Altınova sahilinde yıllardır süren erozyon, binlerce metreküp kumsalı yok
ederken, deniz yazlıklara dek dayandı. Tahribatı endişeyle izleyen yerel yönetim
ve çevreciler, sorunun bir an önce çözülmesi için dalgakıran projesinin
aciliyetine dikkat çekiyor ve bölgenin afet kapsamına alınmasını istiyor.
Ayvalık’a bağlı Altınova beldesi, kıyı erozyonu tehlikesiyle karşı karşıya.
Körfezin turizm cenneti Altınova’daki erozyon tehlikesi son yıllarda felaket
boyutuna ulaştı. Dalgakıranlar için devletin çıkardığı kısıtlı ödenekler de
artık soruna çare olamıyor. Tehlikenin kökten çözümü için alanın bütününün ele
alınması gerektiğini söyleyen çevreciler, dalgakıran projesinin aciliyetine
dikkat çekti.
13.5 kilometrelik alanda etkili olan ve kuzeye doğru hızla yayılan kıyı
erozyonunun, afet boyutunda değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Altınova
Belediye Başkanı Asım Sürer, “Beldemizde 15 yıldan beri devam eden kıyı
erozyonu, kuvvetli lodosla kuzeye doğru olan sahil kesiminde etkili oluyor.
Bugüne kadar 4 bin dönüm kumsal erozyonla denize aktı. Son bir yıldır da
dünyanın ender güzelliklerinden birisine sahip olduğumuz doğal kum adasını
kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Kıyı erozyonunun hızla yayıldığı
gerçeği, yatırım önceliklerinin belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken bir
olgudur. Sahile ayrık dalgakıranların yapılıp kıyıların tekrar eski haline
döndürülmesi, bu alandaki bina ve arazilerin erozyon tehlikesinden kurtarılması
gerekiyor” dedi.
Kum erozyonu
Erozyonun oluşmaya başladığı 1997 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz
Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü’nün önerisiyle bölgeye ilk olarak iki ayrı
dalgakıran yapıldığını, sonrasında sonrasında da erozyon kuzeye doğru kaymaya
başladığını bildiren Sürer, “Bundan sonra DLH tarafından 2008 yılında 7, 2009’da
da 7 dalgakıran eklendi ancak erozyonun ilerlemesi durdurulamadı. Erozyon şimdi
de kum adasını eritmeye başladı. Erozyon hızı göz önüne alınarak tahribat afet
kapsamında değerlendirilmeli ve ödenekler arttırılarak dalgakıranların yapımına
ağırlık verilmelidir. Aksi takdirde önümüzdeki 3-4 yıl içinde kum adamızı
kaybedeceğiz. İç limanla birlikte balıkçı barınağımız da yok olacaktır” diye
konuştu.
|