“İstanbul, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş pasaportudur”
'Yenikapı Transfer Noktası' çalışmaları sırasında tarihi kalıntıların bulunmasından sonraki süreçte yaşanan gelişmelerin projeye etkilerinden de bahseden Kınık, “Gelişmeler sonrasında bir şehirlerarası ve hızlı tren istasyonu iptal olurken, transfer istasyonunun bir giriş-çıkış yapısının iptal edilmesine mecbur kalındı. Ayrıca arkeolojik kazılar doğrudan maliyetleri büyük ölçüde arttırırken, 5 yıllık da bir gecikmeye neden oldu” dedi.
İstanbul’un Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi sürecinde bir pasaport niteliği taşıdığına dikkat çeken Kınık, İstanbul’u Dubai’den St. Petersburg’a uzanan eksendeki kentlerden birisi olarak gördüğünü ifade etti. İstanbul hakkında açıklamalarına devam eden Kınık, “Eğer Londra Avrupa’nın ilk küresel şehri ise, İstanbul ikinci küresel şehirdir diye düşünüyorum. İstanbul’un etkisi, hem kültürle, hem de ticaretle yoğrulmuştur. Atatürk’ün mimari konulara yönelik ilgisinin Ankara’yı planlamak için Avusturyalıları çağıracak denli büyük olduğu düşünüldüğünde, Türkiye’nin Meksika ya da Avusturya gibi kendine has bir mimari kültür geliştirememiş olması oldukça şaşırtıcı bir olgudur. Buna rağmen İstanbul’da çağdaş sanata yönelik çok heyecanlı bir yaklaşım mevcuttur” dedi.
“Taraflar arasında çatışma kaçınılmaz olabilir”
'Yenikapı Transfer Noktası’nda palanlama, tasarım ve proje yönetimine dair de konuşan Kınık, 'kentsel arkeolojik alan' olarak tanımlanan alanlarda kentsel katmanların, insanların günlük kullanımlarına uygun şekilde tasarlanarak, bu alanlarda koruma ve kullanma yönünde planlama yapılabileceğinin altını çizdi. Kınık, ayrıca kentsel arkeolojik alanlarda; konum, kullanım ve sürdürülebilirlik temaları altında da planlama ve projeler üretilebileceğinin altını çizdi. Kentsel arkeolojiye konu olan alanlarda, proje ve yatırım müelliflerinin kazı süreci ve maliyetlerini mutlaka dikkate almaları gerektiğini belirten Kınık, sözlerini şöyle noktaladı:
”Kazı süreci ve maliyetler, iş başlangıcında, fizibilite etüdlerinde, teklif, şartname ve sözleşme dökümanlarından uygulamaya kadar olan proje yönetim sürecinin tamamını içermelidir. Aksi takdirde arkeolojik mirasın korunması konusunda proje ve yatırım müellifi taraflarının, arkeolojik mirası koruma tarafları ile çatışması kaçınılmaz olacaktır”.
|