Altın Talanında Sıra Kozak Yaylası’nda
İzmir Bergama sınırları içinde bulunan Kozak Yaylası’nda altın arama işleminin durdurulmasını isteyen köylüler, “Bizim altınımız toprağın altında değil, üstündeki çamlardır” diyerek sivil toplum kuruluşlarını yardıma çağırdı.

“Maden şirketleri öncelikle orman arazisini kiralayarak maden arama çalışması yapmaya başladı. Hatta sondaj çalışmasını da başlattılar. Maden Yasası elimizi kolumuzu bağlıyor. Altın madeni, Kozak Yaylası’nı kurutur. Altın madeni yalnızca bir doğa harikasını yok etmiyor, çevrede yaşayan köylülerin hayat damarını da kurutuyor. Çünkü bir ton cevheri işlemek için 10 ton suya ihtiyaç var. Su kaynakları kesilirse tarım yapamayız, yeraltındaki suyla beslenen çamfıstığı ağaçları kurur. 10 yıl sonra maden araması yapanlar gider bize de atıklarla zehirlenmiş, üzerinde çamfıstığı yetişmeyen kuru ağaçlar kalır. Üstelik devletimizin bu madenlerden aldığı pay sadece yüzde 2. Helenistik çağdan bu yana ekolojik olarak yetişen çamfıstığı ağaçlarına ve tamamen endemik bir yapıya sahip olan ve bölge ekonomisinin can damarını oluşturan, 300 binden fazla insana su sağlayan bu yayla feda edilir mi? Sondajdan çıkan atık, hem Ayvalık ve Altınova’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Madra Çayı’na ve barajına karışıyor hem de yeraltı sularını kirletiyor. Sondaj için birçok ağacı kestiler. Bir de siyanür havuzu kurulursa yayla yok olur. Bizim altınımız toprağın altında değil, üstündeki çamlardır.” “Köylüleri kandırıyorlar” Yaklaşık 10 aydır süren çalışmalarda şimdiye kadar 20’ye yakın bölgede her biri 400-500 metreyi bulan sondajlar yapıldığını belirten Tekin, “TEMA’ya başvurduk. GÜMÇED’den yardım alıyoruz. Maden çıkaran firmalar ise orman arazisini kiraladıkları için yasal işlem yapamıyoruz. İşsizlere iş vererek köylüleri kandırıyorlar. Hatta bazı muhtarlara iş makinesi aldılar. Doğa tahribatı görülmesin diye tahrip edilen ormanların üzerini sürekli çalılarla kapatıyorlar. Bu işlem için köylülere para veriyorlar” dedi. |
-
bir bergamalı olarak o dogal güzelliklerin yok olmasına asla gönlüm razı olmaz. o doganın yok olması demek, o halkın ölüm fermanını eline vermek demektir. ama ben inanıyorum ki bergama halkı buna asla izin vermeyecektir, ben bergamada dogdum, büyüdüm, şu an istanbulda yaşıyorum, ama bergama hiç aklımdan çıkmıyor memleketimin özlemiyle yaşıyorum bergama halkına saygılar sevgiler YANITLA
