Dikili’de ‘sosyal yerel hükümet’
Türkiye’de “demokrasiye ara verilen” 12 Eylül döneminden sonraki ilk
seçimlerde Dikili Belediye Başkanlığı’nı “sol”un adayı olarak kazanan Osman
Özgüven, sıradan bir belediyecilik yerine “barış ve özgürlük mücadelesinin yerel
yönetimi” olmayı hedefleyince, 1984-89 dönemi, ülkenin hemen tüm demokrasi
sevdalılarıyla kucaklaştığı yıllar oldu. Askeri baskı rejiminin etkileri
“sivil”(!) dönemde de sürerken, düşünce özgürlüğü ve insan hakları konularında
yoğunlaşılan Dikili Festivalleri, sıcak yazların coşkulu buluşmalarına
dönüştü...
Halkçı başkan
Sadece Ege’nin değil, tüm ülkenin yeniden “aydınlanma”sına katkılarıyla 89
seçimlerinde de Dikilililer “Osman Özgüven’le devam” deyince, aynı heyecan
artarak 94’e kadar devam etmişti... İşte o 10 yıllık ilk döneminde “unutulmaz
başkan” olunca yeniden, 2004 seçimlerinde SHP’den aday oldu ve halkın desteğini
alarak görevine geri döndü. Kendi deyimiyle belediyesini “sosyal yerel hükümet”e
dönüştüren çalışmalarıyla 2009 seçimlerini de CHP adayı kimliğiyle kazanarak
şimdi 4. dönemini sürdürüyor... “İçme suyu”nu halka “parasız” sağladığı için
kutlanması gerekirken belediyeyi zarara soktuğu gerekçesiyle yargılanması ise
demokrasi ve hukuk tarihimize kim bilir nasıl geçiyor...
1944 yılında Dikili’de doğan Osman Özgüven, aynı zamanda inşaat mühendisi…
İzmir’de 21 yıldan beri her üç yıl da bir verilen “Nâzım Hikmet Barış, Sevgi,
Emek, Kardeşlik ve Toplumsal Dayanışma Ödülü” de bu yıl Dikili Belediye Başkanı
Osman Özgüven’e verildi.
Halil Posbıyık, 1971’den beri ‘belediyeci’, 1994’ten bu yana da
kentin ‘Posbıyık Amca’sı
Karadeniz Ereğli’nin ‘efsane’ yöneticisi
Milletvekili adaylığı için 2008’de görevinden ayrılan Karadeniz Ereğli
Belediye Başkanı Halil Posbıyık, 29 Mart 2009 seçimlerini CHP adayı olarak ve
“oy patlaması”yla kazanınca, halkın yorumu şöyle oldu; “Efsane geri döndü”…
Halkın ve çocukların “Posbıyık Amca”sı olarak şimdi 4. dönem başkanlığını
yaşayan Halil Posbıyık, Ereğli’de 1945’te doğdu. 20 yıl Ereğli Demir Çelik
Fabrikası’nın “inşaat mühendisi” emektarı olduysa da 71’deki Fen İşleri
Müdürlüğü’nden ötürü kendini “en kıdemli belediyeci” sayar...
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin ilk “ilçe örgütü”nü kuran Posbıyık, Ereğli’yi
“il” yapma sözü veren Turgut Özal’a inanarak ANAP’tan başkanlık adaylığını
koyduğu 89 seçimlerini kaybetse de 94’te seçildi.. Erdemir’in satılmasına
“karşı” demokratik kuruluşlarla birlikte mücadelesiyle de halkın çok daha geniş
sevgisini kazandı... Kentin geleneksel “Osmanlı Çileği Festivali”ni
zenginleştirerek “Uluslararası Sevgi, Barış, Dostluk Kültür ve Sanat
Festivali’”ne dönüştüren Posbıyık, Yunanistan’ın Hydra kentiyle kardeş olmasıyla
da Abdi İpekçi Ödülü’nü aldı. Böylece 1999’da yüzde 54 oyla 2. kez, 2004’te de
yüzde 65 gibi rekor oyla 3. kez seçildiğinde, Avrupa Birliği de Ereğli’yi
“Avrupa Kenti” ilan etmişti.
Mehmet Özhaseki, Tarihi Kentler Birliği’nin de “siyaset üstü”
başkanlığını yürütüyor...
Kayseri’nin ‘değişmez’ başkanı
İlk başkanlığını 1994’te seçildiği Melikgazi ilçesinde yapan Mehmet Özhaseki,
98’de yerel meclis kararıyla Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na
getirilmişti. 99’daki seçimleri ise bu kez Büyükşehir adayı olarak kazandıktan
sonra, 2004’te 3. kez, 29 Mart 2009’da da 4. kez aynı göreve seçilerek,
Türkiye’nin “borcu olmayan tek belediye başkanı” unvanıyla 15 yılı aşkındır
kentini yönetiyor... Kayseri’nin de “akarsu”yu olması için Kızılırmak’ın kent
içinden geçirilmesi ve demiryolunun yerleşme bölgesi dışına çıkarılması gibi
projeleri, 4. beş yılının başlıca hedefleri...
