TCDD’nin Zararı 3'e Katlandı
TCDD’nin 2023’te 11,4 milyar TL olan zararı, 2024’ün sonunda 36,5 milyar TL’ye çıktı. Raylı taşımacılıkta tekel olmasına karşın 2002 itibarıyla her yıl zarar eden kurumun 2002-2024 dönemindeki zararı 84 milyar TL’ye ulaştı.

AKP iktidarı döneminde TCDD, agresif özelleştirme politikalarına kurban edildi. Hemen her yıl AKP'nin özelleştirme ajandasında bulunduğu belirtilen kurum için ilk özelleştirme adımı 2013 yılında atıldı. Bu kapsamda 1 Mayıs 2013 tarihinde, tüm tepkilere karşın, “6461 Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleşmesi Kanunu” çıkarıldı. Kanunun yürürlüğe girmesinden kısa bir süre sonra TCDD, ikiye bölündü. Bölünmenin ardından 14 Haziran 2016 tarihinde TCDD Taşımacılık Anonim Şirketi kuruldu. BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre; AKP hükümetleri döneminde kötü yönetim ve liyakatsiz görevlendirmeler nedeniyle mali yapısı bozulan TCDD, kötü yönetim sonucunun sembolü haline geldi. Raylı taşımacılıkta tekel konumunda olan TCDD, AKP döneminde her yıl katlanarak artan zararlara imza attı. TCDD’nin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve CHP Milletvekili Mehmet Tahtasız’a gönderdiği mali tablolar da kurumun içinde bulunduğu içler acısı hali bir kez daha gözler önüne serdi. Mali tablolara göre, TCDD’nin 2022’de 6,3 milyar TL, 2023’te 11,4 milyar TL olan net dönem zararı, 2024 yılının sonunda 37 milyar TL’ye dayandı. TCDD’nin AKP hükümetleri dönemini kapsayan 2002-2024 dönemindeki zararının toplamı ise kayıtlara, 84 milyar 49 milyon 113 bin TL olarak geçti. Zararın dolar karşılığı ise 11 milyar 226 milyon 524 bin dolar olarak hesaplandı. Toplam 40 milyar TL’ye bitirilebilecek Delice-Çorum Hızlı Tren İhalesi’nin 76 milyar TL’ye ihale edildiğinin altını çizen Tahtasız, “İşte bu şekilde yandaşlara yüksek tutarlara ihale edilen işler TCDD’nin zarardan kurtulmasını engelliyor” diye konuştu. TCDD’nin özelleştirileceği yönündeki tartışmalarla ilgili de konuşan Tahtasız, şu ifadeleri kullandı: “Bu zararların sonucu özelleştirmeyle sonuçlanmaz umarım. Çünkü AKP önce kurumlardaki liyakatli insanları çıkarıyor, yerine kendi yandaşlarını önemli görevlere atıyor. Bu süreçten sonra ihaleler yandaş şirketlere yaklaşık maliyetlerinin çok üzerinde bir bedelle veriliyor ve kurumlar zarar ediyor.” Haberin tamamına linkten ulaşılabilir. |