
Didim’de Ormanlık Alandaki...

Kapatılan Taş Ocağının Ruhsat Oyunu

Okul Bölgesine Mobil Beton Santrali

Orman İçindeki Mermer Ocaklarının...

Çorum'da Taş Ocağına Karşı...

Faaliyeti Durdurulan Beton...

Hatay’ın Mimari Dokusu Bozuluyor

Hatay’da Beton Atıkları Nehre...

239 Proje Hatay’ı Nefessiz Bıraktı

Heyelan Bölgesindeki Kapatılan...

Mersin'de Kurulmak İstenen...

Uskumruköy’de Beton Tesisi...

İstanbul’da Hileli Beton Skandalı

Hatay’da Çevre ve İnsan Hakları...

Hatay’da Beton Üreticilerine...

Hatay Valiliği’nden 13 Ayda...

Hatay’da Maden Fırsatçılığına...

Hataylı Depremzedelerin Toz İsyanı

Hatay’da Yaşayan Vatandaşlara...
Hatay’da Taş Ocakları ve Beton Santralleri Sağlığı Tehdit Ediyor
Depremde büyük yıkım yaşayan Hatay’da çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) raporu aranmaksızın yapılan taş ocağı ve beton santralleri halk sağlığı sorunu yaratıyor.

Deprem bölgesinde denetimsizlik halk sağlığı için tehdit oluşturmaya devam ediyor. 6 Şubat'ta en büyük yıkımı yaşayan Hatay'da ÇED raporu zorunluluğu Hatay Valiliği tarafından kaldırıldı. Zorunluluğun kaldırılmasının ardından beton santralleri ve taşocağı sayısında adeta patlama yaşandı. Cumhuriyet’ten Çağdaş Bayraktar’ın haberine göre; son iki yılda kentte taş ocağı ve santral sayısı 90'a ulaşırken projelerin tutarı ise 3 milyar liraya yaklaştı. Projelerin önemli bir kısmı için ise Hatay’ın Antakya, İskenderun ve Yayladağı ilçeleri seçildi. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesi Dr. Ali Kanatlı kentin deprem sonrası iki farklı sağlık sorunu ile karşı karşıya kaldığına dikkat çekti. İlk olarak depremden kısa süre sonra plansız enkaz temizleme ve yasaya uygun olmayan yerinde ayrıştırma işleriyle hava kirliliği yaşandığına dikkat çeken Dr. Kanatlı, “Bir yıla yakın süre kent asbestli hava soludu. Evler ve arabaların üstündeki tozda bile asbest tespit ettiğimiz ve bu konuda başvuruda bulunduğumuz halde uyarılarımız dikkate alınmadı.” dedi. Enkaz kaldırma işlemlerinin ardından şimdi de ÇED aranmadan yapılan taş ocakları ve kent içine yapılan beton santrallerinin de benzer bir tehlike yarattığının altını çizen Dr. Kanatlı, “Asbestin uzun vadede birçok kanser türüne neden olacağı ortada. Kısa vadede bile üst solunum yolu rahatsızlıklarının arttığını gözlemliyoruz. Tozlar aracılığıyla taşınan mikroorganizmalar yoluyla başka sağlık sorunların da tetiklendiğini görüyoruz.” ifadelerini kullandı. Kanatlı, halk sağlığını tehdit eden bu ocak ve santraller için gerekli işlemlerin yapılması çağrısında bulundu. Haberin tamamına linkten ulaşılabilir. |
