br />
Köylü arazisini sattığına pişman
* Necati Gülkıvrak (Turgutlu Manavlar Odası Başkanı): Şu
pazarda gördüğünüz çoğu şeyi satamayacağız. Belki bu üç-beş yıl sonra yavaş
yavaş hissedilmeye başlanacak ama 10 yıl sonra bunların hiçbirini pazarda
bulamayacaksınız. Bu işin sadece sebze meyve yönü.
* Necip Köken (Turgutlu Tuhafiyeciler Manifaturacılar Odası
Başkanı): Bizim toprağımızda her şey yetişiyor. Biz ovayı bahçe olarak
kullanırız. Bu madenin zararı yüzde 1500 olur. Buradan göç etmek zorunda
kalırız. Hayatın olmadığı yerde hangimiz yaşayabiliriz? Siz şehirde membaa suyu
içersiniz, biz onu düşünmeyiz bile. Biz çeşmeden su içeriz. Ama bu maden
yapılırsa bırakın çeşme suyu içmeyi, belki hiç su bulamayacağız. Macaristan’daki
gibi bir felaket olmayacağının garantisini nasıl verecekler bize?
* Sabri Toker (Elektrikçiler Odası Başkanı/Manisa Esnaf Odaları
Başkan Vekili): Sadece Turgutlu’nun meselesi de değil bu, Manisa,
Ahmetli, Akhisar, Salihli, bütün bölgeleri etkileyecek bir hadise. Dünyanın
7’nci büyük tarım havzası Gediz ve bu havzayı yok etmek için uğraşıyorlar.
Dünyanın en büyük Sultaniye üzüm rezervi burası. Dünyada tüketilen kuru üzümün
dörtte üçü buralardan çıkıyor. Biz bu madenden sonra dışarı üzüm satamayız.
* Halil Turgut (Emekli din görevlisi): Bu madeni işleme
süreci ileri ülkelerin kullandığı bir yöntem değil. O ilkel yöntem zararı 10’a,
20’ye, 30’a katlayacak. Medeni ülkelerin kullandığı sistemler olursa ne ala.
Maden alanlarında yıllarca bir otun bitmediği söyleniyor. Biz geldik geçiyoruz
ama gelecek nesil için acı bir sonuç vereceğine eminim.
* Hüseyin Çakı (Sinirli köyü muhtarı): Önceden bir
bilgilendirme toplantısı yapılmadı. Maden halk arasında kulaktan kulağa yayıldı.
Belediye başkanımız zarar görmeyeceğimizi söyledi. Bizde 5 dönüm yer varsa,
Belediye başkanında 1500 dönüm var. En çok zarar göreceklerden biri o.
“Arkadaşlar öyle bir zarar görecek olsak ben karşı çıkarım, zarar görmeyeceğiz”
deyince zararsız olacağına inandık. Sonradan gerçekleri öğrendik. Burada beş
kişi çalışacak diye 500 kişi zarar görmesin.
* Emine Yönet (Ev hanımı): Bütün dünya kovalamış, Turgutlu
Ovası’ndakinden daha enayi insan yok mu? O raporları alırken “Bir karınca
yaşamıyor. Hayat yok burada” demişler. Ben sizi götüreyim, karıncayı da, tavşanı
da görün. Ağaçlar nasıl yaşıyor? Pilot tesisten taşan su köyün içinden akınca
kazlar, tavuklar öldü. Bin lira değerindeki toprakları 40’ar bin liraya aldılar.
Köylüler 40 milyar para görünce arazilerini sattı. Şimdi “Çapamızı, küreğimizi,
av tüfeğimizi alıp, traktörlere mazotları doldurup yolu yakacayacağız,
sokmayacağız onları” diyorlar. Daha önceden anlatılmadı onlara çünkü.
Pişmanlar.
|