Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Dünyayı Gören Adam

İki ya da üç milyon kez deklanşöre basan bir parmak, sürekli kompozisyon kuran bir beyin... Objektife düşen onlarca ünlü; Nâzım Hikmet, Picasso, Dali, Chagall, Abidin Dino, Sophia Loren, Bertrand Russell... Onlarca olay; 6-7 Eylül, Filistin kampları, Afrodisias Harabeleri, Orhun Kitabeleri... Bunlar arşivinin yüzde biri. Ara Güler, geçen hafta 81.

Cumhuriyet DERGİ
Dünyayı Gören Adam

br >
Beni köye götür...

Bu hızlı hayat içinde zaten gazeteciliği bir iş olarak görmeyen anne ve babasından sitemler de duyuyor: “Bizi ihmal ediyorsun”. Kendisini köye götürmesini istiyor Dacat Bey. O gün ilk defa babasının çocukluğuyla tanışıyor Ara, Şebinkarahisar’a vardıklarında köyünden çıktığı yaşa iniyor babası, altı yaşındaki gibi dövende dönüyor. Dört ay sonra da ölüyor...

Life, Ara’dan Kıbrıs harekâtının röportajını yapmasını istediğinde, dönemin hava ve deniz kuvvetleri orgeneralleriyle görüşerek bitmiş harekâtın provasını yaptıracak kadar gözü kara bir gazeteci Ara. Bir de belgesel çekiyor: Kahraman’ın Sonu. Yavuz Zırhlısı’nın 12 yıllık sökümünü filme çekiyor. Film, sansür heyetine takılıyor, Türkiye’yi kötülediği için...

“İsviçre’de kar, kış, kıyamet demeden günlerce evinin önünde bekledim... Yanıt yok” diyerek anlatıyor Charlie Chaplin’in peşine düşüşünü. Sonunda karısı Oona donmasından korktuğundan eve alıyor Ara’yı, çay ikram ediyor, ancak Chaplin felç olduğundan beri fotoğraf vermiyor. En büyük uhdesi bu. Ne de olsa Chaplin “hayata bakmayı öğreten adam”. Sırada Picasso var. Uzun uğraşlarla ulaşıp dört gününü onunla geçiriyor, Cezanne’a benzettiği Ara’nın bir resmini çiziyor Picasso. Chagall’ı da fotoğraflıyor. Şimdi Dali’nin peşinde. İlk görüşmede kovuyor Dali. Sevgilisine yakınırken Dali’nin vaftiz babası olduğunu öğreniyor, Dali’nin evinin kapıları böyle açılıyor. Ara’nın kompozisyonlarından hoşlanıyor ki, birlikte çalışmayı öneriyor...

O ünlülerin peşinde koşarken, birisi de onun izini sürüyor. PTT çalışanı Perihan Sarıöz, her fotoğrafını saklıyor. Sonunda şefi Ara’yı arayıp Perihan’a fotoğraf vermesini istiyor. Gelsin, diyor. Perihan kararlı, Ara ile evlenecek. Bunu ona da söylüyor, başta gülüyor ya, aylar sonra nikâh masasına oturuyor, ancak üç buçuk yıl sürüyor. 1980 Mayısı’nda annesini kaybediyor...

1980 sonrası aydınların uğrak yeri Papirüs Bar’ında tanışıyor, Redhouse yayınevinde editörlük yapan Suna Taşkıran’la. Aşk ve evlilik; tarih 1984. “Suna Hanım var ya” diyerek anlatıyor eşini, “mühim ve asil bir aileden gelir... Şimdi sen benle konuşuyorsun ya, ben onun yanında çöpçü olamam”.

1990’da, ülke tanıtım kitaplarıyla ünlü Editinos Didier Millet, dünyanın en iyi 45 foto muhabirini Malezya ve Endonezya’ya götürüyor. Ara da davetli. Program bittiğinde, çocukluk hayalinin peşine düşüyor; Sarawak Ormanları’ndaki kuru kafa avcılarını fotoğraflamak. O 62, eşi Suna 57’sinde. Timsahlar, akıntı, şelaleler, uçurumlar geçiliyor. 40 yıllık gazetecilik hayatını bu röportajlarla kapatıyor. Ancak “dünyaya dikdörtgen pencereden bakmak”tan hiç vazgeçmiyor. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden onursal doktora alırken işini yapan foto muhabirlerini gösterip, “Ben de onlardan biriyim” diyor. Ara Güler, kendi deyimiyle, fotoğrafın esiri ve öyle olmaya da devam ediyor.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
http://www.yapi.com.tr/haberler/dunyayi-goren-adam_71695.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!