Bozkurt: Karbon elyafta gelirimiz 17 milyar dolar
olabilir
DÜNYA Gazetesi yazarı Rüştü Bozkurt da , Türkiye'nin önündeki avantajları
doğru değerlendirmesi gerektiğini belirterek, "Bir ülke tamamen yeni Ar-Ge'ler
yaparak ve buluşları sanayiye aktararak zengin olamıyor. Tam tersine ülkeler
zenginliğini hızlandırmak için mevcut alanlarda fiyat maliyet dengelerini bulup,
ucuz alımlara yöneliyor. Türkiye'de de kompozit malzemeler bunun için önemli.
Türkiye karbon elyafı üreterek yeni bir alan buldu. Ancak karbon elyafını,
boraks gibi yapmadan, işleyerek satarsak, kompozit maddeler geliştirirsek,
hammadde üretimi sağlarsak, çok daha fazla katma değer elde ederiz. Karbon elyaf
üretimini işleyerek çok daha ileriye götürmemiz mümkün. Sadece karbon elyafta
Türkiye'nin geliri 17 milyar dolar olabilir. Karbon elyaf üretiminden kompozit
ürünler geliştiremezsek, geleneksel ihracat ürünlerimizi ileri boyutlara
taşıyamazsak Türkiye 2023'te 500 milyar dolarlık ihracatı gerekleştiremez"
açıklamasını yaptı.
"Aksa'nın ürettiği karbon elyafı geliştirmek, Yalova'daki umutları realize
edebilmek için mekana ihtiyaç vardır" diyen Bozkurt sözlerini şöyle sürdürdü;
"Bunun için ihtisas OSB'ler kurulmalı Türkiye'de artık bir kuruşu yanlış harcama
şansına sahip değiliz. Ülkemizde futbol sahaları büyüklüğünde iplik fabrikaları
boş. Türkiye hiçbir zaman 17 milyon ton buğday üretmemiş ama 38 milyon ton
kapasiteli un fabrikası var. 3'te 1 kapasite ile çalışılıyor ve zarar ediyor.
Bunların hepsi zamanında teşviklerle yapılmış.
Bunu tek başına girişimciden ya da devletten beklemek olmaz. Bu hepimizin
ortak inisiyatifi olursa anlamlı olur. Yalova, Doğu Marmara bölgesinde mevcut
altyapısı, konumu, çevresel bağlantılarıyla büyük zenginlik yaratacak konumda.
Yeni projeler üretilmeli."
Özden: Karbon elyaflı binalar deprem hasarını azaltıyor
Karbon elyafın inşaat sektöründe kullanımını anlatan Kocaeli Üniversitesi
İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şevket Özden ise, karbon elyafın
inşaatta kullanılan demirler ile aynı elastikliğe, ancak çok daha yüksek
dayanıma sahip olduğunu vurguladı. Karbon elyafın yüksek dayanımından dolayı
tercih edildiğini belirten Özden, "Karbon elyaf korozyona ve çevresel etkilere
dayanıklı, çeliğin 6'da 1'i kadar hafif, işlenebilirliği ve uygulanması kolay.
Binaların sistem yapılarının, kiriş ve kolonlarının güçlendirilmesinde, tarihi
yapıların onarımında, tuğla duvarların, yol, köprülerin güçlendirilmelerinde
kullanılıyor ve deprem esnasında binaların mukavemetini arttırıyor. Bina hasar
görse dahi insanların hasar görmeden binadan çıkmasını sağlayacak önemli
detaylardandır. Belki diğer güçlendirme yöntemlerine göre birim maliyeti olarak
daha yüksek görünebilir ama uzun vadede, deprem riski altında çok daha
avantajlı. Lamine plakalar ve örülmüş halde betonarme yapılara yapıştırılarak
uygulanıyor. Metal yorulmasına maruz kalan ve göçen malzemeler yerine karbon
elyafta yüksek yük çevrimleri var. O nedenle karayolu yapımında da kullanılacak
önemli bir materyaldir" ifadesini kullandı. Özden, kolon kullanılmadan geniş
alanlar inşa edilmesinde karbon elyafın kullanışlı bir materyal olduğunu
kaydetti.
|