2002 yılında ABD’nin kuzeydoğusundaki Newfoundland
açıklarında bir gemi batmıştı. 12 kişi dondurucu soğuğa ve geminin batışının
yarattığı anafora karşın can kurtarma filikalarına binerek hayatta kaldı.
1985’ten beri 104 kişinin hayatını kaybettiği Tuzla tersanelerinde ise bu can
kurtarma botları bile ölüm nedeni oldu. Üç işçinin öldüğü kazanın oluş
biçimi yine insan hayatının Tuzla’da ne kadar ucuz olduğunu gözler önüne serdi.
Tüm dünyada yük gemilerinde kullanılan ve ‘free fall’ yani ‘serbest düşüş’
olarak bilinen can kurtarma filikasının testinde kum torbaları yerine insanların
kullanılmasına konunun uzmanları büyük tepki gösterdi. Olaydan sonra bir işçi
korkunç iddiada bulundu: “Kobay olmayı kabul etmeyenler işten atılıyor.”
Tuzla’da faaliyet gösteren GİSAN Tersanesi’nde inşası tamamlanan 12 bin 500
grostonluk ‘Panama’ bandıralı TURQUOISE-T adlı tankerde kurtarma filikalarının
‘serbest düşme’ testi yapıldı. Filikaya tersane ve taşeron firmaya bağlı çalışan
19 kişi bindirildi. Daha sonra filika bağlı bulunduğu rampadan denize doğru
bırakıldı. Sendika ve meslek kuruluşlarının iddialarına göre dört tarafı kapalı
olan ve önde camları bulunan filika serbest düşüşü sırasında gemiye çarptı ve
camı kırıldı. Denize düşen filika su almaya başladı. Filikada bulunan ve emniyet
kemerleri bağlı olan 19 kişiden Ramazan Ergün, Ramazan Çetinkaya ve Emrah Varol
yaşamlarını yitirdi. Diğerleri de yaralandı. Kazanın ardından, Tuzla Cumhuriyet
Başsavcılığı soruşturma başlattı. Aynı daha önceki ölümlerde olduğu gibi Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da kazayı araştırmak üzere müfettiş görevlendirdi.
Oysa Başbakan Erdoğan daha önce tersane sahipleriyle yaptığı toplantıda ‘İhmali
olanı yakarım’ demişti.
Tersanede ölüm tatili Tersane geçici olarak tatil edildi. GİSAN Tersanesi
adına açıklama yapan avukat Abdulkadir Yalbuz, firma yetkilileri, mühendisler ve
armatör temsilcileri gözetiminde test yapılırken 19 kişinin kurtarma botuyla
denize bırakıldığını bu sırada botun camının kırıldığını ve içine su girdiğini
belirtti.
Çin malı mı?
Gemide kullanılan filikanın Çin malı
olduğu öne sürüldü. Firmaların maliyeti ucuza getirmek için malzemeleri Çin’den
alıp, Norveç’te monaj yaptırdıkları belirtildi. Can kurtarma filikalarını üreten
Avrupa’daki iki şirketten biri olan GEPA Fabrika Müdürü Mehmet Çatal, Türkiye’de
yapılan filikaların kalitesinin çok yüksek olduğunu bu nedenle pahalı olduğunu
belirterek şunları söyledi: “Burada denize düşen filika düzelmemiş. Oysa bunlar
‘hacıyatmaz’ gibidir. Ne şekilde suya düşerse düşsün düz olarak denizin üstüne
çıkar. Çin malı olduğu söyleniyor. Bunlar çok ucuzdur. Bizim ürettiğimizin
maliyetinden bile daha ucuzdur. Ancak denemelerde tabii ki kum torbası
kullanılması gerekiyor. Sanırım torba bulamamışlar”
Bu arada Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Mustafa İnsel bir
açıklama yaparak, kazanın olduğu geminin kendilerinin değil, Fransız Loydu
olarak bilinen Bureau Veritas’ın gözetiminde inşa edildiğini belirtti.
Filikaların düşürme, yangın gibi birçok testten geçtiğini belirten İnsel, “Tüm
testler bittikten sonra suya indirilirken içinde insan olabilir. Ama öncesinde
diğer tüm testlerden geçmesi gerekiyor. ‘Filikaların düştüğü andaki ivme nedir,
bu ivme içindekilere ne zarar verebilir’ diye incelenir. Boyun ve omur hasarları
sık görülür, çok şiddetli çarpmalarda gözlerin bile çıktığı görülür. Bunlara
göre önlem alınır.”
|