br />
"Ataport ile denizden 2,5 milyon turist gelecek"
Ilıcak, Ataport projesinin kendilerini "bir kaç
adım yukarı itecek" bir proje olduğunu belirterek, "Altından kalkabilirsek,
İstanbul çok büyük şey kazanacak. Bugün deniz yoluyla 450 bin turist geliyor
İstanbul'a ve o zaman 2,5 milyon kişi gelecek. Şu anda bunların gelebileceği bir
tesis yok. Büyük gemilerin yanaşabileceği limanları yapacağız. İnsanın gidip iki
gün içinde geçireceği bir alan yok. Bu öyle bir alanı barındıran bir ada olacak.
Bunun bir örneği Cannes?ta var" dedi.
Projeyi 4 yıl içinde tamamlayacaklarını ifade eden Ilıcak, "Biz araziyi
geliştireceğiz. Parsel parsel yatırımcılara vereceğiz. Mesela otel yatırımcısı
gelip otel bölümü alıp yapacak. Büyük projeleri bir kişinin yapması mümkün
değil. Ama nereden bakarsanız, bittiğinde en az 70 bin kişiye istihdam
sağlayacak. İnşaat sürecinde 1 milyon metrekarede 4 yıl boyunca en az 15-20 bin
kişi çalışacak. 10 tane böyle otel var. 49 yıl sonra sahibi devlet olacak" diye
konuştu.
Renaissance'ın kısa sürede dünyanın en büyükleri arasına girmesindeki
başarılarının ardındaki sırrın takım oyunu olduğunu söyleyen Ilıcak, "Bizde tam
bir takım oyunu var. Bu takım oyununu Ruslarla birlikte yaptık. Burada bazı
firmalar vardı mesela, çaycısına kadar Türk'tü. Hiç kimseye güvenmiyorlardı. O
zaman toplumdan izole oluyorsun ve buradaki başarıları da çok kısa süreli
oluyor. Ruslara da şirket içinde yükselme umudu verdik. Onlar da şirketi
sahiplenmeye başladı. Hatalarımızı eksiklerimizi beraber istişare ediyoruz"
ifadesini kullandı. "Otel işine biraz
geç girdik" Rusya'da daha çok ofis
yeri yaptıklarını ve otel işine geç girdiklerini kaydeden Ilıcak, şunları
söyledi:
"Otele biraz geç girdik. Daha çok ofis yapıyorduk. Ama biraz da şartlar
zorladı. Ofis olarak işletmek daha kolay. Biraz da rekabetten dolayı böyle bir
şeye yönlendik. 30 bin metrekarelik otel 4 yıl sürdü. Kolay değil izin almak.
Rusya için bir know-how geliştirdik. Sadece bizim değil, Moskova?da ENKA ve Ant
Yapı?nın yaptığı kolay işler değil. Dolayısıyla biz rekabette çok daha
ilerdeyiz. Mesela Finli bir firmanın artık gelip bizle rekabet etme şansı yok.
Onların bizle rekabet edebilmeleri için en az on yıl burada ter dökmeleri
gerekiyor."
Türk inşaat şirketlerinin işleri çok hızlı yaptığı ancak aynı oranda kaliteli
yapamadığını ileri süren Erman Ilıcak, "Belki süper kaliteli yapamıyoruz ama
gece gündüz çalışıp çok hızlı yürütüyoruz. Ama maalesef çok kaliteli
yapamıyoruz. Bir kere çok kısa sürede yapıyoruz. Bize bir kere çok rahat zamana
yayılmış işler gelmiyor. Bize hep zor işler geliyor. Tabi böyle çok zor işler
geliyor ve biraz da yapımız bir an önce yapıp başka bir işe geçmek istiyoruz ve
inşaat işi de buna gelmiyor" dedi. Kendilerinin
St. Petersburg'da önceliği kalite olan Finlilerle rekabet ettiklerini ifade eden
Ilıcak, "Biz fiyat olarak adamlardan hep daha ucuzduk ama bizden hep aynı
kaliteyi de beklediler. Ama maalesef biz Türk inşaat şirketleri olarak, 5-6-7
yıldızlı işlerin müteahhitleri olamadık. Biz hep böyle kısa zamanda yapılması
gereken emek yoğunluklu işlerin müteahhitleri olduk" şeklinde konuştu. Ilıcak,
kendilerinin bu durumu değiştirmek istediğini belirterek, "Zamanla değişiyor.
Daha kaliteli, daha akıllı, nitelikli binaları yapacak tekniğe daha yeni yeni
ulaşıyoruz. Ve o mantaliteye yeni ulaştık. Biz sadece emek yoğun işlerden artık
tamamen çıktık" dedi.
|