‘Van Gölü’nde sular yükseliyor’ denilerek 1994’te Bayındırlık
Bakanlığı bir araştırma yaptı. Dönemin teknikleri ile yapılan
ölçümlerde 6 mahalle birinci derece afet bölgesi ilan edildi. Bu tarihten
itibaren de vatandaşların bölgeyi boşaltması istenerek evlerini boyamasına dahi
izin verilmedi. Buraya kadar her şey normal. Van Gölü’nün
kıyısında yaşanan tuhaflıklar bundan sonra başlıyor. Vatandaşı afetten korumak
için boşaltılan bölgeler devlet kurumlarına açıldı. Afet bölgesi ilan edilen
yerde hastane, lojman, öğretmenevi gibi pek çok kamu binası inşa edildi.
Vatandaşa boya bile yasak
Sahil Mahallesi, Saray Mahallesi, İşletme Mahallesi, Kale Mahallesi,
Bahçelievler Mahallesi ve Şirinevler Mahallesi... Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü, 16 yıl önce bölgede yaptığı
analizlerde Van Gölü çevresindeki su seviyesinin arttığı tespitiyle bu altı
mahallenin taşınması için karar aldı. Bölgede yaşayan yaklaşık bin kişi Nemrut
Dağı’nın eteklerine kurulan 69 metrekarelik afet konutlarına yerleştirildi. Afet
bölgesi ilan edilen alan içinde yapı inşa etmek ve hasarlı evlerini onarmak için
Tatvan Belediyesi İmar Müdürlüğü’nün kapısını aşındıran
vatandaşlara 16 yıldır hiçbir şekilde izni verilmedi.
Ne var ki, vatandaşlara tadilat için bile izin verilmezken, birinci dereceden
afet bölgesi sınırları içinde yer alan öğretmen evi, askeri lojman, ilköğretim
okulu gibi resmi kurumlara ait binaların ruhsatsız olarak inşa edildiği ortaya
çıktı. Belediyeden izin alamadığı için ruhsatsız yapı yapmaya çalışan
vatandaşların inşaatlarının anında tespit edilerek durdurulduğu, kamu
kurumlarının yaptıkları binalara ise göz yumulduğu iddia edildi.
‘Kural herkese uygulansın’
Afet bölgesi ilan edilen altı mahalleden biri olan Sahil Mahallesi’nin
Muhtarı Kadri Ayaz konuyla ilgili Tatvan Belediyesi’ni
suçlarken, “Vatandaşların bakım isteyen evlerine boya yapılmasının bile yasak
olduğunu söylüyor. Bina yapmak isteyen vatandaşla belediye sürekli mahkemelik
oluyor. Vatandaşa gelince belediye görevini yapıyor buna bir sözümüz yok ama
kamu kurumlarının yaptığı ruhsatsız inşaatlar durdurulmuyor, yıkılmıyor. Bir
kural varsa herkes için uygulanmalı” diye konuştu.
Radikal’in ulaştığı Tatvan Belediyesi İmar Müdürlüğü yetkilisinin iddialara
yönelik verdiği cevap da hayli ilginç. 6 mahallelik alanda kimseye imar izni
verilmediğini belirten yetkili, “Gayri resmi yollardan yapılıyorsa onu biz
bilemeyiz” dedi.
‘Ölçüm ilkel aletlerle yapılmıştı’
1994 yılında Van Gölü’ndeki ölçümlerin ilkel aletlerle yapıldığını ve yeniden
bir ölçüm yapıldığı takdirde alanın yüzde 80’inin afet bölgesi olmaktan
çıkacağını söyleyen Sahil Mahallesi Muhtarı Ayaz, “Bölgede turizm açısından
cazibe merkezi haline gelebilecek pek çok yer afet kararı nedeniyle gelişemiyor.
Dünya milenyumun teknolojisinden faydalanıyor. Hollanda topraklarının yüzde 70’i
deniz seviyesinin altında iken, sahil kıyısı olan illerimiz ve ilçelerimiz dolgu
tahkimatı yapmak suretiyle yerleşim ve turizme kazandırılırken maalesef
ilçemizde bozuk cihazlarla afet ölçümü yapan yetkililer, haksız bir şekilde
Tatvan’ın yarısını bilinmeze sürüklemişlerdir. Oysa Tatvan’ın Bodrum’dan hiçbir
farkı yok. Şimdiye kadar bu karar olmasaydı bir cazibe merkezi haline
gelebilirdi. Afet kararının gözden geçirilmesi için pek çok girişimde bulunduk
fakat Belediye bu konuda bir adım atmadı. Yetkisi altında olan imar iznini de
çifte stadartlı şekilde uyguladı” dedi.
|