Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim Sektör Kurulu Başkanı
Umut Oran'ın "Türkiye sanayiyi bıraktı, ticaret ve
ranta kayıyor" sözlerine sanayiciden destek geldi. Üretimde zorlukların
devam ettiğini, teşvik politikasının ise yetersiz kaldığını dile getiren
sanayiciler, geniş perspektifte oluşturulacak bir sanayi politikasının hayata
geçirilmesini istiyor. Umut Oran, dün Referans gazetesinden yayımlanan
söyleşisinde, Türkiye politikasında "Eksen mi kayıyor?" tartışmalarının
yaşandığın hatırlatarak, "Esasında Türkiye, sanayiden ranta kayıyor. 1999
rakamlarına baktım sanayinin gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 25 civarında.
Bugün yüzde 16'larda... Türkiye sanayiden ticarete; ranta, hizmete kayıyor"
demişti.
Oran'ın sözlerini değerlendiren Dalgakıran Kompresör Yönetim Kurulu Başkanı
Adnan Dalgakıran, sanayide dönüşümün "siyasi bir karar"
olduğuna dikkat çekerek, "Döviz kurlarını düşük tutarak, Türkiye'yi ithalat
cenneti haline getirirseniz sanayiciye, 'siyasi otorite Türkiye'nin hizmet
sektöründe ilerlemesini istiyor' mesajını verirsiniz" yorumunu yaptı. İstanbul
Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan da, "Ciddi
anlamda insanları uzun vadede yatırıma döndürecek temel kararları oluşturamadık"
derken, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı
İsmail Gülle ise, finans sektörü sorunlarına gösterilen
duyarlılığın sanayiye gösterilmediğini söyledi. Ziylan Grup Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Ziylan ise teşviklere başvuran sanayici sayısına bakıldığında
teşvik politikasının işlemediğinin görülebileceğini söyledi.
Adnan Dalgakıran / Stratejik dönüşüm
planlamalıyız
Türkiye, sanayileşmesini dışarıdan teknoloji alarak yaptığı üretimle
geliştirdi. Bin dolar milli gelir seviyesinden 10 bin dolarlara geldik. 20-30
bin dolara gitmek için bizim sanayimizin dönüşmesi gerekiyor. Bu dönüşüm henüz
planlanmadı, strateji yok. Hallbuki Türkiye, bir üretim üssü olabilir. Siyasi
irade 'üretimden çıkılacak, hizmet sektörüyle var olunacak' diyebilir. Ama şu
unutulmasın ki; hizmetle dünyada bir güç olamazsınız. Ayrıca üretimi olmayan bir
ülkenin hizmet sektörünü geliştirmesi mümkün değil. Mehmet
Ziylan / Teşvike başvuran sanayici yok gibi
Sanayinin peşini bırakmamamız lazım. Üretimsiz neyin ticaretini yapacaksınız.
İstihdam sorunu çıkıyor ortaya, zincirleme bir sürü sorun çıkıyor. Grup olarak
üretim, bizim için çok önemli. Ancak verilen teşvikler yeterli değil.
İstanbul'da üretim yapıyoruz, yeterli gelmiyor. Teşvikler; bölgesel, meslek
koluna ve ihtiyaca göre çıkmalı. Maalesef bu konuda bütünsel bir politika yok.
Şu anda ben İstanbul'da ayakkabı üretiyorum, çıkan teşvikleri hesap ediyorum,
mantıklı gelmiyor. Yerimden kıpırdamıyorum. Maalesef teşviklere başvuran yok
gibi. İsmail Gülle / Finansın sorunu anında
çözülüyor
Üretim yapmanın zorluklarını hepimiz yaşıyoruz. Gerçekten de yıllardır
üretimin zorlukları, gün geçtikçe artarak devam ediyor. Yıllardır üretim
maliyetleri ve rekabet koşullarıyla ilgili pek çok mücadelede bulunduk ama bir
yol alamadık. Finans sektörünün sorunları olunca, anında çözüldü. En büyük
krizden bile karla çıktılar. Üretim için aynı şeyi söyleyemiyoruz maalesef. 'Hep
ağlıyorsunuz, ama üretime de devam ediyorsunuz' diye algılanabilirr. Ama bugün
üretimde sıkıntılar artarak devam ediyor. Erdal Bahçıvan /
Rekabetten fırsatı kullanamıyoruz
Türkiye'nin ihracatının ve istihdamının hala büyük kısmı sanayiden geliyor.
Türkiye, asla sanayiden vazgeçmez; ama olması gereken yerde de değil. Türkiye
sanayi ile ilgili gelecekte neler planlıyor, gelecekteki sanayi oyunculuğu
nerede duracak? Türkiye'nin yeni baştan tablosunu ortaya koymaya ihtiyacı var.
Ne yazık ki, dünya rekabetinde çok önemli bir fırsatı kullanamıyor. Ama bunun
tek nedeni Türkiye'nin ticaret veya ranta ağırlık vermesi değil, sanayi ile
ilgili projeksiyonumuzu net olarak ortaya koyamamak. Teşvik, istihdam
politikalarında da bu, kendini gösteriyor.
|