“Şirketlere Fiilen Kirletme Hakkı Tanınmış Oldu”

Avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu, İklim Kanunu'na ilişkin, "Bu yasa ile şirketlere fiilen kirletme hakkı tanınmış oldu. Parası olan firmalar, kirletmeyen şirketlerden hak satın alarak daha fazla emisyon salabilecek." dedi.

9 Tem2025

yapi.com.tr

“Şirketlere Fiilen Kirletme Hakkı Tanınmış Oldu”

(Fotoğraf: DHA)

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu avukatlarından Yakup Şekip Okumuşoğlu, TBMM’de kabul edilen İklim Kanunu'na ilişkin, "Bu yasa ile şirketlere fiilen kirletme hakkı tanınmış oldu. Parası olan firmalar, kirletmeyen şirketlerden hak satın alarak daha fazla emisyon salabilecek. Bu durum ne çevrenin korunmasına katkı sağlar ne de toplumun menfaatine hizmet eder." dedi.

ANKA’da yer alan habere göre; Okumuşoğlu, TBMM'de kabul edilen kanunun şirketler lehine hazırlandığını söyledi.

Kanunun adında "iklim" geçmesine rağmen içeriğinin iklimi korumaktan uzak olduğunu dile getiren Okumuşoğlu, "İklim Kanunu, şirketlerin kendi aralarında emisyon ticareti yapmalarını düzenliyor. Bu kapsamda şirketlere belli bir miktarda emisyon salma hakkı tanınıyor. Belirlenen sınırın aşılması halinde daha az emisyon salan başka bir şirketten hak satın alma imkanı getiriliyor." ifadelerini kullandı.

"Tamamen şirketlerin çıkarlarını esas alan bir sistem kurulmuş"
Okumuşoğlu, yeni düzenlemenin vatandaşlara değil, şirketlere avantaj sağladığını vurgulayarak, "Toplumun temiz hava hakkını gözetmeyen bir yasa ile karşı karşıyayız. Bu düzenlemenin iklimi iyileştirmesi, sağlıklı bir çevre sunması mümkün değil. Tamamen şirketlerin çıkarlarını esas alan bir sistem kurulmuş durumda." dedi.

Devletin, bu düzenleme ile kendi sorumluluklarını geri plana attığını belirten Okumuşoğlu, "İklim Kanunu ile devlet, adeta bir aracı gibi konumlanarak şirketlerin emisyon hakkı alıp satmasına olanak tanıyan bir mekanizma oluşturdu. Halkın çevre hakkını koruması gereken kamu otoritesi, bu düzenlemeyle ticareti kolaylaştıran bir rol üstlenmiş oldu." diye konuştu.

Emisyon ticaretine ilişkin detayları da paylaşan Okumuşoğlu, "Şirketler belirlenen sınırın üzerine çıktığında ya ceza ödeyecek ya da emisyon salmayan şirketlerden satın alma yoluna gidecek. Uygulama bu şekilde işleyecek. Bu nedenle kanunun çevreye, topluma ya da iklimin korunmasına hizmet ettiğini söylemek güç." şeklinde konuştu.