Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Batan Şirketi Alarak, Alüminyum Diyarı Yunanistan'a Rakip Oldu

Bakır üretimi yapan Kurtoğlu şirketini batmak üzereyken 1998 yılında satın alan ve alüminyum profil üretimine başlayan Engin Muzaffer Öztel ile Fazlı Saral, 2001 krizinden bu yana şirketi 17 kat büyüttü. Kurtoğlu, ihracatta yaptığı atakla da alüminyum üretiminde dünyada 3. sırada yer alan Yunanistan'a kök söktürmeye başladı.

Referans Gazetesi
Batan Şirketi Alarak, Alüminyum Diyarı Yunanistan'a Rakip Oldu

Bakır üretimi yapan Kurtoğlu şirketini batmak üzereyken 1998 yılında satın alan ve alüminyum profil üretimine başlayan Engin Muzaffer Öztel ile Fazlı Saral, 2001 krizinden bu yana şirketi 17 kat büyüttü. Kurtoğlu, ihracatta yaptığı atakla da alüminyum üretiminde dünyada 3. sırada yer alan Yunanistan'a kök söktürmeye başladı. 2007 yılında Türkiye'nin ikinci en büyük 500 firması arasında 28. sırada yer alan Kurtoğlu, metal ve metal ürünleri alanında 2008 yılının "Hızlı Balığı" seçildi. Kurtoğlu Bakır Genel Müdürü Engin Muzaffer Öztel, "Hızlı Balık" ödülüne layık olmak için önümüzdeki dönemde yeni başarılara imza atmak üzere çalışacaklarını vurguluyor. Ödülün kriz döneminde tüm çalışanlarına büyük moral olduğunun altını çizen Öztel, "Önemli olan bu ruhu gelecek yıllara da taşımamız. Bunun için şimdiden geleceğe yönelik çalışmalarımız olacak. Alüminyumun kullanım alanlarını genişletmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki yıllarda mobilya gibi sektörlere de alüminyum satmak istiyoruz" diyor.
 
Küllerinden yeniden doğdu

Beylikdüzü'ndeki Bakırcılar Sitesi'nde 1977 yılında bakır üretimine başlayan ve 1993 yılında alüminyum perde rayları üretimiyle alüminyum sektörüne de adım atan Kurtoğlu Bakır Kurşun, sadece iç piyasaya yönelik üretim yapan küçük bir aile şirketidir. 1998 yılında ise Türkiye yine bir krizle sarsılır. Birçok şirket krizden derinden etkilenir. Bu şirketlerden biri de bakır üretimi yapan Kurtoğlu'dur. Titanic gibi buz dağına çarparak su almaya başlayan Kurtoğlu son nefesini verirken, Engin Muzaffer Öztel ve Fazlı Saral adlı 2 ortağın hayat öpücüğüyle tekrar rotasını çizip yoluna devam eder. Kriz ve alınan yanlış kararlar sonucu zor duruma düşen işletmeyi Mustafa Kurtoğlu'ndan satın alarak büyüme kararı alan ortaklar, 10 yıl gibi kısa bir sürede alüminyum üretiminde Türkiye'de ve dünyada söz sahibi olur.

Alüminyum profil üreten ortaklar, 2001 krizinden bu yana 17 kat büyür. 2007 yılında Türkiye'nin ikinci en büyük 500 firması arasında 28. sırada yer alan Kurtoğlu, ihracatta yaptığı atakla da alüminyum üretiminde dünyada 3. sırada yer alan Yunanistan'a kök söktürmeye başlar. Aralarında Rixos, Mercedes, Ağaoğlu, Taş Yapı ve Metro'nun da yer aldığı markaların alüminyum profil ihtiyacını da karşılayan Kurtoğlu, dünya genelinde sıklıkla aranan marka haline gelir.

Avrupa'ya yakın olması için üretim tesisini Çorlu'ya taşıyan ortaklar, 2000'li yıllarda kapasiteyi 400 tona çıkarır. Hafifliği ve kolayca şekil alabilme özelliğiyle alüminyum endüstrisi alanındaki kullanımın artmasıyla pazar potansiyelini artıran ortaklar, pazar talebini karşılayabilmek için sürekli kapasite artırımına gider. Firma halen 5 ortakla yoluna devam ediyor. Kurtoğlu Alüminyum, geçtiğimiz yıl 102 milyon TL ciroya ulaştı. Yıllık cirosunun yüzde 70'ini yurtdışı satışlardan elde eden firma, 2008'de 75 milyon TL'lik ihracat yaptı.


 
Krizlerde hızlı büyüdük

Esas büyümesini Türkiye tarihinin en derin krizleri arasında yer alan 2001 yılında gerçekleştiren Kurtoğlu Alüminyum, kriz döneminde karından feragat ederek global alıcıları kendine bağlamayı başarır. Bu dönemdeki açılımları için, "Alüminyum profil konusunda ileri seviyede olan Batı Avrupa şirketlerini ziyaret ettik. 1.5 yıl bıkmadan araştırmalar yaptık" ifadesini kullanan Kurtoğlu Alüminyum'un Genel Müdürü Engin Muzaffer Öztel, 2006 yılında yeni makinelerin devreye girmesiyle kapasiteyi bin tona taşıdıklarını anlatıyor.

