Biz Belediyeyiz, İçki İçmeyen Vatandaşa da Mekân Lazım!
Hemen uyarayım; bu röportajın sebebi eskiye oranla iyi şeylerin de olması İstanbul'da. Okullar açıldığında nispeten azalıyor trafik kaosu, yağmur yağdığında eskisi gibi sık sel haberleri almıyoruz artık, metrobüs yolculuğu çoğunluğu memnun ediyor, metro ağı her gün biraz daha genişliyor. İstanbul'u neler bekliyor, Başkan Topbaş anlattı...

/P> - Bir mimar olarak 'İstanbul'a bakınca acı çektiğinizi' söylemiştiniz bir röportajınızda. Acınız azaldı mı arttı mı? - Azaltıyorum acıyı çünkü çözümler getiriyoruz. Ama zamanında planlı kullanılmamış bu kent; gecekondular oluşmuş, kentin tarihi dokusu arasındaki bahçelerde apartmanlar yükselmiş, geçmişten kalan mimari yok edilmiş... - E-5'te diyelim otomobilinizle ilerleyip etrafı seyre daldığınızda manzara içinizi sıkmıyor mu, 'Çok işimiz var daha,' demiyor musunuz? - Çok iş var diyorum kesinlikle. Ama şunu da görüyorum; insanlarda şehirlilik olgusu oturdukça, kültürel olarak geliştikçe estetik duyguları da değişecek. Kılık kıyafetinden, binasının cephesini boyamasından çatısının örtüsüne kadar, pencere doğramasına kadar, bu bir kültürel değişimdir. Bunlar zaman gerektiriyor. Başkanlık biterse mimarlık yaparım - Yerel seçimler için önemli başka adayların ismi de geçiyor, bir sürpriz olur mu İstanbul'da? - Olmaz! Öyle bir problem yok. Bu şehre hizmet ediyoruz, takdir vatandaşın. - 'AKP'yi doğuran faktörlerden biri de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'dır; Erdoğan'a yolu açan bu görevdir,' derler. Sizin buradan sonra Meclis hedefiniz var mı? - Belediye başkanlığıyla hizmetimi tamamlarım diye düşünüyorum. İstanbul'u seviyorum, Bebekliyim, çocukluğum burada geçti, yürümeyi, konuşmayı bu şehirde öğrendim. Bu şehre bir şeyler katmak isterim. Mimarım, sanat tarihi doktoruyum, bu işlere bir hazırlık sürecinden geçerek gelmişim, iyi bir şeyler de yaptığıma inanıyorum, şehirde çok şey değişti çünkü. İnsanlar dile getiriyor bunları... - Bir gün başkanlık biterse mimarlık üzerine mi, sanat tarihi üzerine mi çalışırsınız? Yoksa bir muhallebici dükkânınız var, oraya mı dönersiniz? - Mimarlık yaparım. Dünyada bazı projelere imza atmayı çok isterim. Size şunu da söyleyeyim; şu anda dünyaca ünlü bir mimardan çalışma teklifi aldım. - Kim? - Söylemem. Teklifte bulundu ama başkanlığım var. - Başkanken yapamaz mısınız? - Yapabilirim, buna mani yok. Tokyo belediye başkanı aynı zamanda yazar; roman yazıyor. Güzel bir projeye imza atmak mesleki tatmindir ama başkanlığımda da bu mesleki tatmini yaşadığımı söyleyebilirim ben.
|
-
ferideye hoşgörü kousunda katılıyorum, ama bu nasıl hoşgörü? nerde diğer insanların hakkı? belcil olmayalım.önce yasadan başlayalım. yasa nederse olacak bitti.. işinize gelince yasa böyle diyor, işinize gelmeyince yasa masa dinlemiyorsunuz. bu ülke hepimizin neden sahil kesimlerinin hepsi içkili olmak zorumda? sadece içki içenlermi sahilde yemek yiyebilir..sahil kesimlerinde içkili yerler dolu. ama içkisiz yerler çok az. bunu gözönünde bulundurmanızı rica ediyorum.. YANITLA
-
İçki İçmek isteyen Vatandaşa da Mekân Lazım! İçki içmek ille de sarhoşluk veya taşkınlık demek değildir! Bir lokantada yemeğin yanında bir bardak bira veya bir kadeh şarap içmek kimseye dokunmamalı. Hele İstanbul'da turistlerin yoğun olan semtlerde, bilhassa yabancıların anlayış mentalitesine sığmadığı için, Türkiye Avrupa'ya değil, diğer Arap ülkelerine benzetilmektedir. İki taraf, içenler ve içmeyenler, biraz hoşgörülü olalım! YANITLA
