Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
"Hedefimiz Elazığ’da ve Bingöl’de olduğu gibi, Van’da da sekiz ay içinde
konutları bitirip sahiplerine teslim etmek” sözlerini hatırlatan Zbs
Alfaçelik İnşaat Sanayi Genel Müdürü Rıdvan Murat, bu
sürenin daha da kısaltılabileceğini açıkladı ve “Sekiz ayda yapılması planlanan
kalıcı deprem konutlarında çeliğin tercih edilmesi durumunda, konutlar hem
depreme daha dayanıklı olur, hem de betonarmeye göre planlanan, bu sürenin
yarısı kadar bir zamanda sahiplerine teslim edilebilir” dedi. Önümüzün kış
olduğunu hatırlatan Murat, “Dolayısıyla depremzedelerin biran önce çadırlardan
kurtulup, sıcak bir eve kavuşması lazım. Yaşanan travmanın en hafif şekilde
atlatılabilmesi için de, evleri yıkılan kardeşlerimize biran önce normal
hayatlarına dönme imkanı verilmelidir. Gerekli destek ve altyapı sağlanırsa 100
metrekarelik bir evi üretim ve montaj da dahil olmak üzere dört ay içinde inşaa
ederiz” diye konuştu.
Kontrolsüzlük kaderimiz olmamalı
Sağlam bir yapılaşma için, hem yapı malzemelerinin hem de yapım metodunun ve
aşamalarının izlenebilir olmasının ayrıca da her safhasının kontrol edilmesinin
en temel gereklilik olduğunu belirten Rıdvan Murat şunları söyledi:
“Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan ülkeler için, kişisel inisiyatife
bırakılmayan, bir kalite sistemi çerçevesinde oluşturulan kontrol mekanizmasının
zarureti, ne yazık ki yaşanan her acı olayda bir kez daha görülmektedir. Çelik
yapıların en önemli avantajlarından biri de, izlenebilir ve kontrollü bir
sürecin ürünü olmalarıdır. Hem ham malzemenin üretimi hem de yapı
konstrüksiyonunun imalatı fabrika ortamında yapıldığından, üretim tesislerinin
bünyesinde oluşturulan kalite sistemi ile tüm aşamalar son derece titiz bir
şekilde kontrol edilmektedir. Bu şekilde ortaya çıkan ürün, ülkemizin en büyük
problemi olan kontrolsüzlük veya kontrol mekanizmalarındaki keyfiyetten arınmış,
yapım metodu, tekniği ve kalitesi bilinen bir yapı olmaktadır. Ayrıca fabrika
ortamında imalat ile yapıdaki çevre ve bölge şartlarından kaynaklanabilecek
olumsuzluklar minimize edilmektedir.“
Bu bakımdan ülkemiz için yapısal çeliğin son derece önemli olduğunun altını
bir kez daha çizen Rıdvan Murat, çelik yapıların ve inşaatlarda çelik
kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. Murat, “Unutulmamalıdır ki
betonarme yapılara göre, çok daha esnek ve hafif olan çelik yapılar deprem
anında tahliye için zaman kazandırır ve çok büyük dizayn hataları yapılmadığı
takdirde en kötü durumda bile içindeki insanlara yaşam alanı bırakır” dedi.
Yapılarımızın çok büyük bir bölümünün deprem performansı bakımından
yetersiz olduğunu vurgulayan Rıdvan Murat, “Depreme hazırlık bakımından
Başbakanımızın da dediği gibi yapısal bir dönüşüm kaçınılmaz. Fakat gerçek bir
dönüşüm hızlı, depreme dayanıklı, çevreci ve ekonomik bir yapı malzemesi olan
çelikle mümkün olabilir” diye konuştu. Dünya çelik
kullanıyor
Türkiye’de yapısal çeliğin bir türlü istenilen noktaya ulaşamadığını belirten
Zbs Alfaçelik İnşaat Sanayi Genel Müdürü Rıdvan Murat sözlerini tamamladı:
“Türkiye’de yapılan inşaatların sadece yüzde 6’sında yapısal çelik
kullanılıyor. Hedefimiz yılda 500 bin inşaatın yapıldığı Türkiye pazarından
yüzde 10 pay almak. Oysa dünya çeliğin önemini çoktan fark etti. Bu nedenle Türk
yapısal çelik firmaları olarak daha çok yurtdışı pazarlarda iş yapıyoruz. Çünkü
Avrupa’da yapılarda çelik kullanımı ortalama yüzde 54, Japonya ile ABD’de yüzde
70’in üzerinde, İran’da dahi yüzde 80’lerde. Bu nedenle bu ülkelerde depremden
insanlar burunları dahi kanamadan çıkıyor. Biz de ise göçük altında hayatını
kaybediyor. Çünkü Türkiye’de mevcut yapı stoğunun büyük bölümü kalitesiz ve
mühendislik hizmeti görmemiş. Bu nedenle bir çok bina depreme dayanıklı değil.
Probleme bakışımızı değiştirmemiz lazım. Kentsel dönüşümde yapısal çelik
üreticilerine de görev verilirse daha kontrollü ve depreme dayanıklı binalar
inşaa edilir.’’
|