Marmara SOS Veriyor
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü’nün yürüttüğü “Su Kalitesi İzleme Araştırması”nda görev alan Yrd. Doç. Dr. Ahsen Yüksek’in araştırmalarına göre Marmara Denizi, su kirliliği ve balık türleri açısından ciddi bir tehlike ile karşı karşıya. Yüksek, Haliç’in iç kesimlerinde balık türü çeşitliliğinde düşş tespit

/P> Nüfusa bağlı kirlilik ve biyolojik çeşitlilik Yüksek, Marmara Denizi’nde en büyük sorunlardan birinin denize doğrudan verilen deşarjlar olduğuna dikkat çekiyor. Artan nüfusa bağlı kirliliğin denizleri tehdit ettiğini anlatan Yüksek, “Bir bölgeye kaldırabileceğinden daha fazla yük verirseniz bunlar gübre görevi görerek o bölgede aşırı bir plankton artışına neden olur. Bu aşırı artış beraberinde kitlesel ölümlere neden olur ki bu da ortamda bakteriyel faaliyetlerin artması, oksijenin ortamdan yok olması demektir. Oksijenin olmadığı ya da azaldığı bölgede canlılıktan söz edilemez. Yani biyolojik çeşitlilik tahrip olur. Bu durumun etkilerini Marmara’nın körfezlerinde açıkça görmekteyiz” diye konuşuyor. İstanbul’da denize girilebilecek yerler Ahsen Yüksek, İstanbul’da yaklaşık 300 noktadan koliform ve bakteriyel kirlilikle ilgili ölçümler yaptıklarını anlatarak sonuçları şöyle değerlendiriyor: “İstanbul’da denize girilebilecek en güzel yer Adalar. Büyükçekmece, Yeşilköy biraz yoluna girmeye başlasa da yine sorunlu alanlar. Suadiye’de yüzey deşarjlarının kısmen kesilmesi veya kontrol altına alınarak derin deşarja verilmesi; Tuzla’da, Ataköy’de ileri derecede arıtma sistemlerine geçilmesi, Zeytinburnu’nun tamamen ortadan kaldırılması, Haliç’teki bütün yüzey akıntılarının tamamen engellenmesi, kuzey ve güney Haliç projeleri ile derin deşarja bağlanması olumlu gelişmeler.” |
