İnşaat Sektörünün En Büyük Sorunu Nitelikli İşgücü Eksikliği!
KPMG tarafından tüm dünyada ve Türkiye’de cirosu 30 milyar ABD Doları ile 250 milyon ABD Doları arasında bulunan müteahhit firmaların üst düzey yönetici ve CEO’ları ile yapılan birebir görüşmeler ile oluşturulan ve yaklaşık 1 yılda tamamlanan KPMG Küresel İnşaat Raporu 2008, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen bir basın toplantısı ile açıklandı.
Dünyanın en büyük denetim, vergi ve danışmanlık şirketlerinden KPMG’nin tüm dünyada ve Türkiye’de yaptığı inşaat sektörü araştırması sektörün önemli sorunlarını ortaya çıkardı. Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Amerika ve Asya Pasifik ülkeleri genelinde yapılan ve bir yılda tamamlanan araştırma gösteriyor ki sektörü etkileyen dört temel konu kaynak eksikliği, risk yönetimi, maliyet artışı ve sürdürülebilirlik. Müteahhit firmalar, kalifiye proje müdürleri, nitelikli saha personeli eksikliği ve hızlı maliyet enflasyonu ile baş etmek zorunda kalıyor. Çevresel sorunların da ön plana çıkması ile birlikte, inşaat sektörünün, giderek zorlaşan çevresel standartlara uyum sağlaması gerekiyor.
EMA Bölgesi’nde yer alan (Avrupa, Orta Doğu, Asya) Türkiye’den de sektörün önde gelen 16 inşaat firmasının katıldığı araştırmada Türkiye verileri, şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanları, Üyeleri, Genel Müdürleri ya da Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcıları ile KPMG Ortaklarının birebir görüşme yaparak araştırma sorularını değerlendirmesi yöntemi ile oluşturuldu. “Yetenek avı işe alımdan çok daha önce başlamalı” KPMG Türkiye Yapı ve İnşaat Sektörü Başkanı ve Denetim Ortağı Nesrin Tuncer, açılışta yaptığı konuşmada nitelikli personel eksikliğinin üstesinden gelebilmek için daha iyi eğitim, üniversitelerle daha iyi bir işbirliği, daha iyi ücretler ve iyileştirilmiş kariyer yapısı gibi çözümler de dahil olmak üzere bir dizi pratik önlemler alınmasının önemine değinerek, "İnşaat şirketlerinin toplu bir adım atarak, son derece zorlu küresel ortamda en iyi mezunları kendilerine çekebilmek için yeni bir işe alım yaklaşımı geliştirmesi gerekiyor” dedi.
Ünal konuşmasında risk yönetiminin tüm dünyada önemini her geçen gün daha da arttırdığının altını çizerek, “Tüm dünyada pek çok büyük projeye imza atan Türk şirketleri, bu alanda da hızlı bir gelişim gösteriyorlar. İçinde bulunduğumuz kriz ortamı etkin risk yönetimi uygulamalarına sahip olmanın değerini bir kere daha ortaya koymaktadır. Özellikle yüksek bedelli projeler nedeniyle proje finansmanının önem taşıdığı sektörde, kurumsal yönetim uygulamalarını benimsemiş şirketler riskler karşısında daha hazırlıklı olmaktadır. Ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kanunlaşmak için onay bekleyen yeni Türk Ticaret Kanunu tasarısının bu anlamda da olumlu sonuçlar doğuracağını düşünüyoruz” dedi.
|