SPAN lang=EN>
“En son 97. ölüm için karalar bağladığında, ölenin ailesi, sevenleri,
dostları; 98. kurbanın kim, 99. cinayetin ne zaman, 100. ölümün nasıl olacağının
endişesi sardı hepimizi...”
DTP Milletvekili Akın Birdal, müzisyen Arif Sağ, oyuncu Pelin Batu ve şair
Ataol Behramoğlu’nun da aralarında 50’yi aşkın aydın Tuzla’daki ölümlerle ilgili
başlattıkları imza kampanyasında bu satırları kullanmıştı. Korkulan 98. ölüm
haberi dün geldi ve Tuzla tersaneleri bir işçiye daha mezar oldu. Erzurumlu iki
çocuk babası 35 yaşındaki tecrübeli boru montaj ustası İhsan Turhan, geminin 600
kiloluk kıç kapağının üzerine düşmesi sonucu olay yerinde öldü.
Turhan, Bektaş taşeron firmasına bağlı olarak Selahattin Aslan Tersanesi’nde çalışıyordu.
Aynı tersanede çalışan 24 yaşındaki Hasan Köse de 17 Şubat’ta
ölmüştü.
Liman Tersane Gemi Yapım ve Onarım İşçileri Sendikası (Limter-İş) üyesi Ali
Doğan, kazayla ilgili şöyle dedi: “Gemi güvertesinde çalışırken geminin kıç
kapağının kafasına düşmesi sonucu arkadaşımızın kafası güverteyle kapak arasında
kaldı ve ezildi. Normal koşullarda, kapağın altındaki takviyelerin kaynatılması
gerekir. Yapılmadığı için bu ihmal yüzünden iki çocuk babası arkadaşımız
hayatını yitirdi. O kapağın kare ya da daire şeklinde olması gerekirdi. Kapak
hem dikdörtgen şeklinde yapılmış bu da ağırlığın eşit dağılmamasına neden oldu.
Hem de kaynatılmamış.”
Limter - İş’ten Hakkı Demiral da “Ya kapak doğru monte edilmemiş, ya uygun
bir yere konulmamış. Belki de vinçle taşınırken düştü, tam bilemiyoruz. Pazar
günü çalışıyorlar. Çünkü işçi gitmediğinde yevmiyesi kesiliyor” diye
konuştu.
Kaza haberi geldiğinde sendika temsilcileri saat 13.00’te 16 Haziran’da Tuzla
tersanelerinde yapılacak grevin duyurusu için basın açıklamasına hazırlanıyordu.
Türkiye Mimar Mühendisler Odası’nda (TMMOB) yapılan basın toplantısına
‘Tuzla’daki son cinayetin’ duyurusu yapılarak başlandı. Birçok sivil toplum
örgütünün katıldığı toplantıda, 16 Haziran’da Tuzla’da işçilerin greve gideceği
belirtildi. Sendikanın talepleri şöyle: “Tuzla tersanelerinin denetimini
sendikamız Limter-İş, TMMBOB TTB, Baro, Çalışma Bakanlığı ve Gemi İnşa
Sanayicileri Birliği’nden (GİSBİR) oluşan bağımsız bir komisyon yapsın. Ağır ve
tehlikeli iş kolu yönetmeliği uygulansın. Taşeronluk kaldırılsın. Yedi buçuk
saatlik iş günü uygulansın. Sigortalarımız aldığımız ücretten yatırılsın.
Gurbetçi işçilere sağlıklı barınma evleri sağlansın. Sendikamıza temsilcilik
açma hakkı tanınsın.” Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç, 27-28 Şubat’ta da
grev yaptıklarını ve GİSBİR’e taleplerini ilettiklerini belirterek, “Üç ay
geçmesine karşın yanıt alamadık. Grev kararımız, sendikanın işçilere dayattığı
değil, işçi iradesiyle alınan bir karar” dedi.
|