KDV İndirimi Konut Piyasasını Hareketlendirmedi
Hükümetin dördüncü önlem paketi kapsamında net alanı 150 metrekare ve üzeri konut teslimlerinde KDV oranını yüzde 18'den yüzde 8'e indirilmesine ilişkin kararının ardından gayrimenkul piyasasında henüz bir hareketlenmenin yaşanmadığı bildirildi.

Hükümetin dördüncü önlem paketi kapsamında net alanı 150 metrekare ve üzeri konut teslimlerinde KDV oranını yüzde 18'den yüzde 8'e indirilmesine ilişkin kararının ardından gayrimenkul piyasasında henüz bir hareketlenmenin yaşanmadığı bildirildi. Gayrimenkul sektörünün temsilcileri, otomotiv ve beyaz eşyada yaşanan talep artışının konut sektöründe de görülmemesinin en önemli nedeni olarak konut kredi faizlerinin yüksekliğini gösterirken, yüzde 1,44'lerden başlayan faizlerin yüzde 1,10-1,15 aralığına çekilmesi durumunda sektörde canlanmanın yaşanacağı görüşünde birleşiyor. İzmir Ticaret Odası (İZTO) Gayrimenkul Faaliyetleri Grubu Komite Başkanı Ahmet Haluk Şamlı, KDV indiriminin çok olumlu bir adım olduğunu, ancak piyasanın henüz hareketlenmediğini söyledi. Konutta, otomotiv ya da beyaz eşyadaki gibi hızlı bir gelişme sağlanmasının beklenmediğini belirten Şamlı, şunları kaydetti: "Konut daha büyük, kapsamlı bir olay olduğu için biraz daha zaman gerekiyor. Konut piyasasının canlanması için KDV indiriminin yanı sıra kredi faizlerinin düşmesi gerekiyor. Konut kredisi faizleri yüzde 1,10-1,15 seviyelerine gerilerse o zaman sektörde bir canlanma sağlanır. Şu anda en düşük 1,44 düzeyinde. Bunun yanında insanlara güven de sağlanması lazım tabii, insanların gelecek korkusu yaşamaması gerekiyor ki bu yönde yatırım yapabilsinler." KDV indiriminin sıfır konutlarda hareketlenme sağlansın diye yapıldığını,
ikinci el konut fiyatlarında piyasa koşullarının geçerli olduğunu anlatan Şamlı,
ikinci elin hareketlenmesi için kredi faizlerinin aşağıya çekilmesinin şart
olduğunu dile getirdi. Şamlı, sıfır konutlardaki KDV indiriminin ikinci el konut
fiyatlarında da bir miktar düşüşe neden olabileceğini sözlerine
ekledi. Vergi indiriminin 150 metrekarenin üzerindeki konutlara getirildiğini hatırlatan Güleroğlu, "Zaten bunları alan kesimler, belli birikimi olan insanlar. En büyük sıkıntı ikinci el konutlarda yaşanıyordu. Birinci elde de istenen rakamlara ulaşamıyorduk, ama ikinci elde çok daha büyük sıkıntı var. Bunun aşılması için ikinci el konut alımıyla ilgili de gerekli çalışmaların yapılması lazım" diye konuştu. Güleroğlu, şu an gayrimenkul piyasasında alım-satımlarda hiçbir değişiklik yaşanmadığını, bir canlanma için banka kredi faizlerinin düşmesi gerektiğini kaydederek, "Banka kredi faiz oranları 1,40-1,50 arasında seyrediyor. Eğer 1,09-1,00'lere çekilme şansı olursa, konutta da çok ciddi bir patlama olacağından eminiz" dedi. Fiyatların uzun bir süredir düşen bir ivmede olduğunu, bu dönemde dip noktayı
gördüğünü anlatan Güleroğlu, şöyle devam etti: "Konutlar belli fiyat aralığında
satılıyor. Mesela 180 bin TL'ye satılabilecek bir gayrimenkul, 125 bin TL'ye
kadar düştü. Önümüzdeki dönemde piyasada alım yönünde bir hareket olursa,
fiyatlar tabii ki yükselecek. 2-2,5 senedir gayrimenkul piyasası prim yapmadı.
Prim yapmaya muhakkak bir yerden başlayacaktır. Avrupa bu sıkıntıyı yavaş yavaş
üzerinden atıyor. Türkiye de bunu en hafif şekilde atlatırsa gayrimenkule
yatırım hareketlenecektir. Bu konuda 6 ay gibi bir süreç bekliyorum. Ama şu anda
alım yapan kişilerin avantajlı olduğunu söylemek lazım, çünkü fiyatlar dibi
gördü." AAC Gayrimenkul Yatırım'ın sahibi Ali Aygün Cevizci de
yapılan indirimin 3 ay gibi bir süreyle sınırlandırılmaması, piyasada bir
hareketlenme sağlanması için sürekli kılınması gerektiğini söyledi. ÖTV
indiriminin otomotivde 3 günde ciddi bir piyasa oluşturduğunu, ancak aynı şeyin
konutta yaşanmadığını anlatan Cevizci, şunları kaydetti: Cevizci, konutta ciddi bir üretim fazlalılığı bulunduğunu, ülke ekonomisinin itici güçlerinden birini oluşturan bu sektörün canlanması için çok daha köklü çözümlere ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi. Özgün Budak Gayrimenkul Yatırım Danışmanlığı şirketinin sahibi Reşat Budak da "Piyasada bir hareketlilik var, ama bu okazyon dediğimiz kelepir ürünlerde yaşanıyor. Bu da kredi almak şeklinde değil de nakit parası olanların yaptığı alımlar" diye konuştu. KDV indiriminin sirkülasyonu olumlu etkileyeceği öngörüsünün yapılabileceğini, ancak şu anda böyle bir etkinin görülmediğini anlatan Budak, bu konuda yeterince kamuoyu oluşturulmadığını da söyledi. Budak, maliyetler göz önüne alındığında konut fiyatlarının daha da aşağıya inmesini beklemediğini aktararak, "IMF ile anlaşma, seçimlerin geçmesi gibi süreçler, fiyatlardaki dip noktanın yavaş yavaş yukarıya çıkmasını sağlayacaktır. Çünkü daha da inmesi mümkün değil, fiyatlar 'acaba maliyeti kurtarır mı?' diye düşündürme noktasına geldi" dedi. |
