Yeşili koru... Mevcuda entegre yeni köprü çözümü geliştirir, ranta hayır...

Birinci köprü yapıldı olay oldu, ikinci köprü yapıldı olay oldu ve gayet güzel kullanılıyor. Üçüncü köprü de yapılsa aynısı olacak ve kullanılacak bu kadar.

Kurbanın sırtında sırat köprüsünden geçmek ne kadar mümkünse, 3. köprüyle İstanbul trafiğine çözüm de o kadar mümkün olabilir. Öte yandan, din istismarını mubah gören anlayışa göre iş değişir şüphesiz!

Tüp geçit için de deprem faktörü göz önüne alınmalıdır.

Marmaray hayata geçirilmeden (dolayısıyla kıtalararası ulaşımı rahatlatıcı etkisi görülmeden) yağmurdan mal kaçırır gibi 3. köprüyü öne sürmek ihanetle eşanlamlıdır.

Öncelikle şu soruları sormak gerekir: İstanbul bir sanayi şehri olarak 30 milyon kişiyi nasıl barındırır? Göç ile şehre gelen güruhu nasıl yönlendirir ve manipüle edebiliriz ve oyları toplarız? Kültür varlıkları boşver AVM'ler daha önemli değil mi? Bunun gibi soruları artırabiliriz. Gördüğünüz gibi hepsi yanlı sorular ve yanıtlarınızla ne 3. köprüyü ne son köprüyü onaylama durumundasınız. Daha fazla köprü gereklidir. Aynı AVM'lerde olduğu gibi. Çeşit çeşit köprüler hayal edelim. Teknik boyutlar o kadar fazla anlatıldı ki, bir o kadar anlamayan kitle karşısında ancak mizahi bir yorum yapılabilir. Hele de güzergahın helikopterden tespiti var ki, bu kopmanın son aşaması... Yöneticiler eğer ilim ve deneyime biraz saygı duysa göreceksiniz ilave köprü yapmaya gerek kalmayacak. Yapılması gereken işler için reçeteler var, hem de kolay çözüm yolları. Peki bu politikacının ilgisini çeker mi? Hiç zannetmem. Varsa yoksa köprü, alt geçit,viyadük, AVM inşa edilsin de ne olursa olsun. Halbuki aklıllı projeler ile şu andaki kargaşa bile kısa sürede çözülür. Ne sel ne deprem korkusu kalır. Ama bu hiç de iyi birşey değil tabi ki. Çünkü "korku" imparatorluğu nereden beslenecek? Biraz düşünce, çok bilgi ve deneyim, fazla çalışma ve sonuç yaşanabilen bir İstanbul. Bu bir ütopya mı yoksa bunu istemek çok mu zor? Saygılarımla, Serdar Sağlamtunç