b>TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Cihan DÜNDAR
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), bir taraftan mesleki kitle örgütü olmanın verdiği sorumluluğun bilinciyle, kamuoyuna yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarını sürdürürken, diğer yanda ülke kaynaklarının korunmasına ve insanlarımızın daha sağlıklı bir ortamda yaşamaları için çalışmalarına devam ediyor. Ülkemizde genel politika süreçleriyle büyük bir uyum içinde, çevre alanı, yıllar boyunca istismar edilerek, bir talan ve yağma olanağı olarak yerli ve yabancı sermayenin hizmetine sunuldu.
Çevre sorunlarına ilişkin politika yoksunluğu ve yasal karmaşa, denetim ve yaptırım eksikliği gibi sorunlar; doğal olay olan depremlerin katliama, yağışların sel felaketlerine, yanlış yerleşim politikalarının rant kavgalarına, çöp dağlarının bombalara dönüşmesine neden oluyor.
Sıralanan veriler, Türkiye'nin altyapı ve planlama yetersizliklerini ortaya koyarken, bu sorunların çevre alanında yarattığı tahribatı da gözler önüne sermesi açısından anlamlıdır. Toplam 3 bin 215 belediyemizde sadece 112 adet atıksu arıtma tesisi bulunuyor.
Bu noktada, Türkiye'nin, her şeyden önce kamu yararını ve halkın çıkarlarını gözeten, tarihi, doğal ve kültürel değerlerine sahip çıkan akılcı ve planlı bir kalkınmaya ihtiyacı vardır. Yürütülen araştırmalarda, ülkemizdeki temel çevre sorunlarının çözümüne yönelik yapılması gereken altyapı yatırımları için 30 ile 50 milyar euro arasında bir finansmana ihtiyaç bulunduğu belirtiliyor. Yurtdışı krediler ile projelendirilen çevre yatırımları, hem pahalı olmakta, hem de hizmetlerin yabancı firmalar tarafından yürütülmesi ve kullanılan malzemelerin büyük bölümünün krediyi veren ülkeden alınma zorunluluğu nedeniyle ülke ekonomisine yeterince katkı sağlayamıyor.
Alman Yatırım Bankası tarafından verilen kredi ile inşa edilen Fethiye Atıksu Arıtma Tesisi ile kendi özkaynaklarımızla yapılan İzmir Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisi (İZSU) kapasite ve arıtma tipi olarak büyük benzerlik taşıyor. Her ikisi de Uzun Havalandırmalı Aktif çamur sistemine göre projelendirilen tesislerden Fethiye AAT günde 22 bin 360 metreküp, İzmir Güneybatı AAT ise günde 21 bin 600 metreküp kapasiteye sahiptir. Neredeyse birbirinin ikizi olan bu tesislerden Alman Kredisi ile yapılan 8 milyon 945 bin euroya mal edilirken, kendi öz kaynaklarımızla yapılan tesis sadece 2 milyon 750 bin euroya mal edildi. Sonuç olarak dış kredi ile yapılan yatırımın, özkaynaklarımızla yapılana göre 3 kat daha fazla maliyete sahip olduğu ortadadır. Ülkemize düşük faiz ve uzun vade gibi çok avantajlı koşullarla sunulan krediler değerlendirilirken daha dikkatli davranılmalı, bu kapsamda yürütülen mühendislik hizmetleri ile kullanılan malzemelerin yerli kaynaklardan sağlanmasına özen gösterilmelidir. Bu sayede hem yerli mühendislik hizmetlerinin hem de yerli sanayinin gelişmesine katkı sağlanacak.
|