Gaziantep’te tarihi kültür varlıkları, yapılan
restorasyonlarla yeniden hayata kazandırılıyor. Karagöz Caddesi’nin sonunda
Kürkçü Hanı ve Külekçi Hanı’nın hemen ortasında yer alan 250 yıllık Tütün Hanı,
Gaziantep’in kültür ve ekonomisine katkı sağlaması için restoran ve hediyelik
eşyaların satıldığı bir mekan haline getirildi.
Osmanlı mimarisinin en güzel örnekleri arasında yer alan tarihi mekan, geniş
bir avlu ve bu avlunun etrafından bulunan 15 satış merkezi ile yerli ve yabancı
turistlere hem alışveriş imkanı sağlıyor, hem de bölge kültürü konusunda önemli
bilgiler veriyor.
Mağara Restoran
Yerli ve yabancı turistlerin kısa zamanda ilgisini çeken Tütün Hanı’nı,
içindeki Mağara Restoran farklı kılıyor. Mağara Restoran kışın ılık, yazın serin
havası ile farklı bir ortamda müşterilerini ağırlıyor.
Geçmişte Osmanlı kervanlarını ağırlayan Mağara Restoran’ın bulunduğu mekanda,
şimdi turistler ağırlanıyor. Yıllarca bakımsız kalan mekan, Vakıflar Bölge
Müdürlüğü’nün gayreti ile eski günlerine döndü. Yöresel Gaziantep yemeklerinin
yanı sıra, kebap ve gözleme ikram edilen Mağara Restoran’da, kuyudaki su sesleri
ile enstrümanların birlikte çıkardığı ses, ortama ayrı bir hava katıyor.
'Orijinaline dokunmadık'
Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürü İsa Güven, Tütün Hanı’nın restorasyonu için 1
milyon YTL’ye yakın para harcandığını, hanın onarımı sırasında taşların
yerlerine monte edildiğini, orijinaline dokunmadıklarını anlattı.
Güven, "Yapının 12 dükkan odasını oluşturan briket duvar ve bu duvarlardaki
ahşap doğramalar söküldükten sonra özgün formuna uygun kesme taş ile yeniden
yeniden tonozlu dükkan haline çevrildi. Sökülen yapı elemanlarından orijinal
parçalar, bakımları yapılarak yerlerine montaj edildi. Han, restorasyon sonucu
özüne döndü. Şimdi özel şahsa kiraya verdik, restoran ve hediyelik eşyalar
satılıyor. Gaziantep kültürüne ve ekonomisine katkı sağlayacak" diye
konuştu.
Uğrak yeri haline geldi
Tütün Hanı’nı işleten Erdal Yağlı ise hanın orijinal yapısına dokunmadan
mağara ile dükkanları alışveriş merkezi ve restoran olarak hizmete açtıklarını
söyledi. Yağlı, ilk günlerde hanın bu özelliğinin bilinmediğini, ilerleyen
zamanlarda herkesin uğrak yeri olduğunu dile getirdi.
Tarihi handa otantik eşyaların, el dokuma halı, kilimler ve bakır işlemelerin
yanında özellikle genç kızların çeyizleri için yaptıkları nazarlıkların dikkat
çektiğini anlatan Yağlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yıllar önce, özellikle Gaziantep’e bağlı köylerde yaşayan genç kızlarımız,
çeyiz hazırlarken, nazarlık yapımına da büyük önem verirlerdi. Genç kızların en
önemli çeyizlik malzemesi olan nazarlık, genç kızın becerisini olduğu kadar,
ailenin sosyal ve ekonomik durumunu da göstermesi bakımından ayrı bir öneme
sahipti. Şimdilerde ise genç kızlarımız tarafından yapılan bu nazarlıklar,
evlerimizi, iş yerlerimizi ve şark köşelerini süslemektedir. "
|