BR> “Eğer Türkiye’yi
istemiyorsanız çıkın bunu açıklayın, bizi oyalamayın”
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda ''Eğer Türkiye'yi
istemiyorsanız çıkın bunu açıklayın. Bizi oyalamayın. 'Hayır biz sizi
oyalamıyoruz' demek suretiyle kendilerine bazı formüller uyduruyorlar'' dedi.
Türkiye ekonomisinin, son yaşanan küresel finans krizinde direncini ve
dayanıklılığını test etme imkanı bulduğunu söyledi. 2002 sonundan itibaren
gerçekleştirilen yapısal reformlar sonucunda Türkiye'nin, küresel finans krizini
en az etkiyle atlatan ülkeler arasında yer aldığını belirten Erdoğan, ''Küresel
krizi, tamamen kendi yöntemlerimizle ve kendi kaynaklarımızla aştık ve aşıyoruz.
Uluslararası Para Fonu'na bu süreçte ihtiyaç duymadık ve artık 3 yıl oldu
stand-by anlaşmasını da imzalamadık. 8 yıl önce bizim IMF'ye olan borcumuz 23,5
milyar dolar idi. Ama şu anda 6 milyar dolara düştü'' dedi.
Gelişmiş ülke
ekonomilerinde ciddi daralmalar yaşanırken, Türkiye'nin, son üç çeyrekte büyüme
kaydettiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, 2010 yılı ilk çeyreğinde ekonominin
yüzde 11,7 oranında büyüyerek dünyada 4'ncü en hızlı büyüyen ekonomi olduğunu
kaydetti. Erdoğan, 2'inci çeyrekte büyüme oranının yüzde 10,3 olarak
gerçekleştiğini ve Türkiye'nin dünyada 3'üncü sırada yer aldığını, aynı şekilde,
tüm dünyada işsizlikteki artış devam ederken, Türkiye'de işsizliğin, her ay
2-2,5 puanlık düşüşler kaydederek gerilediğini söyledi.
2009'da tüm
dünyayla birlikte ciddi daralma gösteren ihracatın, 2010 yılında ciddi artışlar
kaydettiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: ''Turizm gelirlerimizin küresel
krizden etkilenmediğini de memnuniyetle müşahede ediyoruz. 2009 yılı turizm
gelirimiz 2008'e kıyasla çok çok küçük bir düşüş kaydetti. 2010 yılında ise
gelirimizin 2008 rakamlarını aşacağını tahmin ediyoruz. Elbette temkini, mali
disiplini elden bırakmıyoruz. Büyük ve güçlü ekonomisiyle, istikrar ve güven
zeminindeki politikalarıyla, barışçı ve aktif dış politikasıyla Türkiye,
yatırımcılara, girişimcilere eşsiz fırsatlar sunuyor. Demokratikleşme yolunda
attığımız adımlar, Avrupa Birliği ile sürdürdüğümüz katılım müzakereleri, kabul
ederler ya da etmezler hiç önemli değil. Kendilerine de söylediğim için rahat
rahat söylüyorum. Biz yere sağlam basıyoruz. Kendilerine de söylüyorum
eğer bizden cevap bekliyorsanız boşuna bekliyorsunuz. Eğer Türkiye'yi
istemiyorsanız çıkın bunu açıklayın. Bizi oyalamayın. Hayır biz sizi
oyalamıyoruz demek suretiyle kendilerine bazı formüller uyduruyorlar. Biz de şu
anda süreci böyle işletiyoruz. Ancak bölge ülkeleriyle kurduğumuz dostluk
ilişkileri, Türkiye'nin gelecek vizyonunu daha da genişletiyor. Ben burada şunu
söylüyorum, bakınız, birçok oturumlar yapılacak ve ikili görüşmeler yapılacak.
Diyorum ki bunları neticeye bağlayın. Bu toplantılarda fuar bir taraftan
gezilirken ondan sonra yapılacak ikili görüşmelerde neticeleri bağlayın, ondan
sonra bunların takipçisi olun. Sadece bir işe inanmak yetmiyor. Sadece çalışmak
yetmiyor. Onu takip edip neticelendirmektir başarı. Bunu yapmamız
şart.'' Türkiye'nin küresel
kriz karşısındaki bu başarısının uluslararası kuruluşlar tarafından da ilgiyle
izlendiğini hatırlatan Erdoğan, birçok ülkenin kredi notu düşürülürken
Türkiye'nin, kredi notu artırılan nadir ülkeler arasında yer almaya devam
ettiğini, dün de Moody's'in Türkiye'nin ekonomik görünümünü durağandan pozitife
çevirdiğini kaydetti. Türkiye'nin teknoloji olarak ihraç edeceği çok şey
olduğunu ifade eden Erdoğan, “ Netice, netice netice. Buna başarmamız
lazım'' diye konuştu.
Dünyanın her ülkesinden yatırımcıyı, girişimciyi
Türkiye'de misafir etmekten, onlara en iyi yatırım imkanlarını sunmaktan büyük
memnuniyet duyduklarını dile getiren Erdoğan, ''Ülkemiz gerçekten her alanda
büyük bir yatırıma açıktır. Güvenli ve istikrarlı bir ülkedir. Burada
bireysel olabilir ortaklıklar halinde olabilir, birçok yatırımları yapmak
mümkündür. Yani yarınım ne olur diye düşünmeyeceksiniz. Bu adımı burada
rahatlıkla atabileceksiniz. Özellikle Başbakanlık Yatırım ve Destek Ajansı olmak
üzere, tüm kurumlarımız, her konuda sizlere yardımcı olacaktır, hazırdır''
dedi.
|