Londra’nın dünyaca ünlü mekânı National Gallery (Ulusal Galeri),
yıllar içinde kendisine gerçek diye satılan sahte tabloları sergileyerek İngiliz
mizahına yeni bir pencere açtı. Gerçek sanılan sahte tablolar arasında
Boticelli, Dürer ve Rembrant da mevcut.
Hiç kuşku yok ki
dünyanın en önemli resim koleksiyonlarından birisi Londra’nın ünlü Trafalgar
Meydanı’ndaki National Gallery’de bulunuyor. Yıllar içinde kılı kırk yararcasına
koleksiyona katılan tablolar, galerinin yüksek tavanlı salonlarında senelerdir
sergileniyor. Ancak, müzeye alınan ve alınacak eserleri incelemek için 1934’te
kurulan Bilimsel Araştırmalar Bölümü ile birlikte işin rengi biraz değişiyor.
Çünkü bilim insanlarının yıllar boyu süren incelemeleri, büyük bir gururla
sergilenen kimi önemli tabloların sahte olduğunu ortaya çıkarıyor.
İlk sahte sergi
Ancak İngiliz mizahı tam da
burada giriyor devreye. Galeri yönetimi, ‘Bizi nasıl
kandırmışlar’ diye dövünmek yerine, bu sahte eserleri sergilemeye karar
veriyor. “Close Examination: Fakes, Mistakes and Discoveries (Detaylı
İnceleme: Sahteler, Yanlışlar ve Keşifler)” adlı sergi, işte bu fikrin
ürünü. Bir başka ifadeyle, bilimsel teknikler kullanılarak sahteliği anlaşılan
eserleri bir araya getiren ilk sergi bu.

Sergide,
40 tablo yer alıyor. Bunlardan ‘A Man with a Skull /
Kurukafalı Adam’ın Alman ressam Hans Holbein’e ait olduğu sanılıyordu.
Meğerse, 16. yüzyıldan sonra başka bir ressam tarafından yapılmış. İtalyan
ressam Boticelli’nin ‘Venüs and Mars’ ile ‘An
Allegory’ tabloları da dikkat çeken diğer sahte tablolar arasında
bulunuyor. Albert Dürer’in olduğu sanılan ‘The Virgin and Child (Bakire
ve Çocuk)’ isimli tablonun ise neredeyse kolektif bir ürün olduğu yani
muhtelif ressamlar tarafından yapıldığı da yine incelemeler sonucunda
anlaşılıyor. Bu ilginç sergi, Türkiye için giderek daha ilginç bir tarih haline
gelen 12 Eylül’e kadar açık.
Sahtekârlığa önlem:
Özgünlük sertifikası
National Gallery bile sahte tablo
alabildiğine göre, bu herkesin başına gelebilir demektir. Uzmanlar, bu tür bir
hataya düşmemek için tablo ile birlikte mutlaka ‘Özgünlük sertifikası’
istenmesi gerektiğini söylüyor. Özgünlük sertifikası, satın alınan
esere ait bütün bilgileri ihtiva eden bir belge. Belgede, eserin ve sanatçının
adı ile imzasının yanısıra, kullanılan malzemeye ilişkin detaylar da bulunuyor.
Buraya kadar özgünlük sertifikası istemenin herhangi bir sakıncası yok. Ancak
uzmanlar, aynı sertifikanın, tablonun ressamın kendisinden alınması durumunda
bile istenmesi gerektiğini söylüyor.
|