Kültür ve turizm bölgeleri ile sahil şeridindeki
belediyelerin imar uygulamaları ile bina ruhsatlarının verilmesine ilişkin
yetkilerin Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilmesini öngören
yasa teklifi, CHP ile AK Parti arasındaki
gerilimi tırmandırdı. Hükümetin bu yasa teklifi ile yerel seçimde başarısız
olduğu sahil şeridinden intikam aldığını öne süren ve teklifin yasalaşması
durumunda Anayasa Mahkemesi'ne gideceğini ilan eden CHP'ye, Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günay'dan yanıt geldi.
Günay, "İsteyen istediği yere gitsin. Anayasa Mahkemesi sanıyorum,
Türkiye'nin çıkarlarını bizim kadar gözetir. Hükümet olarak biz bütüncül bir
çözüm arıyoruz. Yargı bunun neresine itiraz edebilir" dedi. Kültür ve Turizm
Bakanlığı'nın turizm bölgelerinde imar ve düzenleme yetkisine zaten sahip
olduğunu hatırlatan Günay, bugüne kadar imar yetkisini belediyelerin
kullandığını ve Türkiye'nin sahil şeridinin betonlaşma ve çarpık yapılaşmaya
teslim olduğunu söyledi.
Çarpık yapılaşma
"Sahillerdeki çarpık yapılaşma bir günde ortaya çıkmadı" diyen Günay, siyasi
partilerin sırf seçim kazanabilmek için küçük oy gruplarına büyük tavizler
verdiğini kaydetti. Yasa teklifinin sadece kıyı kesimindeki belediyeleri değil,
turizm koruma ve gelişme bölgelerini de kapsadığını hatırlatan Günay, bu
bölgelerde her seçim döneminde verilen tavizler nedeniyle kaçak katlar
yükseldiğini ifade etti. Günay, şunları kaydetti: "Her seçimin eşiğinde, ister
Anadolu'da bir yayla kasabası olsun, ister deniz kıyısında bir yer, tavizler
veriliyor ve zaten çarpık olan yapılaşma daha da kötü hale geliyor. Şimdi daha
güzel bir düzenleme ile daha bütüncül bir anlayışla sahil şeridini planlamak
gerekiyor"
Kayıp olmaz
Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konuyla ilgili meslek odalarının, sivil toplum örgütlerinin,
belediyelerin katılımlarıyla Ankara'da bazı kriterler belirleyeceğiz. Biz
buraları takip ederiz ve denetleriz. Türkiye'nin kaybı olmaz."
Bakan Günay, "Bu tip planlamalar merkezden yapılırsa, her seçimde taviz verme
olayı da ortadan kalkar. Siyasi partiler küçük oy gruplarına büyük tavizler
vermediği için belki seçim kaybeder ama Türkiye kazanır" diye konuştu.
Madımak ve Topkapı'da iki yeni düzenleme
Türkiye'yi yaralayan iki ayıba sonunda neşter vuruldu. Kültür ve Turizm
Bakanlığı, tarihi Topkapı Sarayı içindeki Deri ve Zührevi Hastalıklar
Hastanesi'ni sonunda boşalttırarak butik otel için düğmeye bastı. İkinci önemli
adım da Sivas'ta atıldı. 2 Temmuz 1993'te, 37 kişinin katledildiği Madımak
Oteli'nden artık kebap kokuları yükselmeyecek. Boşaltılan otelin, "anı evi"
haline getirilmesi planlanıyor.
Sivas'taki Madımak Oteli, 2 Temmuz 1993'te büyük bir acıya sahne olmuştu. 37
vatandaşın yakılarak katledildiği otelde daha sonra kebapçı açılması büyük
tepkiye yol açmıştı. Bu oteldeki kebapçı da sonunda boşaltıldı. Buna karşın,
binaya ilişkin düzenleme, 2 Temmuz'a yetişmeyecek. Bakan Günay, "O konuda çok
üzgünüm. Ne yazık ki, Madımak'ta yapmayı düşündüğümüz düzenlemeyi
yetiştiremedik. Ama, bir konuda yüreğim rahat. En azından şimdi insanların
yandığı o yerde kebap pişirilmiyor" dedi.
Müze kent
Kültür Bakanlığı, Topkapı Sarayı, Gülhane Parkı ve Sirkeci Garı'nı içine alan
tarihi yarımadayı "Müze Kent" yapma çalışmalarını da hızlandırıldı. Bu
çerçevede, tarihi Topkapı Sarayı içinde yer alan “Deri ve Zührevi Hastalıklar
Hastanesi” de boşaltıldı. Bakan Günay, “Sağlık Bakanlığı ile istişarede
bulunarak o hastaneyi boşalttık. Şimdi bir butik otel haline getirmeye
çalışıyoruz. Müze Kent için bir adım olacak” diye konuştu.
|