OECD: İstanbul Avrasya’nın Bilgi ve Finans Merkezi Oluyor

stanbul için bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı uluslararası çalışma özelliğini taşıyan “OECD İstanbul Metropoliten Alan Çalışması / OECD Istanbul Terrıtorıal Review”, Taksim’deki The Marmara Otel’de düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni Genel Sekreter Mesut Pektaş ile çok sayıda bürokratın temsil ettiği toplantıya Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Ekonomik İşler Daire Başkanı Serap Özcoskun, DPT Müsteşarı Ahmet Tıktık, OECD Kamu Yönetimi Ve Bölgesel Kalkınma Direktörü Odile Sallard katıldı. Çöp toplayan belediyeden metropoliten alan inceleyen belediyeye Toplantıda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mesut Pektaş, 1950’lerde çöp toplayan, yolları süpüren ve cenaze defin eden bir belediye anlayışından, metropoliten alan incelemesi yapan bir belediyeye gelindiğini belirterek, İstanbul’un bu yüzyılı artık ıskalamaması gerektiğini söyledi. Deprem riskinin en önemli problem olduğunu ve bu alanda da azımsanmayacak çalışmalar yapıldığını anlatan Mesut Pektaş, “Zeytinburnu'nda 16 bin 500 bina inceledik. Bunların 2 bin 500’ünün yıkılması lazım. Vatandaşlarla anlaşma aşamasındayız. Depremle ilgili toplam 10 ilçede bina inceleme çalışmaları yürütüyoruz. Kentsel dönüşümle ilgili olarak da Fatih ve Zeytinburnu’nda çalışmalar devam ediyor” dedi. OECD Kamu Yönetimi ve Bölgesel Kalkınma Direktörü Odile Sallard da Türkiye’nin GSMH’nın yüzde 27’sine, ekonomisinin yüzde 40’ına sahip olan İstanbul’un öneminin dünyada giderek arttığını vurguladı. İstanbul’un hızlı nüfus artışı ve göçten olumsuz etkilendiğini, kalifiye olmayan elemanlarla iş gücünün nasıl sağlanacağı ve rekabet gücünün nasıl artırılacağı konusunun sorun olduğunu dile getiren Sallard, “Şehrin bölgesel, ticaret, finans ve turizm merkezi olması yönündeki talebine karşın ekonomik altyapının geliştirilmesi ve rekabet gücünün artırılması, kayıt dışı ekonominin fazlalığı gibi sorunları bulunuyor” dedi. Sallard, piyasalarda yapılacak yeni düzenlemelerle kayıt dışı ekonominin önüne geçilebileceğini vurgulayarak, “İstanbul Türk ekonomisinin en önemli dinamizmi. İstanbul’da göç probleminin üzerinde durulmalı. Kent kabul edebileceği göçmen sayısına ulaştı. Artık kente yeni göçmen alınmamalı. Bunun için yeni araçlar ve siyaset alanı geliştirilmeli” şeklinde konuştu. Metropoliten alan incelemesi çalışmasının İstanbul için sahasında yapılan en kapsamlı çalışma olduğunun altını çizen Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Ekonomik İşler Daire Başkanı Serap Özcoşkun ise, “Çalışma İstanbul’un ve Türkiye’nin küresel ve bölgesel olarak gerçek gücünü ve perspektifini ortaya koyuyor. İstanbul açısından bir yol haritası. Kent yöneticilerinin yeni bakış açıları edinmelerinin sağlamasının yanı sıra diğer metropoller içinde yol gösterici ve öncü bir çalışma” diye konuştu. Rapor uluslararası yatırımları İstanbul’a çekecek Raporda İstanbul’un özellikle bölgesel, finans sağlayıcı ve ülke ve bölgenin en önemli Ar-Ge odağı olma nitelikleri ile lojistik ağ, kültür ve turizm merkezi potansiyelleri öne çıkarılıyor. Üç ana başlıktan oluşan raporun birinci bölümünde İstanbul’un ekonomik durum analizi, bölgesel ve uluslararası rekabet ve gelişme için öne çıkarılması gereken sektörler, İstanbul’un uluslararası rekabetçilik ortamındaki yeri, avantajları ve dezavantajları, hızlı kentleşme ve göçün getirdiği sorunların irdelenmesine, ikinci bölümde kentin ekonomisinin uluslararası alanda daha rekabetçi