|
Mimaride “rölöve”, mevcut bir yapının
tüm ölçülerinin alınarak “tıpkıçizim”idir; bu nedenle
Doğan Hasol, Mimarlık ve Yapı Sözlüğü’nde
Türkçesi için “ölçüleme” der... Bir tür “mimari
fotoğraf” denebilecek bu çalışmada, yapının tüm mekânları, duvarları,
taşıyıcıları, varsa bezemeleri ve hatta sabit dekoratif unsurları, kat planları,
kesitler, cepheler ve önemli kısımlarının ayrıntıları, ölçekli olarak çizilir.
Böylece, özellikle kültür varlığı yapıların belgelenmesiyle birlikte, onarımları
için restorasyon (yenileme) projelerine temel oluşturan veriler de elde edilmiş
olur.
‘Mail-i inhidam’ katliamı
Ne var ki rölöveler, hayli zamandır “imar durumu” yerine
geçmeye başladı. Yani, binanın yıkılmadan onarımı (gerçek restorasyonu) yerine,
ortadan kaldırılarak “benzer”inin yapılabilmesi için gerekli “ölçü ve
görüntüler”i belgelemesi “yeterli” görülebiliyor!
Hele şu zamana ve bakımsızlığa meydan okuyarak ayakta kalabilmiş eski yapılar
için düzenlenen gözü kara “mail-i inhidam” (yıkılmaya meyilli)
raporları o denli acımasız bir katliam yaratıyor ki... İki bilinçsiz
mühendisin imzasıyla artık “ayakta duramaz” denilen güzelim
mimarlık örnekleri için kimi Koruma Kurulları’nın aldıkları
“rölövesi çıkartılarak yıkılması” şeklindeki kararlar, kim
bilir nice el emeği, göz nuru uygarlık birikimlerimizi “betonarme taklitler”ine
kurban ediyor...
Bu nedenlerle eski bir yapı için ne zaman “rölövesi tamam” denilse, kim bilir
hangi güzelim binanın yerine özensiz ve “ruhsuz” benzerlerinin yapılacağını
düşünüp, kaygılanır oldum...
Marev'deki sergi
O gün, Mardin evlerinin “rölöve sergisi”ne giderken de aynı duygulara
kapıldığımı söylemeliyim. Mardin’in Dünya Mirası Listesi’nde
yer alması için UNESCO’ya “yeniden” yapılacak başvuru için
hazırlanan rölöveleri görünceye kadar aynı “kuşku”yu taşıdım... Çünkü Mardin,
Murathan Mungan’ın tanımıyla “Gökyüzüne komşu bir kalenin eteklerine kurulan bir
taşkent...”
İstanbul’un Ataşehir semtindeki MAREV (Mardin Vakfı)
merkezinde 7 Mart’ta düzenlenen tanıtım toplantısı, Vakıf Başkanı Fehmi
Tahincioğlu’nun konuşmasıyla başladı; çalışmayı yürüten MSGSÜ
ekibinin yüreklendiricisi Prof. Dr. Kenan Mortan’ın
açıklamalarıyla sürdü… MAREV Yönetmenler Kurulu Başkanı Haluk
Eldem’in ardından ÇEKÜL Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen
ile ildeki efsanevi valiliğiyle tarihe geçen Temel Koçaklar ve
eski Mardin Belediye Başkanı Metin Pamukçu da duygularını
paylaştılar.
Söz bana geldiğinde, kendilerini “Urban İstanbul” olarak
adlandıran ekipten İnci Olgun, Bahar Aksel
Enşici, Çağdaş Saydam ve Ahmetcan
Alpan’ın sunumlarında “gerçek bir rölöve çalışması”nın derinliklerini
görmenin huzuru içinde itiraf ettim:
“Rölöve sözcüğünden epeydir korkuyordum. ‘Koruma adına yıkma’ya hazırlığın
aracı olmaya başladığı için... Ne var ki şimdi MSGSÜ ekibine sadece Mardin adına
değil, mimarlık adına da teşekkür etmek gerekiyor. Rölöve çalışmaları,
mimarideki eşsiz sanat ve zarafeti yaratan yaşam ve beceri kültürünün tüm
ayrıntılarını belgelerken, sanki duyguları ve yaşanmışlıkları da geleceğe
aktarıyor...”
'Gönüllü'lüğün başarısı
Kenan Mortan, işte bu anlamlı çabayı anlatırken, her yıl 15
Haziran-15 Eylül döneminde stajyer mimarların Mardin’deki tarihi evlerde rölöve
çalışmaları yaptıklarını belirterek dedi ki: “Çalışmalar tamamlanınca UNESCO
nezdinde görücüye çıkılacak. 90’lı yıllarda hazırlanan ve 2002 de ‘ev ödevinizi
yeniden yapın’ denerek reddedilen dosya, kamuya ve merkezi yönetime ait bir
çalışmaydı. Bu kez çabalar tümüyle gönüllülüğe ve yerele dayanıyor...”
Urban İstanbul Grubu’nun sunumunda ise şunların altı çizildi: “Köy
yerleşimlerinin yüzde 90’ından fazlasında nüfus 500’ün altında. Ortalama hane 8
kişi. Kişi başına gelir sürekli düşüyor. Tarım sektörü her 10 çalışanın 7’sini
istihdam ediyor... Oysa 1927 sayımında bile 881 ekonomik işletme vardı ve dokuma
atölyeleri Halep ile yarışıyordu. Dericilik ve sabunculuk yanında Savur’un
kavakları ve Midyat ile Mazıdağı’nın ormanları (bugün hiç kalmayan ormanlar..)
mobilya sanayii için ciddi bir girdi oluşturuyordu...”
Mardin’de 1980-2000 dönemi bir “GAP Umudu” ile yaşandı. Ne var ki 1992’de 59
olan tesis sayısı 12’ye, Serbest Bölge’deki 25 kuruluş 1’e düştü. Bu ekonomik
gerileme içinde rölövelerin yarattığı umut ve heyecan için sözü yine Urban
İstanbul’a bırakıyorum:
“2007’den bu yana Mardin yollarındayız! ‘Taşın Belleği’ni ozalitlere
işliyoruz. 15 günlük dönemlerde 20’ye yakın mimar adayı, dantel mimarîsi evlerin
rölövelerini çıkarıyor. Mardin Belediyesi ‘Koruma İmar Planı’nın yenilenmesine
başlıyor. UNESCO Dosyası kentin turizm yolunda yürüdüğünün de belgesi olacak...”
|