BM Genel Kurulu toplantıları için New York'a
giden 100 kadar dünya lideri, iklim değişimiyle mücadele pazarlıklarını
canlandırmaya çalışacak. Dikkatler özellikle bu konudaki yeni planlarını
açıklaması beklenen Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao üzerinde odaklanacak.
Hu Jintao'nun Çin sanayisini daha verimli yapmayı ve üretilen
enerji birimi başına karbon gazı salımını azaltmayı amaçlayan hedefler
açıklayacağı belirtiliyor.Buna karşılık Çin'in karbon üretimi için kesin üst
sınırlar belirlemesi beklenmiyor. Çin ve diğer ülkelerin Aralık ayında
Kopenhag'da yapılacak iklim zirvesinde, yeni bir uluslararası sözleşmeye son
şeklini vermesini umuyor. Bu sözleşme 2012'de süresi dolan Kyoto Anlaşması'nın
yerini alacak.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, liderlerin toplantıda çıkmaza
giren iklim pazarlıklarına yeni bir ivme kazandırmaya çalışmasını istedi.BBC'nin
BM'deki muhabiri Barbara Plett'e göre zengin ülkeler bağlayıcı hedefleri kabul
etseler de, bunların dünyayı ısınma tehlikesinden kurtaracak düzeyde olmasını
kabul etmiyor.
Dünyada sera gazı salımı
ABD: %20
Çin: %20
AB: %14
Rusya: %5
Hindistan: %5
Yoksul ülkeler ise bağlayıcı sınırların ekonomik gelişmelerine
ket vuracağını söyleyerek kesin bir söz vermiyor.Bu bağlamda hem gelişmekte olan
bir ekonomi hem de çevreyi en fazla kirleten ülkelerden biri olan Çin'in
çizeceği yol önemli görülüyor.
Çin dünyanın en büyük rüzgar enerjisi üreticisi olma konusunda
yaptığı son atılımlarla ABD'yi de geride bırakarak ilk sıraya oturdu.Ülkenin
güneş enerjisi alanında da iddialı projelere imza attığına dikkat çeken
gözlemciler, Hu Jintao'nun yenilenebilir enerji hedeflerinde çıtayı
yükseltebileceğini söylüyor.Yeşil teknoloji alanında attığı tüm adımlara rağmen
Çin, hala enerji gereksiniminin %70'ini kömürden karşılıyor.
ABD'ye eleştiriler
Dünyanın en büyük karbon gazı üreticisi olan ABD konusunda da
endişeler var.Başkan Barack Obama, selefi Bush yönetiminin genel eğiliminin
aksine iklim değişiminin önemini kabul etti.
Obama 2020 yılına kadar sera etkisi yaratan gazların salımında
1990 düzeylerine dönmeyi kabul etti.Ancak bunun için gereken yasal adımları
geciktirmekle ve adımları attığında da yeterince ileri gitmemekle suçlanıyor.
Obama dikkatini ekonomi ve sağlık reformu gibi iç konulara çevirmiş
durumda.
|