CEO'ların Büyümeye Olan Güveni Azaldı

CEO'ların beklentilerine ülke düzeyinde bakıldığında ise duyulan güven büyük ölçüde farklılık gösterdi. 2013 yılında gerçekleşecek gelir büyümesine yüzde 66'lık oranla aşırı güven duyan Rusya'daki CEO'ları, yüzde 63 ile Hindistan, yüzde 62 ile Meksika izledi. Bu ülkeleri, yüzde 44 ile Brezilya, yüzde 31 ile Almanya, yüzde 30 ile Amerika, yüzde 22 ile İngiltere, yüzde 18 ile Japonya, yüzde 13 ile Fransa ve yüzde 6 ile Kore takip etti.
     
Dünya çapındaki CEO'ların yüzde 46'sı gelecek 3 yıl için büyümeye aşırı güven duyduklarını ifade etti. Afrika'daki ve Ortadoğu'daki CEO'lar uzun vadeli büyümeye en fazla güveni göstererek sırasıyla yüzde 62 ve yüzde 56 oranlarına ulaşırken, bu oran Asya Pasifik'te yüzde 52, Kuzey Amerika yüzde 51 oldu. Uzun vadeli güvene en düşük oran yüzde 34 ile Avrupa'da ulaşıldı.
    
CEO'ların endişeleri ve risk olarak gördükleri konular
    
Araştırma'da CEO'lar bulundukları ülkelerdeki sosyal karmaşa, ABD'de potansiyel ekonomik durgunluk ve siber atak gibi senaryoların şirketlerini olumsuz yönde etkilemesinden endişe ettiklerini dile getirdi. Bunun yanı sıra CEO'ların büyümelerinin önünde risk olarak gördükleri konuların başında yüzde 81 ile ekonomik büyümeye ilişkin süregelen belirsizlik geldi.
     
CEO'ların risk olarak gördüğü diğer konuları bütçe açığına karşı hükümetlerin aldığı tedbirler, aşırı regülasyon ve sermaye piyasalarındaki istikrar eksikliği oluşturdu. İşe yönelik büyüme karşısındaki ana tehdit unsurları ise artan vergi yükü, yetenekli insan kaynağı, enerji ve ham madde materyallerinin maliyeti olarak tespit edildi.
     
PwC'nin 16. Küresel CEO Araştırması'nın diğer dikkat çeken sonuçları ise şunlar oldu:

CEO'ların sadece yüzde 25'i yeni ürün geliştirmeye yönelirken, yaklaşık yarısı umutlarını fırsatları gördüğü gelişmekte olan pazarlara bağlıyor ve sadece yüzde 17'si yeni satın alma ve birleşme amaçlıyor. Yüzde 23'ü iş gücü hacmini küçültmeyi, yüzde 45'i de çalışan alımı yapmayı planlayan CEO'ların çalışan sayısını artıracağı alanlar arasında profesyonel hizmetler, mühendislik ve inşaat, perakende ve sağlık öne çıkıyor. Çalışan sayısında azaltma düşünülen alanlar arasında ise bankacılık, metal, ormancılık ve kağıt sektörleri bulunuyor.