BR> Bu proje, bilimsel olarak hazırlanmış bir koruma projesi.
Sahanın kütlesel ilişkilerini tanımlayan bir avan proje. Tekrar belirtelim
sahada özgün olarak bulunan hiçbir kültür varlığının yıkımı söz konusu değildir.
Konunun yargıya taşındığı günden bugüne kadar, “yeni”ye geçit vermeyen
yerleşik aydınların, tekellerini ısrarla korumak gayreti içinde, sınıfsal bir
baskı yaratmak amacıyla tamamen mimari olan meseleyi, hiçbir bilimsel incelemeye
gerek duymadan siyasi platforma taşımak istediğini görüyorum.
Proje
ekibi olarak, yargı süreci tamamlanmadan projenin akıbeti hakkında görüş
belirtmenin yanlış olduğuna ve yasal olmayacağına inanıyoruz.
PROF. DR. DENİZ İNCEDAYI: ‘HUKUKSAL ÇELİŞKİLER
VAR’
Öncelikle tarihi Cercle d’Orient binasını ve kompleksini
barındıran yapı adası Beyoğlu Sit Alanı içerisinde yer almakta. Sit alanında
uygulanmak istenen 5366 sayılı Yenileme Yasası ve Kurul kararı anayasa ile
çelişmekte. Ayrıca bu karar, İstanbul 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu’nun 1991 tarih ve 2917 sayılı kararında belirtilen koruma
kararlarıyla ve ilkelerine de aykırıdır. Bunlara bir de, Emek Sineması DOCOMOMO
- Türkiye Listesinde (Modern Mimarlık Eserleri tescil listesi) yer almasını ve
Türkiye modern mimarlığının tescilli bir binası olduğunu ekleyebiliriz.
Bu tür ilkesel, hukuksal ve anayasal çelişkilerin yanı sıra, bilimsel ve
estetik açıdan da Emek Sineması’nın yıkılma kararı, dünyaca kabul edilen çağdaş
koruma kriterlerine ters düşmekte. Birçok benzer uygulamada da kültürel belleğin
silinmesi ve toplumsal bağlamdan kopartılması yöntemiyle karşılaşıyoruz. Emek
Sineması’nın da kentsel mekânın metalaştırılması politikalarına yenik düşmesi,
toplumsal kültür varlıklarının rant aracı olarak görülmesi anlayışı Mimarlar
Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nce kabul edilemez. Bilimsel kriterlere, sivil
toplum görüşlerine karar süreçlerinde yer vermeyen, şeffaflıkla tartışamayan bir
koruma ve yenileme anlayışı, evrensel koruma ölçütlerini ve çağımızın bilimsel
doğrularını yadsımaktır.
PROF. DR. METE TAPAN: ‘YERİNDE KORUMAK
ESAS’
Dünyadaki uygulamalar izlendiğinde benzer uygulamalara
rastlamak mümkün. Ancak bu tür yaklaşımlarda kamu yararının temel neden olması
aranır veya müzelerde teşhir etmek amacıyla duvar panolarının taşınması
uygulamalarda izlenebilir. Sözü edilen konuda toplumsal bir yararın varlığından
söz etmek zorlama olur. Koruma felsefesinde kültür varlıklarını yerinde korumak
esastır. Kültürel süreklilikte sosyal yararın kişisel yarardan daha önemli
olduğunu unutmayalım.
|