br />
İkinci günden akılda kalanlar:
* Kurultay’ın ikinci günkü oturumlarına dinleyicilerin soru yoluyla katılımı
yüksekti.
* Birinci günün eleştiri konularından biri olan, organizasyonun öğle yemeği
olarak dağıttığı sandviçlerin yerine, ikinci gün daha iyi sandviçlerin gelmesi
katılımcılar tarafından sevinçle karşılandı.
* “Mimarlık Lisans ve Lisansüstü Eğitimi-II” başlıklı oturumun yöneticisi
Prof. Dr. Emre Aysu, birinci günün “Kalite” başlıklı üçüncü oturumunun sadece
sorunları ortaya koyması, çözüm sunmaması konusunda salondan gelen eleştirilere
atıf yaparak, “Bu sunumların amaçı bir çalışmanın sonuçlarını paylaşmak değil,
üzerinde çalışılan konuyu tartışmaya açmatır. Dolayısıyla bu sunumların çözüm
getirmesini beklemeyelim, çözümü hep birlikte tartışacağız zaten” dedi.
* “Mimarlık Eğitiminde Akreditasyon” başlıklı oturumun sonuda Mimarlar Odası
İstanbul Büyükşubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı öğrencilerin
özgür ve demokratik üniversite isteğinin okuldan atılmalarla karşılık bulduğu,
“ideolojik halay çekme” diye bir suçun olduğu üniversitelerde öğrencileri
değerlendirmenin nasıl mümkün olacağını sordu.
* “Mimarlık Eğitiminde Staj” başlıklı oturumun başkanlığını yürüten Cengiz
Bektaş’ın, kendinden önceki oturumun uzaması nedeniyle ettiği “27 dakikamı
yediniz. Benden başka sanmıyorum tek başına çalışan biri daha olsun burada, ben
yanlızım. Kimse düşünmüyor bu adamın işi vardır, diye* şeklindeki sözleri salonu
gülümsetti.
* Mimarlık eğitiminde ilk 2 yıllık mimarlık eğitiminin sonunda 3 aylık staj
öneren Cengiz Bektaş şunları söyledi: “ Ben stajyer almak istemiyorum, çünkü
yirmi beş günde ben ne öğretebilirim ki? Ben yazı yazmasını öğretiyorum onlara
ancak, o yirmi beş günde. Perspektif çizemiyorlar. Perspektifi kesitten, kesiti
plandan ayıramıyorlar. Ama staj süresi 3 ay olsa, o zaman bir şeyler
öğretilebilir.”
|