Çorlu'daki 38 bin metrekarede kurulu üretim merkezinde dünya devlerine profil üreten firma,finansal krize rağmen geçen yıl da yatırımını sürdürdü. Kurtoğlu, 2008'de yaptığı 3 milyon dolarlık yeni yatırımla yıllık 22-23 bin ton olan üretim kapasitesini 36 bin tona yükseltti. Kurtoğlu Alüminyum, bugün aylık 2 bin ton toz kapasiteli statik toz boya, bin ton eloksal boya, 3 bin tonluk ahşap renklendirme yapabilen 6 ayrı ekstrüzyon hattına sahip. 3 yıl önce doğalgazdan elektrik üreten kendi santrallarını da kurduklarını ifade eden Öztel, "Kimyasal boyamada kaliteli elektrik çok önemli. Düşük voltajlı elektrik bizim üretimimizi sekteye uğrattığı için bu yatırıma karar verdik. Bu da alüminyum sektöründe bir ilk" diyor. 2001 krizi de dahil her dönemde sağlıklı satış yaptıklarının altını çizen Öztel, en fazla da kriz dönemlerinde büyüdüklerine dikkat çekiyor. Yurtdışındaki müşterilerine yüzde 5 indirim imkanı sağladıklarını, bu sayede çok fazla müşteri kazandıklarını anlatan Öztel, "Burada ilk başarımızı Bulgaristan'da elde ettik. Krizden önce 100-150 ton ürün sattığımız Bulgaristan'a krizde 500 ton ürün sattık. Son 6 yıldır Bulgaristan'ın ihtiyacı olan alüminyum profilin yüzde 35'ini Kurtoğlu yapıyor" diye konuşuyor.
 
Yunan pazarına gümrük savaşıyla girdi

Dünya genelinde 26 ülkeye ihracat yapan firmanın başlıca ihracat pazarları ise Batı Avrupa, Hollanda, Belçika, Almanya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Moldovya ve Ukrayna. Kurtoğlu asıl başarısını ise dünyanın en büyük 3. alüminyum profil üreticisi konumunda bulunan Yunanistan'a yüklü miktarlarda mal satarak gösterdi. Öyle ki, pazarı Kurtoğlu'na kaptıran Yunanlılar, firmanın ürünlerine yanlış ihbar ve karalamalarla, gümrüklerde ürünlere el koydurmaya kadar gitti. Muzaffer Öztel'in verdiği bilgiye göre Yunanistan, gemicilik ve alüminyum profilde öncü bir ülke. Ancak Kurtoğlu bu pazara girdikten sonra çoğu firma fiyatlarını düşürmek zorunda kalmış.

Yeni pazarlar bulmak adına araştırmalarına ara vermeyen firma, İran, Libya, Irak, Türk Cumhuriyetleri ve Rusya pazarlarına yoğunlaşmış durumda. Özellikle Afrika pazarını yakından takip ettiklerini anlatan Öztel, şöyle konuşuyor: "Afrika her alanda olduğu gibi bizim sektörümüzde de bakir ve büyük bir pazar. Biz bu krizde var olanı elimizde tutmak istiyoruz. Ayrıca soğuk bir ülke olduğu için ısı yalıtımına önem veren Rusya pazarı da bizim için önemli bir potansiyel barındırıyor. Rusya'ya alüminyum profil ihracatımızı önümüzdeki dönemde artırmayı hedefliyoruz."
 

 
Nasıl hızlı balık oldu?

- Kriz dönemlerinde yatırımlara devam etti.
- Müşterilerinin talebine her dönemde yanıt verdi.
- Her pazara özgü farklı ürün üretti.
- Hızlı esnek ve rekabetçi üretim modelini benimsedi.
- Finansal kriz döneminde de istihdamı korudu.
 
Türkiye sektörde AB üçüncüsü

Demir-çelik sanayisi ve demir dışı metaller sanayisi olarak iki başlık altında incelenen metal sanayi, Türkiye ihracat pazarında önemli bir yere sahip. 60 binden fazla kişiye istihdam sağlayan demir-çelik sektörü, istikrarlı büyüme çizgisiyle otomotiv ve tekstil sektöründen sonra 3. büyük sektör haline geldi. Türkiye 2006 yılında 23.3 milyon ton ile küresel demir-çelik üretiminin yüzde 1.9'unu gerçekleştirdi. Türkiye bu üretim seviyesinde dünya üretiminde 11., AB'de 3. sıraya yükselme başarısını da gösterdi. Başta alüminyum ve bakır olmak üzere demir ve demir dışı metaller ihracatı da 2008 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1.92 artarak 1.4 milyon tona yükseldi. 2008 yılında Türkiye 5.9 milyar dolarlık demir ve demir dışı metal ihracatı gerçekleştirdi. Demir ve demir dışı metaller sektörünün lokomotif ürünü ise alüminyum. 2008 yılında 1.82 milyar dolarla en fazla ihraç edilen ürün olan alüminyumu, 1.2 milyar dolarla bakır mamulleri, 1.02 milyar dolarla da diğer metal mamulleri izledi. Metal ve metal ürünleri sektörü modern teknolojiyle çalışan tesisleri, yetişmiş insan gücü, kalite sertifikasyonuna sahip tesis sayısının yaygınlığı, ihracattaki gelişmiş know-how'u ve gelişmiş bilgi teknolojisiyle güçlü bir görünüm çiziyor. Metal ve metal ürünleri sektörünün en büyük sıkıntısı ise artan maliyetler ve bu artışın fiyatlara yansıması. Çok fazla piyasa oyuncusu ve fiyat rekabetinin yaşandığı sektörde yüksek işletme sermayesi gereksinimi de firmaları zorluyor. Pazar dağılımının otomotiv yoğunluklu olması, yurtiçi hammadde üretiminin yetersizliği, Ar-Ge faaliyetlerinin az oluşu da sektörün zayıf olduğu yönler.

http://www.yapi.com.tr/haberler/batan-sirketi-alarak-aluminyum-diyari-yunanistana-rakip-oldu_68737.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!