p>Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu Derneği'nin (ETMK) İstanbul Kalkınma Ajansı'nın mali desteğiyle yürüttüğü 'Endüstriyel Tasarım Tanıtım Ajansı (ETTA) ve Endüstriyel Tasarım Sanal Müzesi (ETSM) Projesi' kapsamında gerçekleştirdiği sektörel toplantıların onuncusu, yapı sektörü aktörleriyle endüstriyel tasarımcıları buluşturdu. Yapı-Endüstri Merkezi'nde (YEM) gerçekleştirilen toplantıda, sektörler arasında daha aktif bir işbirliği için neler yapılabileceği üzerinde duruldu. ETMK Başkan Yardımcısı Gamze Güven, toplantı sonrasında www.yapi.com.tr'nin sorularını yanıtladı. 10 toplantıda farklı sektörlerle biraraya geldiniz. Şu ana kadar yapılan toplantıların genel bir değerlendirmesini yapabilir misiniz, ne gibi tepkiler aldınız, nasıl sorunlar tespit ettiniz?
Bugüne kadar yaptığımız toplantılarda, ambalaj, zücaciye, küçük ev aletleri, deniz / kara taşıtları, mobilya, kuyumculuk / mücevherat, lüks tüketim ürünleri, tıbbi gereçler, askeri cihazlar sektörleriyle buluştuk. Yaklaşık 20 sanayiciyi 20 tasarımcıyla bir araya getirip; sektörün sorunlarını, katma değeri daha yüksek bir üretim, ihracat hacminin artmasını sağlayacak bir yol haritası için neler yapabileceğimizi tartıştık. Her sektörün kendine has sorunları olduğu gibi, aslında birçok ortak sorunla da karşılaştık. Üreticiler, tasarımcıların çok para istediğini, üretilebilir ve satılabilir mal yapmadıklarını söylüyorlar; tasarımcılar ise üreticilerin çok az para vermesinden, fikre değer vermediğinden, özgün tasarımlara değil de piyasada kabul gören tasarımlara yöneldiklerinden yakınıyorlar. Ama öncü, bu işe yaptıkları yatırımın katlanarak kendilerine döneceğini gören markalarsa, bunun uzun soluklu bir süreç olduğunu; tasarımcıya güvenmeleri ve hemen bir mucize beklememeleri gerektiğini anlatıyorlar. Bu anlamda toplantıların çok yararlı olduğunu, hemen hemen her sektörün sürdürülmesini istediğini söyleyebiliriz.
Aslında tasarım, daha önce hiç olmadığı kadar teşvik edilmeye; bir yandan da politikası oluşturulmaya çalışıyor. Tasarım politikaları oluşturmak için Türk Tasarım Danışma Konseyi var; tasarım teşvikleri veriliyor; İstanbul Kalkınma Ajansı, yaratıcı endüstrilere yönelik mali destek fonu oluşturdu, ki STK’lara da yapılmış bir teşviktir bu; üniversitelerde endüstriyel tasarım bölümlerinin sayısı sanırım 31 oldu. Kamu, ihracat hedefleri doğrultusunda inovasyon, tasarım konularının önemini anlamış durumda ve bu konuda ilgili kanalları da açıyor. Biz de bunu değerlendirmek istiyoruz.
Bugünki toplantıda yapı gereçleri ve aydınlatma sektörü temsilcileriyle bir araya geldiniz. Yapı sektörünün tasarımla kurduğu ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bugünkü toplantıda da gördük ki; yapı, diğer sektörlerden farklı olarak, mimar ve iç mimarlarla endüstriyel tasarımcıların birlikte çalışması gereken bir alan. Çünkü mimar, hayal ettiği, kullanmak istediği birçok ürünü piyasada bulamıyor; ithal olanlara yönelmek zorunda kalıyor. Ancak bu sefer de müşterisi ortaya çıkan fiyatları kabul etmiyor. Tasarımın, yerli markaların gelişmesinin ve ihracatın artmasının çok önemli bir tetikleyici faktörü olduğu ortaya çıktı. Çünkü özel projelerde, mimarın istediği ve tasarımcının da ciddi katma değer yarattığı, çok özgün ve inovatif ürünler çıkabilir. Ve bunlar aslında yatırım maliyetlerini o proje kapsamında karşıladığı için, o ar-ge ve inovasyon sonucunda elde edilen ürünleri uluslar arası pazara satma potansiyeli yakalanabilir. Bence, endüstriyel tasarımcı, mimar ve iç mimar işbirlikleri, bu anlamda çok önemli bir katalizör rolü oynayabilir.
|