1957 yılında Kayseri’de doğan Özhaseki, İÜ Hukuk Fakültesi’ni bitirmesine
rağmen ailesine ait tekstil şirketinin başına geçti. 94’teki ilk belediye
başkanlığından önce kentteki sosyal yardımlaşma çalışmalarında etkin yer alan
Özhaseki, 4 yılı aşkındır Tarihi Kentler Birliği’nin (TKB) Başkanlığı’nı da
yürütüyor. Anadolu’daki kültürel mirasa “işbirliği içinde” sahip çıkmasını
hedefleyen TKB, aynı zamanda “siyaset üstü” anlayışla tüm partilerden yerel
yönetimleri aynı sorumluluklar etrafında topluyor. Özhaseki işte bu anlayışı
“ödünsüz” savunan ve TKB çalışmalarında siyasi ayrılıkların “etkisiz”
kılınmasına önemli katkılar yapan “demokrat” tutumuyla, farklı partilerden
meslektaşlarından da destek görüyor...
Edirne’de 2000’lerin başkanı
1950’de Edirne’de doğan CHP üyesi Hamdi Sedefçi, 1976’da Sakarya Devlet
Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan
sonra ilk kez 89’da belediye başkanı olmuş, 94’te de 2. kez seçilmişti. 99’da
kazanamasa bile kente olan ilgisini sürdüren Sedefçi’nin 2004’te 3. kez
seçilmesi, 2009’daki 4. seçim zaferini de hazırlayan önemli çalışmalarına olanak
sağlamış oldu...
Bunlar arasında özellikle Saraçlar Caddesi’nin araç trafiğine kapanarak bir
ticaret ve kültür aksına dönüşmesi; Osmaniye ve Balık Pazarı caddelerinin
düzenlenmesi ve kentin hemen tüm kamusal alanlarının çiçeklendirilmesi, halkın
beğeniyle karşıladığı hizmetler…
Edirne’nin cami, kilise, sinagog ve Bahai inancının kutsal mekânlarıyla
evrensel barış ve hoşgörünün kenti olduğunu vurgulayan Sedefçi’nin 4. beş
yılındaki başlıca hedefi ise Mimar Sinan’ın ünlü Selimiye Camisi’ni UNESCO Dünya
Mirası listesine aldırabilmek ve cami çevresini ulusal bir yarışmayla elde
edilecek projeye göre yeniden düzenlemek...
Cevdet Çağlar / Avşa’da dördüncü dönem
Kış nüfusu 3 bin iken yaz aylarında 100 bin kişiye çıkan Avşa’da “4.
dönem”ine seçilen Cevdet Çağlar, 90’lardan bu yana “ada”nın belediye Başkanı...
99 seçimlerinde “bırakma”sına rağmen 2004’te halkın isteğiyle yeniden aday
olarak seçildiğini söyleyen Çağlar’ın 2009’daki başarısı da “AKP’li olmayanların
bile beğenisini kazanma”sına bağlanıyor. Çünkü “sahil”lerdeki genel AKP
karşıtlığı Avşa’da da var ama yerel seçmen, bir gazetecinin deyimiyle “AKP’li
Atatürkçü”ye oy veriyor... Çağlar’ın 4. dönemine başlamasındaki bir diğer önemli
etmen de Türkiye’de ilk kez “deniz suyu arıtması”yla içme suyu sağlanacak
tesisleri Avşa’ya kazandırması. Adada yaz aylarındaki aşırı nüfus artışından
kaynaklanan su sıkıntısının “denizden” giderilmesi merakla bekleniyor...
Partinin değil Erbaa’nın
Tokat’ın Erbaa ilçesini 94’ten bu yana yöneten Ahmet Yenihan’ın 29 Mart
2009’daki 4. seçim galibiyeti de “belediyeyi partizanlıktan uzak tutan” duruşuna
bağlanıyor. Farklı görüşlerden Erbaalıların ifadelerine göre “herkesin başkanı”
olmaya özen gösteren MHP üyesi Yenihan’ın “parti değiştirmeyen” tutumu da beğeni
toplamış... 1957’de Erbaa’da doğan Ahmet Yenihan, İTÜ İnşaat Mühendisliği
mezunu... Serbest meslek yaşamına “sanayici” olarak başladıysa da ardından gelen
“kesintisiz” belediye başkanlığı nedeniyle mühendislik bilgilerini de sadece
kenti için değerlendiriyor...
Burhanettin Kocamaz / Tarsus’u geçmişiyle yaşatıyor
Amacı belediyelerin kültür mirasına sahiplenmelerini sağlamak olan Tarihi
Kentler Birliği’nden (TKB) “proje ve uygulama ödülleri” alan Tarsus Belediye
Başkanı Burhanettin Kocamaz, 1994’ten bu yana tüm yerel seçimleri kazanarak
şimdi de 4. dönemini sürdürüyor... 1955’te Tarsus’un Nacarlı köyünde doğan ve
Gazi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden 1977 yılında mezun olan Kocamaz,
1983-1985 yıllarında da Ankara Hukuk Fakültesi’ne devam etti. MHP’den aday
olarak kazandığı belediye başkanlıkları sırasında TKB’nin yanı sıra Çukurova
Belediyeler Birliği ile İnanç Turizmi Belediyeler Birliği’nin de kurucu üyesi
oldu. Karacaoğlan Şiir Akşamları etkinliğinden dolayı Azerbaycan Vektor
Beynelminel İlim Merkezi İlmî Şûrası tarafından “Fahri Doktora” unvanı verilen
Kocamaz, Çanakkale Zaferi’nin simgelerinden Nusret Mayın Gemisini de restore
ettirip müze olmasını sağladı...
|