Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Başkentten Ankara'ya

Elbette İstanbulumuzun gerçek anlamda bir modern kent olduğunu öne sürebiliriz, hatta bunu kanıtlayabiliriz de... Ama, altyapısı, binaları, dinamikleri ve belediye hizmetleri bakımından, örnek bir çağdaş kent olmaktan çok uzak.

Cumhuriyet ANKARA/Talât HALMAN
Başkentten Ankara'ya

stanbul, 2010'da Avrupa Kültür Başkenti olacak. Ne mutlu bize, Avrupa'ya ve dünyaya. 2700 yıllık görkemli bir başşehir... Üç imparatorluğun payitahtı... Tektanrılı üç dinin, sayısız uygarlıkların, kültürlerin ve kültlerin, mezhep ve tarikatların odağı... Mimarlık ve musiki türlerinin canevi... Dünyada benzeri olmayan çeşitlilikte ve zenginlikte bir kültür sentezi... Doğa güzelliği yönünden belki de yeryüzünün gözbebeği.

Hem bir tarih harikası, hem de bir çağdaşlık örneği...mi? Elbette İstanbulumuzun gerçek anlamda bir modern kent olduğunu öne sürebiliriz, hatta bunu kanıtlayabiliriz de... Ama, altyapısı, binaları, dinamikleri ve belediye hizmetleri bakımından, örnek bir çağdaş kent olmaktan çok uzak.

Konstantinopolis'i ele geçirdiğimiz 1453'ten bu yana, 554 yıldır bizim olan İstanbul'a biz de eserler ve güzellikler kattık... Gelgelelim, her zaman iyi bakmadık: Şehir haysiyetini, yaşamını, şahsiyetini bozduğumuz oldu... Havasını, suyunu az kirletmedik. Çöpünü, gürültüsünü artırdık. Birçok semtini çirkinleştirdik.

Birleşmiş Milletler'de yıllarca Protokol Müdürlüğü yapan rahmetli Sinan Korle derdi ki: "Allah, kendi şaheseri olsun diye İstanbul'u öve öve yaratmış. Sonra, nazar değmesin diye biz Türklere vermiş."

İnsan düşünüyor ister istemez. İstanbul, yarım yüzyıldan uzun süre, Avusturyalıların veya İngilizlerin ya da Fransızların yönetiminde olsaydı bugün bu kadar pis ve perişan olur muydu?

İstanbul'un mucizevi gücüne bakın ki biz şehir yapımı, bakımı, yaşamı ve yönetimi bakımından ne kadar hatalı davranmış olursak olalım, bu ana kentimizin doğal güzelliğini yok edemedik.

Gelecek yıl, 2008, İstanbul'un fethinin 555. yılı olacak. Peşpeşe üç tane 5'i içeren 555 ilginç bir sembolik rakam. Keşke çok uğurlu bir yıl olsa bu: İstanbul, temizlense, çöp ve gürültüden kurtulsa, trafik trajedisine son verse, iyi bir belediye rejimine kavuşsa...

Temiz, düzgün ve düzenli İstanbul, elbette, benim gördüğüm duygusal bir rüya. 555. yıldönümünde İstanbul, herhalde bir "rüya-şehir" olacak değil.

Peki, 2010'da, Avrupa Kültür Başkenti olduğunda düzelecek mi acaba?

2010'a kala kala 111 hafta kaldı. Azman denecek kadar büyük olan İstanbul ve sorunları, bu kadar kısa bir süre içinde kurtarılabilir mi? Mucizelere inananlar, elbette kurtarılır diye düşünüyorlar, yeter ki meram edilsin. Keşke bu umut, bu iyimserlik gerçekleşse.

Ne zaman İstanbul'a gitsem doğal güzellikleriyle ve tarihî görkemiyle yeniden büyülenip vecd içinde dönüyorum Ankara'ya.

Bir yandan da "trajik trafik" yoruyor, yıpratıyor beni. Direksiyonda oturmadığım halde gözlerim bitkin, sinirlerim gergin... Bir de, İstanbul'da her gün saatlerce araba kullanıp trafikle cebelleşenlerin hâlini düşünün.

Ve yüzlerce sokağın gözleri, burunları, ruhları allak bullak eden çöp yığınları.

Niçin pislikten kurtulamıyor İstanbul? Müslümanlık temizlik dinidir diye gerine gerine vaaz verenler var. Dünyada en çok sayıda Müslümanın yaşamakta olduğu kentlerden biridir İstanbul. Bunca Müslüman niçin bu güzel kenti temiz tutmayı beceremiyor?

Ankara çok daha temiz İstanbul'dan... Daha az gürültülü... Trafiği daha düzgün...

Temizliğe, sakin yaşamaya, nispeten düzenli trafiğe önem veren Ankaralılar artık diyorlar ki: "İstanbul'un nesini mi severiz? Ankara'ya dönüşünü."

İstanbul'un hiç olmazsa Ankara kadar temiz, gürültüsüz, düzenli olacağı günleri iple çekiyoruz.

İstanbul, 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti. Zavallı Ankara, Türkiyemizin kültür başkenti bile değil. İstanbul 2050 yılında Dünya Kültür Başkenti olursa hiç şaşmayın. Belki o zamana kadar çöp başkenti, gürültü başkenti, çılgın trafik başkenti olmaktan kurtulur. Nerede o günler?

Avrupa Kültür Başkenti için koordinatörlüğü çok değerli bir kültür insanı, olağanüstü başarılı bir iletişim üstadı, dört başı mamur bir İstanbullu olan Nuri Çolakoğlu yürütüyor. Hazırlıkların 2010'da İstanbulumuzun ve hepimizin yüzünü ağartacağına eminim.

Keşke İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile öteki belediyeleri 2010'a kadar havası, suyu, yolları, binaları, ulaşımı, hizmetleri mükemmel İstanbul'u gerçekleştirebilseler...

http://www.yapi.com.tr/haberler/baskentten-ankaraya_57254.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!