Tarihi ve kültürel zenginliğiyle dikkat çeken Bergama’nın,
UNESCO Dünya Kültür Mirası aday adaylığı için çalışma
başlatıldı. Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, UNESCO
Dünya Kültür Mirası Listesi’nde ilçenin de yer alması gerektiğini belirterek,
“Bunun gerçekleşmesi için ilk adımları atıyoruz. Başarmak için bu kentte yaşayan
herkesin çok çalışması, bu oluşumu omuzlaması ve sorumluluk alması gerekiyor”
dedi.
Yazar Gezgin Atila Ege de konuyla ilgili şunları
söyledi:
“Bergama kültürel ve tarihi zenginlikleri ile UNESCO’nun listesine girmeyi
hak eden tarihi bir kenttir. Bu listeye girmek için aday gösterilen bölgenin,
eserin, yaratıcı insan dehasının bir sonucu olması, kültürel bir gelenek veya
yaşayan ya da kayıp bir uygarlığın tek veya en azından istisnai tanıklığını
yapması, insanlık tarihinin bir veya birden fazla anlamlı dönemini temsil eden
yapı tipinin ya da mimari veya teknolojik peyzaj topluluğunun değerli bir
örneğini sunması gerekiyor. Bergama’da bu kriterlere uyan bir çok eser
bulunmaktadır. UNESCO listesine giren bir çok bölge de bir turizm patlaması
yaşanmaktadır. Ülkeler için bir dünya mirasına sahip olmak çok önemli. Bu sıfata
hak kazanmış bölgeler, turizmde ciddi bir patlama yakalıyor” diye konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan
Terzioğlu da, tarihte ilk kez su, telkin ve rüya yöntemleriyle
tedavinin yapıldığı, dünyanın ilk sağlık yurtlarından biri olan Asklepion’un
UNESCO listesinde yer alması gerektiğine dikkat çekti. UNESCO listesine girme
kriterlerinden birçoğunu Asklepion’un fazlasıyla taşıdığını vurgulayan Prof. Dr.
Terzioğlu, “Yunanistan’daki Epidaurus Asklepios Barınağı ile Bergama Asklepion’u
kıyasladığımızda, Epidaurus’ta ayakta kalan bir tek eser bile yokken, UNESCO
Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. Ama birçok yapısı halen sağlam bir şekilde
duran Bergama Asklepion’u bu listede yer almıyor. Bunu sağlamak için Bergama’da
yaşayan herkesin çok çalışması gerekiyor” dedi.
|