Adalara Giriş Ücretli mi Oluyor?
Adalar’da Bu Sorunların Acil...
Sedef Adası’na Kral gibi İzin
Sivriada'yı İmara Açan Plan Durduruldu
İşte Bozcaada'nın Yeni İmar Planı!
"Adalar’da Elektrikli Fayton...
Adalar'da "Kültür Merkezi" Nöbeti!
O Adanın Adı Değişiyor!
"Hiçbir Yerde Bizdeki Kadar...
Adalar ‘Birleşti’: Birini...
Büyükada'da SİT Krizi
2013 Yılında Kent Mücadeleleri
Adalar'ın İmar Planını İlbank...
Yassıada ve Sivriada için...
Emsal Düştü Ama Adalar 'Büyüdü'!
Yassıada'nın İsmi Değişti
Yassıada’da Plan Değişikliği!
Adalar'daki Yapılaşmaya 'Kamu...
Sayıştay Belgeledi: Devlet...
Şehir Plancıları Odası’ndan...
Adalılardan, Yassıada ve Sivriada...
"Büyükada Çirkinleşiyor, Tıpkı...
Söz 'Adalar Savunması'nda
Adalar Savunması, Cumartesi günü Büyükada’da yaptığı basın toplantısıyla kuruluşunu ilan etti; kendilerini bir araya getiren nedenleri ve hedeflerini açıkladı.
|
Adalar Savunması’nın içinde İstanbul Adaları (Büyükada, Kınalıada, Heybeliada, Burgazada) forumları, Gökçeada ve Bozcaada forumları, Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, Çevre Mühendisleri Odası bir arada mücadele ediyor.
Adalar Savunması’nı neden kurduklarını, “Çünkü hayatımızı, kıyılarımızı, ormanlarımızı, nefes alma alanlarımızı, yaşam alanlarımızı savunuyoruz” diyerek açıklayan Ertürk; Adaların insanı, sokak ve orman hayvanları, denizi, ormanı ve tarihi eserleriyle bir arada yaşam alanları olduğunu vurguladı. “Korunması gereken kültür ve tabiat varlıkları insanlığın ortak mirasıdır”
Çalışkan, Yassıada ve Sivriada için 1970’lerden bu yana olan biteni şöyle özetledi: “1979: Her iki adanın koruma altına alınması Adalar Savunması “İstanbul adaları, Yassıada, Sivriada, Gökçeada, Bozcaaada ve Ayvalık adaları gibi üzerinde yerleşim bulunan ya da bulunmayan birçok tarihi ve doğal yerleşim merkezi, turizm ve kalkınma bahanesiyle yapılaşmaya açılıyor, yeni "mega projeler"in konusu haline getiriliyor. Adalarımız hakkında plan yapma yetkileri üzerinde yaşayan insanlara danışılmaksınız, yerel yönetimlerin ve koruma kurullarının onayı olmaksınız merkezi otoriteye ve bakanlıklara bağlanıyor, imar izinleri dağıtılıyor. Bizler tüm bu yaşadıklarımıza karşı mücadele etmek için Adalar Savunması’nda yanyana geldik. Adalar halkı olarak, Adalarımızın sesini İstanbul’dan ve tüm Türkiye’den yükselen kentine ve yaşam alanlarına sahip çıkan, sorunlarına çözümler üretmeyi hedefleyen seslere katıyoruz. Kentlerimizin yağmaya, talana, hırsıza teslim edilmemesi, insanlığın ortak mirası olan değerlerimize, adalarımıza, birbirimize sahip çıkmak için bir kez daha, hem de yüksek sesle tüm duyarlı insanları bizlerle birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Bozcaada’nın kirpisi, Yassıada’nın böğürtleni, Sivriada’nın kekiği, Büyükada’nın meşesi, Heybeli’nin istavriti, Burgaz’ın izmariti, Kınalı’nın martısı adına, kedilerimizle, köpeklerimizle, kuşlarımızla, böceklerimizle, sandallarımızla, vapurumuzla adalarımızı savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz!” |

Heybeliada Forumu’ndan Filiz Ayla, Adalar Savunması’nın neden kurulduğunu ve amacını anlattı. Adaların ve Marmara kıyılarının ekosistem için vazgeçilmez ve korunması gerekli alanlar olduğunun altını çizdi, Yenikapı ve Maltepe kıyı dolgu projeleri ile Marmara Denizi’nin imara ve inşaata açıldığını ekledi. Sadece Yassıada ve Sivriada’nın yapılaşmaya açılmak istenmediğini, Bozcaada, Gökçeada ve Ayvalık Adaları’nın da yapılaşma tehdidi ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Ayla, Adalar’da bir insansızlaştırma politikasının yürütülmeye çalışıldığını, özellikle kışın adalar sakinleri olarak ulaşım ve sağlık konularında sıkıntılar yaşadıklarını, Adalar hakkında sadece yazın yaşayan turistik bir mekân algısı yaratılmak istendiğini vurguladı.
Heybeliada Forumu’ndan Hakkı Ertürk, Yassıada ve Sivriada’nın yapılaşmaya açılmasının önünü açan değişikliklerden söz etti. Bu adaların doğal sit statüsünün değiştirildiğini, daha sonra tarihi sit statüsünden düşürüldüğünü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan 1/5000 ve 1/1000 planların revize edilmesiyle daha fazla alanın inşaata açıldığını, Yassıada’nın yıllardır bilinen adının değiştirilerek “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” yapıldığını söyledi.
Mimarlar Odası’ndan Fahri Doğu, bankalığın hazırladığı planlarla tarih, kültür, doğa, arkeoloji, mimari yokmuş gibi davranıldığını, adaların yoğun olarak yeni yapılaşmalara açılmak istendiğini söyledi. “Korunması gereken kültür ve tabiat varlıkları, sadece yerelin değil insanlığın ortak mirası” vurgusunu yapan Doğu, Mimarlar Odası olarak yasal süreçlerin takipçisi olduklarını ve Adalar’da yapıldığı tespit edilen müdahalelere karşı Koruma Kurullarına suç duyurularında bulunduklarını ifade etti.
Şehir Plancıları Odası’ndan Çare Olgun Çalışkan, Yassıada ve Sivriada’ya ilişkin süreç özeti yaptı. Bakanlığın yapmış olduğu planlarda Sivriada için “kongre”, Yassıada için ise “turizm ve konaklama” kimliklerinin biçildiğini söyledi. Zindan ve sorgulama odaları ile bir nevi “bellek mekânı” olan Yassıada’nın 103.700 metrekare iken tapuda 183.875 metrekare; Sivriada’nın ise 92.600 metrekare iken tapuda Yassıada ile aynı büyüklükte yani 183.875 metrekare olarak gösterildiğinin, bunun anlamının ise, en son yapılan plan revizeleri ile değiştirilen ve ‘imar faaliyetleri tapudaki metrekare büyüklükleri dikkate alınarak gerçekleştirilir.’ plan notu ile bu adalar için yapılmak istenen inşaat faaliyetinin görünenden daha fazla olabileceğinin altını çizdi.
Basın toplantısı, Adalar Savunması temsilcisinin basın metnini okuması ve Temmuz ayında Yassıada’da yapılan forumla ilgili kısa film ile tamamlandı.
