
4 Bölgede 'Şiddetli Kuraklık' Tehlikesi

“Ülkemizin Dörtte Üçü Kuraklıkla...

“İzmir’i Bu Yaz Ciddi Bir...

Kuraklık Riski Altındaki Göller...

Kuraklığa Karşı Tunca Nehri'ne...

Arap Koordinasyon Grubu, Kuraklıkla...

Kuraklık Orayı da Vurdu
“Kuraklığa Hazır Değiliz, Geç Kalındı”
Ege Bölgesi'nde sonbahar ve kış mevsimleri normalden daha kurak geçti. Yaşanılan kuraklığının uzun yıllardır beklendiğini aktaran Türkiye Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, “2020'den sonra ciddi bir kuraklık yaşanacağını anlattık. Hazırlanmadık. Çok geç kalındı." dedi.

Ege Bölgesi'nde sonbahar ve kış mevsimleri normalden daha kurak geçti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2024-2025 Su Yılı 5 Aylık Alansal Kümülatif Yağış Raporu'na göre, Ege Bölgesi'nde 1 Ekim-28 Şubat'ı kapsayan dönem yağış ortalaması metrekareye 373,4 kilogram iken bu sene aynı döneminde Ege'ye 269,6 kilogram yağış düştü. Beklenen yağışların olmaması barajlardaki doluluk oranlarını düşürürken, yaz aylarında gerçekleşebilecek kuraklık riskini de gündeme getirdi. Son yılların en kurak yıllarından birinin yaşandığını belirten Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Özellikle şubat ayında hava sıcaklığının çok soğuk olması yağışların da yüzde 74 gibi eksik yağmasına neden oldu. Mart ayında da yağışlar yüzde 20-25 eksik oldu." diye konuştu. 'Her kurak dönem bizi daha çok vurmaya başladı' 'Bütün arıtmalar çalışmalı' “Yerel yönetim ve merkezi hükümetin bir araya gelip öncelikle su sorununu halletmeleri lazım. Bütün arıtmalar çalışmalı. Arıtılmayan hiçbir su denize, nehre verilmemeli. Arıtma tesislerinden çıkan gri sunun tarıma kazandırmamız şart. Nüfusumuz 85 milyona çıktı, her suyu kullanmamız gerekiyor. Bir sonraki kurak dönemde nüfusumuz 100 milyonu geçer. Bunları yapmadığımızda çok daha kötü durumda oluruz." 'Suyu heba etmesek bu kadar kuraklık çekmeyiz' Prof. Dr. Yaşar, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'de kişi başı su potansiyeli 1340 metreküp, İzmir'de ise 600 metreküp. Türkiye su fakirliği sınırlarına geliyor ama İzmir fakirin de fakiri. Suyu çok dikkatli kullanmamız lazım. Gerektiğinde kesilecek, 2 günde 1 su verilecek. Yer altı sularını da harcanmaması, rezerv olarak durması gerekiyor. Çünkü su demek, devlet demek. Suyun bittiği gün devlet biter" |