BR> Tam yetkili tek yönetici modeli
Onduline Avrasya, çok uluslu bir şirket. Türkiye operasyonunun başında
bulunan Burhan Karahan, diğer uluslararası şirketlerin benimsediği modelin
dışında şirketinde geniş bir yetkiye sahip. Onduline, ülkeden ülkeye değişen
iklim şartlarına uygun üretim yapabiliyor. Konu çatı kaplaması olunca ana
şirkette verilen üretim formatları geçerli olamayabiliyor. Bu nedenle de yerel
ihtiyaçlara göre üretim de yapılıyor.
Sektöründeki yöneticiler arasında inşaat sanayiinden gelmeyen tek kişi olma
unvanını da taşıyan Karahan, Onduline öncesinde hızla değişen sektörlerde
çalışmış. İşe ilk başladığı 1998 yılında etrafındakilerin en yeni ürünün
kendilerinde olduğunu, 1974'te pazara sunulduğunu anlattıklarını, bu nedenle de
ne kadar yenilikçi, devrimci bir şirket olduklarını anlattıklarını söylüyor.
Çatı kaplama işinde 10 yılda bir yapılan yeniliğin müthiş bir şey olduğunu
öğrendiğini de ifade eden Karahan, şıngılın inşaat sektöründe bir devrim
oluşturduğunu aktarıyor ve "Çatıların yüzde 20'si Onduline ürünleriyle kaplı. Bu
bize liderliği getirirken yaptığımız yeniliklerle sektörümüzde izlenen şirket
konumundayız. Yakında rengi hiç solmayan seramik çatılar geliyor. Seramik
dediğimizde 'deli' dediler. Seramik çatılar tüm dünyaya Türkiye'den çıkan bir
ürün olarak ilk olacak." diyor.
"Neden yatırım yapıyorsunuz?" demişler
İlk fabrika yatırımlarını yaptıkları yıllarda Türkiye çatı kaplama malzemesi
açısından 6 milyon metrekarelik bir potansiyele sahiptir. Bu yatırımın gereksiz
olduğu, ülkedeki potansiyelin düşük olduğu ifade edilir. "Daha o günlerden 40-50
milyon metrekarelik bir potansiyel öngörülmüş. Bugün krize rağmen 60 milyon
metrekare satış var." diyen Yönetim Kurulu Başkanı Karahan'a "Neden insanlar
Onduline alsınlar?" diye soruyorum, "Çatıyı kaplayacak pek çok malzemeden sadece
biri Onduline. Bugüne değin de ne alternatif bir markadan ya da geleneksel
kiremitten daha iyi olduğunu hiç iddia etmedik. Ancak kiremitle yapılan
çatıların yüzlerce kilo ağırlığı kaldırmak durumunda olduğunu da düşünmek gerek.
Bunun iyi hesap edilmesi gerek. Diğer yandan daha iyiyiz demedik ama hesaplı bir
alternatifiz diyoruz. Ayrıca söz verdik mi yapıyor, verdiğimiz sözleri
tutuyoruz. Fiyatlar değişse bile siparişi aldığımız fiyattan gönderiyoruz.
Enflasyon döneminde herkes aldığı siparişleri yeni fiyattan gönderirken biz
zararına da olsa söz verdiğimiz fiyattan göndermeye devam ettik. Bayilerimiz,
çalışanlarımız ve tedarikçilerimizle büyük bir aile olduğumuzu düşünür, birlikte
çalıştığımız kurum ve kişilere sahip çıkarız. Zor zamanlarında da yalnız
bırakmayız. Kriz döneminde de iyi niyetli olup ödeme sıkıntısı çeken
bayilerimize kol kanat gerdik. Münhasır bayilerle satma konusuna da esneklik
getirdik. Bugün 4.000 noktadan Onduline alabilirsiniz. Bu yaklaşık 15 bin kişiye
de iş imkânı sağlamış olmak demek." diye cevap veriyor.
Deprem sonrasında çatı kaplama alışkanlıklarının değiştiğini de dile getiren
Karahan, daha hafif malzemelerle çatı kaplaması yapımının arttığını kaydediyor.
Kızıp da bağırdığımı hatırlamıyorum
"Söylediğimden apayrı bir şeyin yapılması ya da yapılmaması konusu beni
kızdırır ancak bunlar iş hayatında sıklıkla karşılaşılabilecek durumlar. Pek
kızmam, kızıp da bağırdığımı ise hiç hatırlamıyorum." diyen Burhan Karahan'ın
çocukluğu Kadıköy Moda'da geçmiş. "Moda'da oturup Fenerbahçe'ye bakmayı, Boğaz'ı
seyretmek kadar severim. Bu nedenle de deniz ve yelken hayatımda yer alır.
Ayrıca tarih okumayı hastalık derecesinde severim. Mühendislik eğitimi almış
olmama rağmen sosyal ilimlere ilgim her zaman daha fazla oldu. 'İyi bir öğrenci
miydim?' diye sorarsanız. Bazı dersleri seçerek, onlarda iyi olduğumu
söyleyebilirim. Kendimi en çok da bir işi hedefleyip de gerçekleştirdiğimde iyi
hissederim." diyor.
Anglosakson bir kültürde okumuş olmasına rağmen Frankofon bir kültürü
benimsediğini ifade eden Burhan Karahan, "Ülkemizde Amerikan kültürüyle
yönetilen şirketler daha çok. Bu şirketlerde genellikle insan sirkülasyonu
teşvik edilir, her altı ayda bir çalışanların değiştirilmesi öngörülür. Benim de
bir süreliğine içinde bulunduğum bir Amerikan şirketinde bu anlayıştan pek
hoşlanmadım. Bir Japon firmasında çalışıyorsanız ömür boyu o şirkette
çalışabilirsiniz. Almanlar da iş değiştirmeyi sevmez. Amerikalılar ise bir yerde
3-4 yıl kaldıklarında pazardaki değerini kaybetti diye kuşkuyla bakılır." diyen
Onduline Avrasya Yönetim Kurulu Başkanı, başında bulunduğu şirkette 1998
yılından bu yana emekli olanlarla sadece kendi ayrılmak isteyen birkaç kişinin
olduğunu söylüyor. Burhan Karahan'ın yönetim yaklaşımı ve söylemleri çalışma
barışı için bir çözüm olabilir mi diye düşünmekten kendimi
alamıyorum.
|