ürkiye, yaklaşık altı ay sonra su konusunda dünyanın en büyük
organizasyonunu ağırlayacak. 160 küsur ülkeder binlerce devlet adamı ve uzmanı
buluşturacak 5. Dünya Su Forumu Mart 2009’da İstanbul’da yapılacak. Dünya Su
Konseyi Başkanı Prof. Loic Faouchon, forum öncesi bilgilendirme toplantısı için
İstanbul’a geldi. Faouchon, Kuruçeşme Su Ada’daki toplantının ardından BM Barış
Gücü’ne benzer bir uluslararası ‘Su Barış Gücü’ kurulmasından, Su Konseyi’nin
bugüne kadar ne yaptığına ve Türkiye’deki arsenik sorununa kadar merak edilen
pek çok konuda Radikal’i yanıtladı. “Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye’deki gibi
bir arsenik tartışması yapıldığını duymadım” diyen Fauchon, su savaşlarının
önlenmesi konusunda ‘Su Barış Gücü’ fikrinin İstanbul’da yapılacak 5. Dünya Su
Forumu’nda tartışılacağını belirtti. Forumun teması, ‘Farklılıkların Suda
Yakınlaşması’ olacak.
Su Konseyi Başkanı Fauchon’un verdiği bilgiye göre dünyada halen 1.1 milyar
kişinin temiz suya ulaşamıyor. Suya bağlı hastalıklar savaşlardan daha fazla
ölüme sebep oluyor. Her 10 yılda dünya nüfusu 1 milyar artıyor. Bu da daha fazla
su tüketimine sebep oluyor. Günümüzde dünyanın su tüketimi geçen yüzyıla göre üç
kat fazla. Gelecek yıllarda daha da fazla olacak.
Su savaşlarının önlenmesi için ‘Su Barış Gücü’
oluşturulması fikri gündeme gelmişti. Bu fikir İstanbul’daki forumda yeniden ele
alınacak mı?
Şimdilik
bir savaş olmuyor ancak bazen gerilimler yaşanıyor. Bundan birkaç yıl önce ‘su
koruyucuları’ ile ilgili bir öneride bulunduk. Uzmanlardan oluşan belirli bir
güç olması konusunda bir teklifti. Bir bölgede su konusunda bir çatışma
olduğunda direkt olarak faaliyete geçsinler. Bu birliğin görevi su konusundaki
çatışmaları gidermek ve organizasyonu sağlamak. Daha önce teklif edilen bu
birlik, İstanbul’daki forumda tekrar konuşulacak. Bir çalışma grubu kurulacak ve
somut sonuçlar alınmaya çalışılacak. Bu güç, bölgesel bir güç mü, uluslararası
bir güç mü, yoksa Birleşmiş Milletlere bağlı bir güç mü olmalı, bunların
üzerinde halen çalışılmakta.
Baraj devi Türkiye
Türkiye’nin güçlü bir su
politikası var mı? Bunu dünya takip ediyor mu? Bu soru bana çok soruluyor.
Türkiye su politikası konusunda çok iyi bir deneyime sahip. Türkiye’nin geçmiş
yüzyıllarda elde edilmiş tanınmış bir deneyimi var. Barajları mutlaka
istemeyenler de var ancak Türkiye’nin özellikle barajlar konusunda çok ciddi
deneyimleri var. Ayrıca Türkiye’nin su transferi konusunda da tecrübesi var. Son
olarak da yaklaşık 15-20 milyon nüfusa sahip İstanbul’un içme suyunun
organizasyonunu yapmak gerçekten çok önemli. Bugün dünya çapında suyla ilgili
olarak yapılan organizasyonlarda mutlaka Türkler yer alıyor. Türk su topluluğuna
tüm dünya çapında saygı duyuluyor.
Su Forumları sonrasında
bugüne kadar elde edilen somut sonuçlar nelerdir? Örnek verebilir
misiniz?
Bundan önceki Meksika’da yapılan Su Forumu’nda küçük
bir odada Türkiye, Suriye ve Irak yetkilileri bir araya geldi. O odadaki
toplantı sonrasında bundan bir kaç ay önce üç ülke su konusunda yeni bir anlaşma
imzaladı. Ayrıca tarihinde birbiriyle hiçbir resmi görüşme yapmayan ülkeler de
Su Forumu sayesinde bir araya geldi. Bunlardan ikisi de Filistin’le İsrail.
Forumların sizi en heyecanlandıran sonuçları hangileri?
İkisi çok önemli. Biri insanların su hakkı. Her bir vatandaşın su hakkı
var. Bu fikir çok gelişti. Benim için su hakkı ifade hakkı, eğitim hakkı kadar
önemli. Herkesin suya ulaşma hakkı var. İkincisi ise her okulda su olması. Davet
edildiğim her yerde gittiğim okullarda su olması beni mutlu ediyor. Bunun da
Dünya Su Forumu sayesinde olduğunu söyleyebilirim. Dünyanın birçok fakir
ülkesinde susuz okul vardı. Özellikle sırf bu nedenle kız çocukları okula
gönderilmiyordu.
Türkiye’de sudaki arsenik oranının yüksek olmasıyla ilgili
tartışmalar var. Dünyanın başka bir yerinde arsenikli su tartışmaları yaşanıyor
mu?
Çok sık konuşulan bir konu değil. Arsenik zaten suyun
içinde doğal olarak var. Buradaki tehlike miktarı. Bu konu hakkında dünyanın
herhangi bir yerinde kriz boyutuna gelecek bir tartışma
duymadım.
|