G-20 zirvesine damgasını vuran ana konu küresel ekonomik
dengesizlikti. Zirve ülkelerinin vatandaşları bu mutabakata nekadar katılır
bilinmez ancak liderler, zirve sonrası küresel ekonomik krize karşı mücadelenin
"kazanıldığını" açıkladılar. Hazırlanan sonuç bildirisi taslağına göre,
1930'lardaki Büyük Buhran'dan sonraki en büyük ekonomik krize yol açan nedenler
arasında yer alan dengesizliklerin giderilmesi için reformlar yapılması
konusunda mutabakata varıldı.
Bu çerçevede ülkelerin dış ticaret açıklarının düşürülmesinin, bütçe
açıklarının daraltılmasının sağlanmasına yönelik hedefler formüle edilmesi
konusunda görüş birliğine varıldı. Söz konusu uygulamalar arasında, bir ülkenin,
bir diğeri tarafından izlenmesi, kontrol edilmesi de bulunuyor. Ancak bu
önlemler, hedefi tutturamayan ülkenin "cezalandırılması" gibi bir yol
içermiyor.
Liderler ortak belgede, küresel ekonomik krize karşı mücadelenin
"kazanıldığını" ilan ediyor. Nisan ayında yapılan önceki toplantıda "ekonomik
canlanma için gereken önlemlerin alınması, finansal sistemin onarılması, küresel
kredi akışının korunması" gibi önlemler üzerinde mutabakata varıldığı
anımsatılarak, bu tedbirlerin "işe yaradığı" ilan ediliyor.
Tedbirlerin, tehlikenin durdurulması, küresel ekonomik hareketlerdeki keskin
inişin önlenmesine karşı iyi bir yanıt oluşturduğunun ifade edildiği belgede,
"Sanayi üretimi neredeyse tüm G-20 ülkelerinde artmaya başlamış, ticaret
iyileşmeye başlamıştır" deniyor.
Belgede, finans kuruluşlarının sermayelerini arttırmaya başladığı da ifade
ediliyor.
Belgede buna karşın yapılması gereken hala çok şey olduğu belirtilerek, bu
çerçevede ekonomilerin daha istikrarlı bir ortamda büyümesinin güvence altında
tutulması için "küresel büyümenin iç dengelerinin sağlanması gerektiği," ayrıca
finans sisteminin reforme edilmesinin şart olduğu ifade ediliyor.
Belgede, "Normalleşme duygusu, rehavete yol açmamalıdır" ifadesine yer
veriliyor.
|