BR> Mathilde
Marengo (UNIGE, Cenova) - Angel Illescas (UPC-
ETSAB)
Cenk Dereli'nin
yürütücülüğünü üstlendiği 'Layers' (Katmanlar) grubu olarak;
bitki örtüsü, konutlar, topografya, ulaşım ağı gibi kenti oluşturan farklı
katmanları ayrı ayrı incelediklerini belirten Mathilde Marengo
ve Angel Illescas, her bir katmanın kendi başına sorunsuz
işlediğini, asıl sorunun bunların bir araya gelmesi ile ortaya çıktığına dikkat
çekiyor.
 Atölye
yürütücüsü Cenk Dereli, Angel Illescas ve Mathilde Marengo
İkili, kentin sürekli bir değişim içinde olduğunu, gece ve gündüz
kullanımının farklılık gösterdiğini, kişisel kullanımların ayrı bir parametre
olduğunu vurguluyor. Kamusal mekanları alternatif yoldan artırmayı
hedeflediklerini belirten Marengo, boş alanları herkesin kullanımına sunmak için
3 farklı akupunktur noktası belirlediklerini, küçük müdahaleler ile kamusal
mekan kalitesini iyileştirmeyi planladıklarını sözlerine ekliyor.
Samer El Sayary (İskenderiye Üniversitesi)
Ülkeler ve eğitim
programları bakımından yeterince heterojen bir yapıya sahip atölye katılımcıları
arasında Samer El Sayary daha da farklı bir pozisyona sahip.
Doktora çalışması bu yaz tamamlanacak olan El Sayary, profesyonel çalışmalarının
yanı sıra İskenderiye Üniversitesi’nde dersler veriyor. Türk ve Mısır kültürü
arasında çok sayıda benzer nokta olduğunu söyeleyen El Sayary, İstanbul’un ise
kendi ülkesine kıyasla “Mısır’ın en iyi parçası” olarak ifade edilebileceğini
belirtiyor. Atölye çalışmasında ‘Junctions’ grubunda yer alan
El Sayary, konut ölçeğine odaklanarak özel ve kamusal alan arasında sosyal bir
etkileşim yaratmaya çalıştığını dile getiriyor. Tarihi kent merkezindeki bina
oranlarından yola çıkarak çağdaş bir tasarım önerdiğini belirten Samer El
Sayary, sürdürülebilirliği de göz önünde bulunduran tasarımı ile gelecek
kuşaklara kendi kültürleri hakkında fikir sahibi olabilecekleri, kalıcı bir
model sunmayı önemsemiş.
Atölye boyunca demokratik bir paylaşım
sağlandı
'Junctions' (Bağlantı Noktaları)
grubunun yürütücüleri Banu Tomruk ve Evren
Aysev, çokkatmanlı ve çalışılması zor bir alan seçilmiş olmasına ve
atölye programının yoğun bir proje yükü getirmesine rağmen öğrencilerin
üretiminden oldukça memnun kaldıklarını belirtiyor.
 Junctions
grubu atölye yürütücüleri Banu Tomruk (solda) ve Evren
Aysev
Yurtdışından gelen öğrencilerin ortak Akdeniz kültürünün
sağladığı avantaj ile alana kolayca adapte olduklarını ve hızlı iş ürettiklerini
söyleyen Banu Tomruk, öğrencilerin iyi çözüm üretebilme
potansiyelinden etkilendiğini dile getiriyor. Evren Aysev ise,
bu denli büyük ölçekli ve karmaşık yapılı bir kent parçası için atölyede oldukça
iyi bir süreç izlendiğini düşünüyor. Farklı ülkelerden gelen ve kimi doktora
kimi ise yüksek lisans öğrencisi olan öğrenciler arasında son derece demokratik
bir paylaşım olduğuna da dikkat çeken Aysev, atölyeye katılan öğrencilerin
birlikte çalışma konusunda oldukça başarılı olduklarını da sözlerine
ekliyor.
Haberin devamını okumak için lütfen
ilerleyiniz...
|