Doğalgaz boru hatlarının Türkiye sınırları içinde kalan
kısımlarının şimdiye kadar kamu güvenliğiyle birlikte korunduğunu belirten
Enerji Bakanı Yıldız, Nabucco’nun güvenliği
konusunda özel güvenlik şirketleriyle çalışılacağını dile getirdi.
Suriye’ye bir ziyaret gerçekleştiren ve burada ağırlıklı olarak
enerji alanında temaslarda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız, Türkiye’nin enerji politikasıyla ilgili çarpıcı
açıklamalar yaptı. Nabucco ile birlikte Türkiye’nin AB üyeliğini çoktan hak
ettiğini açıklayan Yıldız, boru hattının güvenliği konusunda özel şirketlerden
yararlanılacağını söyledi.
Yıldız, Türkiye’nin gerek Nabucco, gerekse Güney Akım projesi ile Avrupa’nın
arz güvenliğiyle ilgili sorunlarının çözümünün önemli bir parçası olduğuna
dikkat çekti.
Yıldız, AB ülkelerinin enerji konusunda dışa bağımlılığının giderek arttığını
belirterek, AB ülkelerinin şu anda 522 milyar metreküp gaz kullandığını ve
Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre bu miktarın 2030’da 700 milyar
metreküpe çıkacağını kaydetti. Yıldız, “AB ülkelerinde tüketim giderek arttıkça
üretim azalıyor. Bu da dışa bağımlılığı arttırıyor. Türkiye, enerji konusunda
öyle bir kritik noktada bulunuyor ki, bunun önceden görüp değerlendirilmesi
gerekir” dedi.
Enerjiyle ilgili konular barışın teminatıdır
Enerjinin, siyasetin önünü açıcı bir vaziyette olması gerektiğini belirten
Yıldız, “Üç yıl önce Avusturya’nın, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda olumsuz
yorumlarını dinlerken, bugün Avusturya Nabucco’nun en önemli ortaklarından biri
haline geldi. Dünya globalleşiyor ancak enerji sektörü daha hızlı globalleşiyor.
Enerjiyle ilgili konular aynı zamanda barışın da teminatıdır. Savaş halinde olan
ülkeler vardır ancak enerji alışverişi devam eder” dedi. Güney Kıbrıs’ın
Akdeniz’de petrol arama girişimini de değerlendiren Yıldız, “Uluslararası hukuk
Güney Kıbrıs’ın hemen yanı başında, petrol aramasını gerektirmiyor. Hepimiz
saygılı olacağız.
O açıdan biz, sınırlarımızı ve görevlerimizi biliyoruz. Diğer ülkelerin de
buna itina göstereceğine inanıyorum” dedi. Türkiye’nin Yunanistan ile de iyi
komşuluk ilişkileri yakaladığını belirten Yıldız, birlikte yapılabilecek
projelere yoğunlaşılması gerektiğini kaydetti.
‘Nabucco üç ay daha bekleyemezdi’
Yıldız, Türkiye’nin Nabucco projesi ile birlikte AB’yi çoktan hak ettiğini
ifade ederek, Türkiye’nin Güney Kıbrıs ile karşılaştırılamayacak bir ülke
olduğunu söyledi. Enerji politikalarının uygulanmasında zamanlamanın önemine
dikkat çeken Yıldız, “Bana göre, Nabucco üç ay daha bekleyemezdi. Ortadoğu, AB
veya Rusya açısından değerlendirdiğimizde, bu proje daha fazla bekleyemezdi.
Türkiye, Nabucco ile gösterdiği aktiviteyi, bölgenin temel hareketlenmesi içinde
değerlendirdi diyebiliriz. Dışarıdan aldığı bütün enerji kaynaklarını dikkate
alırsak, Türkiye, şu anda bir transit geçiş ülkesidir” dedi.