olabilmesi için öneriler, KOBİ ve doğrudan yabancı yatırım politikaları, bölgesel bir ağ merkezi olabilmek için öne çıkacak sektörler, kentin ulaşım yönetimi ve trafik sorunları, çevre, kayıt dışı ekonomi ve kaçak yapı sorunları için öneri ve değerlendirmelere, üçüncü bölümde ise İstanbul'un yönetişim sistemi ile ilgili öneri ve değerlendirmelere yer verildi. Rapor, İstanbul’un gelecekte finans, bilgi teknolojisi yoğunluklu bölgesel bir güç olacağını öngörüyor. Türkiye’nin Avrasya’nın bilgi ve finans merkezi olma potansiyeline sahip olduğunu vurguluyor. OECD raporları uluslararası şirketler ve yatırımcılar için en önemli bilgi kaynağı sayılıyor ve uluslararası şirketler OECD’nin yayınlarına bakarak yatırım karar alıyor. İstanbul’un böyle bir raporla yatırımcıların karşısına çıkması, büyük yatırımların İstanbul’a gelmesi ve İstanbul’un sadece Avrasya’nın değil dünyanın da finans merkezi haline gelmesi anlamını taşıyor. OECD ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından İngilizce ve Türkçe olarak kitap halinde yayımlanacak olan rapor; “İstanbul İki Kıtaya Yayılmış Mega Kent”, “İstanbul’un Rekabet Gücünü Arttırmak” ve “Sürdürülebilir Bir Kent için Yönetişim” şeklinde üç ana başlıktan oluşuyor. Rapor hakkında Mayıs 2004’te düzenlenen 4. İzmir İktisat Kongresi platformunda DPT (Devlet Planlama Teşkilatı), İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) ve OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) yetkililerinin ortak aldıkları bir kararla hazırlıkları başlayan “OECD İstanbul Metropoliten Alan Çalışması Raporu” tamamlanarak kamuoyu ile paylaşıldı. OECD, İstanbul’un bölgesel ve küresel arenadaki konumunu ölçülebilir kriterlerle saptayan ve şehri küresel anlamda potansiyelleriyle gerçek rekabete açan raporun benzerini daha önce Kanada, Japonya, Lüksemburg gibi ülkeler ve Montreal, Busan, Atina, Seul, Mexico City, Madrid Helsinki, Kopenhag, Viyana, Bratislava ve Stockholm gibi şehirler için de hazırlamıştı. Yerli-yabancı yaklaşık 200 uzmanın görüş bildirdiği ve katkıda bulunduğu “İstanbul Metropoliten Alan Çalışması”nın Türkiye ayağındaki çalışmalar, proje süresi boyunca Dışişleri Bakanlığı OECD Daimi Temsilciliği nezdinde, DPT koordinasyonunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü tarafından yürütüldü ve sonuçlandırıldı. OECD'nin hazırladığı format gereği 24 aylık bir çalışma süresini kapsayan rapor için Kasım 2005, Haziran 2006 ve Şubat 2007 tarihlerinde İstanbul’un sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinde etkin olan kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, ilgili kamu kurumlarının yetkilileri ve akademisyenlerin katılımıyla üç çalışma toplantısı gerçekleştirildi. Birinci Bölüm / İstanbul İki Kıtaya Yayılmış Mega Kent: - İstanbul'un ekonomik durumunun analizi, - Bölgesel ve uluslararası rekabet ve gelişme için öne çıkarılması gereken sektörler, - İstanbul’un uluslararası rekabetçilik ortamındaki yeri, avantaj ve dezavantajları, - Hızlı kentleşme ve göçün getirdiği sorunların irdelenmesi. İkinci Bölüm / İstanbul'un Rekabet Gücünü Arttırmak: - Kentin ekonomisinin uluslararası alanda daha rekabetçi olabilmesi için öneriler, KOBİ ve DYY (Doğrudan Yabancı Yatırım) politikaları, - Bölgesel bir ağ merkezi olabilmek için öne çıkacak sektörler, - Kentin ulaşım yönetimi ve trafik sorunları, - Çevre, kayıt dışı ekonomi ve kaçak yapı sorunları için öneri ve değerlendirmeler. Üçüncü Bölüm / Sürdürülebilir Bir Kent için Yönetişim: - İstanbul'un yönetişim sistemi ile ilgili öneri ve değerlendirmeler