Kültür ve Turizm Bakanlığı, yabancıların
yönettiği kazılara 2010’dan başlayarak Türk eşbaşkan
zorunluluğu getirmeye hazırlanıyor. Genelgeye göre, ayrıca yabancı kazı
heyetlerinin içinde Türk öğrenci de çalıştırılacak. Bazı Türk arkeologlar
öngörülen eşbaşkanlık sistemine tepkili. Yabancı arkeologlar ise, yeni sisteme
tepki göstermekle birlikte, görüş bildirmekten çekiniyorlar.
Uygulamanın yasal zorunluluk haline gelmesinin bilimi köstekleyeceğini, Türk
arkeolojisinde büyük yara açacağını ve bu yaranın düzeltilmesi zor bir yara
olacağını söyleyen Arkeolog Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, “Burada
Türk arkeolojisini küçültücü bir durum var; çünkü bilimsel işbirliği sürekli
yaptığımız bir şey. Bilimde yerli yabancı fark etmez ancak bunun gönüllü ve
anlaşan insanlar arasında olması gerekiyor” dedi. Bu sistemin uygulandığı
ülkelerde şantaja dayalı bir pazar oluştuğunu vurgulayan Özdoğan, “Zorunlu
eşbaşkanlığa ancak bilimsel düzeyi çok düşük, kendi kendine kimseyle işbirliği
yapamayacak kadar bilgi eksikliği olan insanlar girer ve bu da bir pazar açar;
niteliksiz insanlar ön plana çıkar ve kalite düşer. Biz Türk arkeologların
tepkisi, yabancı arkeologlara göre daha fazla olmalı. Bu kanunun getirdiği
zorunluluk, zorla evlendirilmek gibi bir şey” görüşünü savundu.
Allianoi Kazısı Bilimsel Heyet Başkanı Yard. Doç. Dr. Ahmet
Yaraş, ülkemizde son yıllarda çok sayıda bilimsel kazının yapılmasının
son derece anlamlı olduğunu belirterek “Bu kazılara öğrencilerimizin katılması
bilgi ve deneyimlerini arttırmaları da oldukça olumlu. Ancak çoğu uzun yıllardan
bu yana kurumsal bir kimlik kazanmış olan yabancı kazılara Türk eşbaşkanlarını
zorunlu tutmak, bir o kadar anlamsız ve komik. Örneğin onlarca, hatta yüzlerce
yıldır devam eden bazı kazılar vardır ki, kazı başkanı meslektaşımız, artık o
ören yeri ile bütünleşmiştir. Bu kazılara eşbaşkanlığı zorunlu tutmak üzücüdür.
Bu yönetmeliği bazı meslektaşlarımızın önermesi ise son derece düşündürücüdür.
Bu zorunluluk yerine mevcut kriterler takip edilse, çok daha sağlıklı olur”
şeklinde konuştu.
İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Sevil Gülçur ise gelişmiş ülkelerde arkeolojik kazı yapılmak
istendiğinde herhangi bir kısıtlama getirilmediğini belirterek, “Gelişmiş
ülkelerde uygulama sadece bilgi paylaşımından yanadır. Bu uygulama
gerçekleşirse, tehdide dönüşür. Biz kazı komiserine de karşıyız”
dedi.
|