Nabucco’yu özel güvenlik koruyacak
Yıldız, Arap Doğalgaz Hattı’nın geçtiği Suriye’nin kavşak ülke olduğunu
belirterek, “Suriye, Akdeniz’e açılan önemli bir kapı. Türkiye’nin doğusunda
bulunan kaynakların benzer projelerle Avrupa ülkelerine aktarılması, Türkiye’yi
erişilmez bir stratejik konuma taşıyor. Katar’la da benzer bir konu gündeme
geldi” dedi. Doğalgaz boru hatlarının Türkiye sınırları içinde kalan kısmının
şimdiye kadar kamu güvenliği ile birlikte korunduğunu hatırlatan Yıldız,
“Nabucco’nun güvenliği konusunda özel güvenlik şirketlerinden faydalanacağız”
diye konuştu.
TPAO’nun çalışmalarını da değerlendiren Yıldız, “TPAO, son altı yıldır
aramalarını sekiz-dokuz katına çıkardı. Irak, İran, Azerbaycan ve Türkiye’de
aramalar yapıyor. Deniz, kara, mayınlı-mayınsız tüm arazilerde aramalar var.
Türkiye-Suriye sınırdaki mayınlı arazide ruhsatlı alanlar var. Ayrıca, üretimi
de var. Bu yüzden, en kârlı 500 kuruluş arasında yer aldı. Ancak, önemli olan
kârı yatırıma çevirmek” dedi.
İki proje birbirinin rakibi değil
Öte yandan, El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada ise Yıldız, Rusya ile
Türkiye arasında son dönemde yapılan enerji anlaşmalarını değerlendirirken,
bunların ülkenin jeostratejik konumunu güçlendirdiğini söyledi.
Nabucco ve Güney Akım projelerinin birbirine rakip projeler olduğunun
hatırlatılması üzerine Yıldız, Avrupa’nın gaz ihtiyacının her geçen gün
arttığını, burada önemli olanın gaz arzını sağlamak olduğunu vurguladı. Yıldız,
iki projenin muhteva olarak birbirine rakip olmadığını, rakip olma konusunun
ancak zamanlama ile ilgili olabileceğini belirtti.
Arz kaynakları açısında bakıldığında da hem İran’da hem Irak’ta
değerlendirilmesi gereken çok önemli potansiyeller olduğunu belirten Yıldız,
“Türkmenistan da İran da Irak da diğer ülkeler de ulusal politikalar gereği
tercihlerine göre Nabucco da kaynağını bulacaktır. Güney Akım da kaynağı
bulacaktır. Bunlar çok yakın vadeli projeler değildir, her biri 8-10 yıllık
projeksiyonu olan projelerdir” dedi.
‘Irak’ta Hidrokarbon Yasası’nı bekliyoruz’
Türkiye’nin Kuzey Irak’ta petrol arama konusunda sıkıntı yaşayıp
yaşamadığının sorulması üzerine Yıldız, Irak’ın son dönemde zor günler
geçirdiğini ve savaş ortamının ardından normalleşme sürecine girdiğini söyledi.
Bu normalleşme sürecini tetikleyebilecek en önemli unsurlardan birinin enerji
olduğuna işaret eden Yıldız, “Irak petrol ve doğalgazı çıkarttığı kadar
normalleşecek, normalleştiği kadar da bunları daha fazla çıkarmış olacak. Biz bu
kaynakların bir an önce çıkartılması yönünde kanaatlerimizi kuvvetle
vurguluyoruz” dedi.
TPAO’nun bölgede petrol arama faaliyetlerinin bulunduğunu hatırlatan Yıldız,
arama faaliyetlerinde Kuzey Irak’ta hidrokarbon yasasının henüz
çıkarılmamasından dolayı sıkıntı yaşandığını belirtti.
Yıldız, şöyle konuştu: “Bölgede hem kamu şirketlerinin, hem özel şirketlerin
statüsünün henüz netleşmemiş olması, oradan çıkan petrol ya da doğalgazın hangi
hisseler yoluyla realize edilebileceğiyle alakalı sıkıntılar var. Bunların bir
an önce gerçekleşmesi ve resmileşmesi lazım. Petrol ve doğalgaz orada bulunduğu
sürece yeraltında kalamaz, eğer Irak normalleşmesini hızlandırmak istiyorsa,
mutlaka Hidrokarbon Yasası’nın çıkarılması lazım.”
|