Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Haydarpaşa Garı’nın tren garı olarak hizmet vermeye devam edeceğini ifade etti.
Kültürel miras alanlarının korunmasını misyon edinmiş, kar amacı gütmeyen üç kişilik bir ekibin ortak çalışması olan Haydarpaşa Station Preservatıon Project, kendi deyimleriyle, "kamuoyuna sunulan projeler, çeşitli planlama söylenceleri ve gelecekteki bilinmezleri ile tehlike altındaki bir kültür mirasına" dikkat çekmeyi hedefliyor.
Haydarpaşa Garı'nda sürdürülen arkeolojik kazılarda M.Ö. 4 ve 3'üncü yüzyıllara tarihlenen yapı bulundu.
Haydarpaşa Dayanışması ve Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Haydarpaşa Garı’nın gar olarak kalması talebiyle 400. kez bir araya gelerek eylem yaptı. CHP'li Yarkadaş, “Biz Haydarpaşa Garı’nı kurtarmaya çalışırken iktidar ise garın mal varlıklarını ranta açıyor” ifadesini kullandı.
Sözün kısası, sadece İstanbul’un değil, tüm ülkenin hatta dünyanın en önemli “demiryolu kültürü mirası” örneklerinden olan Haydarpaşa Gar Binası’nın rölöve ile restitüsyon çalışmalarında “İTÜ güvencesi” devrede olsa bile “restorasyon”a yön verecek “yeni işlev” için “tehlikeli küresel beklentiler”in etkisiz kılınamadığı anlaşılıyor. Bakalım, yeni
Haydarpaşa Limanı’nda yük hareketi hızla azalıyor. Yük gemilerinin neredeyse artık hiç uğramadığı liman en büyük müşterisi Ekol’ü de kaybediyor. Limanın geleceği Ankara’da tartışılıyor. Hızlı tren bağlantısı ve yolcu gemilerine yönelik hizmet gündemde.
Haydarpaşa’da arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor. ‘Körler Ülkesi’ olarak bilinen Khalkedon’a ait kalıntıların gün yüzüne çıktığı kazı çalışmalarında gelinen son durum görüntülendi.
Haydarpaşa Garı’nda bin yıllık insan iskeleti ve hala akar durumda bir Bizans çeşmesi bulundu.