Brezilya'da gerçekleştirilecek
Rio+20 Zirvesi'nde Türkiye'yi temsil edecek en iyi
sürdürülebilirlik uygulamaları açıklandı. Burada yaptığı konuşmada, dünya
liderlerinin 20 yıl aradan sonra 20-22 Haziran'da BM çatısı
altında tekrar Rio'da bir araya geleceklerini belirten Kalkınma Bakan
Yardımcısı Mehmet Ceylan, BM Sürdürülebilir Kalkınma
Konferansı'nda bu konuda politik kararlılığın yeniden vurgulanması, konuyla
ilgili gelişmeler ile eksikliklerin ortaya konmasının beklendiğini, yeşil
ekonomi ve sürdürülebilir kalkınmanın burada tartışılacak temel konular olduğunu
söyledi. Sürdürülebilir kalkınmanın, hem bugünün hem de geleceğin ihtiyacını
düşünen bir yaklaşımı sergilediğinin altını çizen Ceylan, sosyal ve ekonomik
kalkınmanın yaşamı destekleyici, çevresel kaynakların korunması anlayışıyla
birlikte uzun vadede ele alınma esasına dayanan sürdürülebilir kalkınmanın
ekonomik büyümenin karşıtı olmadığı gibi, refah artışından da vazgeçme anlamını
taşımadığını ifade etti. ''İnsan
hakları, özgürlükler, adalet kavramı açısından da bakmak gerekir''
Sürdürülebilir kalkınmanın
uluslararası literatürde çevreye duyarlı, koruyan ve gözeten ekonomik ve sosyal
kalkınma modeli olarak tanımlandığını anlatan Ceylan, aslında bu kavramla
yetinmeyip bunun daha da ilerisine götürülmesi gerektiğini, bu kalkınma sürecine
insan hakları, özgürlükler, adalet kavramı açısından da bakmak gerektiğini
kaydetti. Ceylan, Türkiye'de bu anlamda sürdürülebilir kalkınma anlayışını bir
adım daha ileri götürerek, özgürlüklerin genişletilmesi, demokrasinin tabana
yayılması, insan haklarının daha da iyileştirilmesi, özel ve kamu sektöründe iyi
yönetişim anlayışının hakim olmasını benimseyen anlayışla tanımlamak
istediklerini söyledi. Doğal hayatı tehdit eden, doğal kaynakları kirleten ve
yok eden davranış biçimlerinden uzak durulması gerektiğine dikkati çeken Ceylan,
ortak ve hızlı hareket etmek, dünyanın geleceği ciddi tehditler altındayken en
küçük fırsatları değerlendirmek gerektiğini vurguladı.
60 bine yakın katılımcı bekleniyor
Bu yıl haziran ayında dünya
liderlerinin 'İstediğimiz Gelecek' sloganıyla bir araya
geleceği Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı'na 60 bine yakın katılımcı
beklendiğine işaret eden Ceylan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Liderler, dünyanın bir bölümünün benzeri
görülmemiş bir zenginliği yaşadığı, diğer bölümünün açlık, bulaşıcı hastalıklar,
doğal afetler gibi birçok tehdit ve zorlukla karşı karşıya kaldığı bir dönemde
bir araya gelecekler. Son 20 yılda dünya hasılası yüzde 75 büyürken, gelir
dağılımındaki adaletsizlik giderilememiştir. Dünyadaki zengin ve fakir
arasındaki eşitsizliğin giderek arttığı, dünya nüfusunun hala yüzde 27'sinin
mutlak yoksulluk sınırının altında yaşadığı görülmektedir. Son 10 yılda
gelişmekte olan ülkelerde yetersiz beslenenlere 20 milyon kişi daha ilave olduğu
tahmin ediliyor. Her yıl dünyada 5,2 milyon hektar orman alanı yok olurken, 1990
ila 2009 yılları arasında iklim değişikliğine neden olan karbondioksit
emisyonları yüzde 38 oranında arttı. Doğal kaynakların tahribatı sürerken, 884
milyon kişinin temiz suya, 2,6 milyar kişinin de kanalizasyon hizmetlerine
erişimi bulunmamaktadır. Mevcut nüfus
projeksiyonlarına göre; 2030 yılında dünyanın yüzde 50 oranında daha çok gıdaya,
yüzde 45 oranında daha çok enerjiye ve yüzde 30 oranında daha çok suya ihtiyacı
olacağı tahmin edilmektedir. Tüm yetersizliklere ve sorunlara karşılık daha
yüksek refah düzeyi, daha adil ve sürdürülebilir dünya talebi de doğal olarak
artmaktadır. Bunun için elbette boş duramayız. Şimdiden tedbir almak
durumundayız. Gelecek nesilleri düşünmek açısından bu bizim en zorunlu
görevlerimizden biri''.
|