dını, üzerindeki gök mavisi çinilerinden alan ve ‘Mavi Medrese’ olarak da anılan, Sivas’taki 733 yıllık tarihi Gökmedrese, çinilerinin dökülmeye başlaması nedeniyle eski ihtişamını kaybediyor.
Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından, 1271 yılında, mimar Konyalı Kaluyan’a yaptırılan Gökmedrese’nin, adını aldığı mavi çinileri, yağmur, kar, rüzgar ve sıcaklık değişimi gibi hava koşullarından etkilenerek, dökülmeye başladı.
Selçuklu mimarisinin en seçkin eserlerinden biri olan, mermer taş kapısı ve cephesiyle 13. yüzyıl Selçuklu mimari üslubunu yansıtan Gökmedrese, adını aldığı bu mavi çinilerin dökülmesiyle o eski ihtişamını arıyor.
Dış cephesine bakıldığında ışık ve gölge oyunlarının kuvvetlice hissedildiği, süsleme sanatı ve mimarinin bütünleştiği ender eserlerden biri olan 733 yıllık medresenin, minarelerinden dökülen bazı çinilerinin Vakıflar Bölge Müdürlüğü görevlilerince toplandığı ve koruma altına alındığı bildirildi.
İTÜ, KAPSAMLI BİR PROJE HAZIRLADI
Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Devlet Su İşleri tarafından zemin etüdü yapılan medresenin onarımı için 2003 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından kapsamlı bir proje hazırlandığını kaydettiler.
Projede medresenin ısı, ışık ve aydınlatma sistemleriyle ilgili bir düzenleme olmadığı için Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce ek bir proje daha hazırlandığını belirten yetkililer, ödeneği ayrılan bu projenin kısa zamanda ihale edileceğini, 2005 yılında da medresenin onarımına başlanacağını bildirdiler.
Kaynaklara göre, aynı adla Tokat ve Amasya’da da bulunan tarihi yapıt, taç kapı üzerinde yükselen tuğla örgülü 2 minaresindeki mavi çinilerinden dolayı Gökmedrese adını aldı.
Açık avlulu, 2 katlı, 4 eyvanlı plan şeması gösteren Gökmedrese, kışlık ve yazlık odalar ile bir mescit, bir kütüphane ve dar-ı ziyafetten (aşevi) oluşuyor.
1280 yılında 1 müderris, 2 muidinin görev yaptığı, 20 kadar talebesi olduğu kaydedilen medresenin vakfiyesinde, medresede eğitimin yanı sıra fakir ve yardıma muhtaç kişilere yemek dağıtıldığı da belirtiliyor.
|