|
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, son aylarda Türkiye’nin farklı bölgelerinde kuraklık yaşandığını belirterek, yerel yönetimlere ve çiftçilere büyük sorumluluklar düştüğünü ifade etti.
22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle açıklama yapan Prof. Dr. Demir, su kaynaklarına ve kuraklığa verilmesi gereken önlemler bilgi vererek, “2025 yılının teması 'Buzulların Korunması' olarak tespit edilmiş, bu vesile ile küresel iklim etkisine ve buna bağlı ısınmaya dikkat çekilerek su kaynaklarının korunması hedeflenmiştir. Dünya, her geçen gün giderek büyüyen küresel iklim etkisi ve buna bağlı su krizi süreciyle karşı karşıya kalmaktadır.” diye konuştu.
‘1 milyar insan su problemi nedeniyle göç tehlikesi yaşıyor’
Günümüzde 2,5 milyar insanın su sıkıntısı yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Yusuf Demir, “Özellikle son yıllarda artan el Nino ve la Nino etkileri, atmosferde artan kirlilik, su kullanımında sınırsız harcama alışkanlıkları ve suyu anlayan ve sahip çıkan kişi, birim veya kuruluşların azlığı veya eksiklikleri tehlikenin boyutlarının artmasında önemli etkenler olmaktadır. Günümüzde 2,5 milyardan fazla insanın su sıkıntısı yaşadığı, her gün 6 bine yakın çocuğun su yetersizliği veya suyun oluşturduğu hastalıklardan öldüğü dünyamızda, böyle devam etmesi halinde önümüzdeki çeyrek yüzyılda, su problemleri nedeniyle 1 milyara yakın insanın ülkelerini terk etme ve göç riski bulunmaktadır. Artan nüfus, sanayileşme, plansız kentleşme ve endüstriyel tarıma geçişle birlikte son yüzyılda küresel su kullanımı 6 kat artmıştır. Son yıllarda karşı karşıya kalınan çevre kirlilikleri özellikle su kaynaklarını etkilemektedir. Temiz suya erişim giderek zorlaşmakta, bu nedenle suyun değerini bilmemiz ve ona göre hareket etmemiz gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye su fakirliği sınırına geldi’
Türkiye’nin su durumuyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Demir, “Türkiye de artık su zengini bir ülke değil, aksine su stresi yaşayan ve su fakirliği sınırına gelen bir ülkedir. Ülkemiz son yıllarda küresel iklim ve kuraklıktan etkilenen ülkelerin başında gelmektedir. 2025 yılı ocak ve şubat aylarında düşen yağışlar uzun yıllık ortalamaların altında kalmıştır. Ülkemizde, ocak ayında geçen yıla göre yağış miktarı yüze 60, şubat ayında ise yüzde 40’a varan bir azalma göstermiştir. Son üç aylık verilere göre ise ülkemizin dörtte üçü ciddi kuraklık riskiyle karşı karşıyadır. Son üç aylık verilere göre ülkemizin dörtte üçünde ciddi kuraklık yaşamaktadır. Uzmanlar tarafından yapılan açıklamalarda önümüzdeki aylarda yağışlarda azalma ve kuraklık riskinin devam etme olasılığı ve yaz aylarında bu riskin oldukça yüksek olduğu gözükmektedir.” dedi.
‘Sürdürülebilir su kullanımı, hepimizin sorumluluğu’
Suyu geleceğe taşımak için yapılması gereken çalışmalara ilişkin konuşan Prof. Dr. Yusuf Demir, “Gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam ve dünya bırakabilmek için devletlerin yapabilecekleri kadar bireylerinde yapacakları bu süreçte oldukça önemlidir. Özellikle mevcut sularımızı korumak, su kullanımını düzenlemek, sürdürülebilir su anlayışını hayata geçirebilmek hepimizin sorumluluğundadır. Bu amaçla aile eğitimleri, ilköğretim ve yükseköğretim eğitimleri ayrı öneme sahiptir. Yerel yönetimlerin sorumluluğu bu süreçte her kesim ve kurumdan daha önemli ve önceliklidir. Her bir yerel yönetim bir su ve çevre birimi oluşturmak ve suyu anlama ve anlatma noktasında sorumluluk almak zorundadır. Ülkesel politikalara paralel oluşturulacak yerel çalışmalar bu sürecin lokomotifi olmalıdır.” dedi.
|
