İhale Süreci Aceleye Getirildi, Nükleerde Önümüzü Göremiyoruz
Türkiye'de ilk kez geçen eylül ayında gerçekleştirilen nükleer santral ihalesinin yatırımcılarda hayal kırıklığı yarattığını dile getiren Akenerji Genel Müdürü Ahmet Ümit Danışman, Akenerji dahil nükleer santral ihalesine katılmak isteyen birçok firmanın zaman kısıtı nedeniyle yatırım bütçesi çıkaramadığını ve bu nedenle ihaleye teklif

Türkiye'de ilk kez geçen eylül ayında gerçekleştirilen nükleer santral ihalesinin yatırımcılarda hayal kırıklığı yarattığını dile getiren Akenerji Genel Müdürü Ahmet Ümit Danışman, Akenerji dahil nükleer santral ihalesine katılmak isteyen birçok firmanın zaman kısıtı nedeniyle yatırım bütçesi çıkaramadığını ve bu nedenle ihaleye teklif veremediğini söyledi. İhale şartlarının nükleer enerji konusunda deneyimsiz olan bir ülke için fazla iddialı olduğunu savunan Danışman, "10-12 milyar dolarlık bir yatırıma 6 ay içinde teklif verip kendimizi buna bağlamamız çok iddialı bir beklenti" dedi. Akkök Şirketler Grubu bünyesinde 1989'dan beri faaliyet
gösteren Akenerji'nin yüzde 37.5 oranındaki hissesini 303 milyon dolara Çek
enerji şirketi CEZ'e sattıklarını, elde edilen gelirin şirketin özsermayesine
eklendiğini ifade eden Danışman, söz konusu sermayenin Akenerji'nin üretim
kapasitesini 2500 megavata çıkaracak yatırımlarda kullanılacağını dile
getirdi. CEZ ile Türkiye'de yapılması planlanan nükleer enerji yatırımlarıyla ilgilendiklerini kaydeden Danışman, ancak buradaki sürecin yatırımcı için arzu edilen şekilde gerçekleşmediğini söyledi. İhale sürecinin, sadece özel sektörün girişimi ve sermayesiyle gerçekleştirilebilecek milyar dolarlık yatırımlar için gerekli koşullara sahip olmadığının altını çizen Danışman, "Özellikle ihale süreci çok kısa tutulduğu için birçok firma gibi biz de teklif veremedik. Dünyada yeniden nükleer enerjiye kayış varken ve büyük yatırımcılar bu konuya ilgi duyarken, geçtiğimiz ihalede öngörülen 4-5 bin megavatlık yatırım miktarının bir seferde fiyat garantisi verilmek suretiyle sunulması, daha önce nükleer tecrübesi hiç olmayan bir ülkede zor ve iddialı bir girişimdi" diye konuştu. Danışman, bin megavatlık üretim öngörülen bir sahaya 4 bin megavatlık saha kurmaya kalkıldığında, bunun çevre etkilerinin ve yapılabilirliğinin ciddi şekilde sorgulanması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Yatırımcılar bu noktaları hesap edemiyor. Bunları bilmeden yatırımınızı fiyatlamanız mümkün değil. İnşaat süresinin minimum 7 yıl olduğu, üretime 8-9 yıl sonra geçeceğiniz bir konsept içinde, 10-12 milyar dolarlık bir yatırıma 6 ay içinde teklif verip kendimizi buna bağlamamız çok iddialı bir beklenti. Enerji yatırımı yapmak isteyen firmalar ağır bürokrasi altında eziliyor. Uzun vadeli finansman gerektiren santral yatırımları için güvenilir ve sürekliliği olan enerji politikalarına ihtiyaç var. Para da yatırımcı da var. Kamu yatırımın yapılmasını istiyor. Ancak sistem yatırımın arzu edilen sürede tamamlanmasına izin vermiyor. Bu nedenle enerji sektörü firmalar için cazip gelse de mevcut durumda projeler uzuyor, el değiştiriyor."
|
