Doğa Derneği'nin çağrıcıları arasında yer aldığı
İklim Değişikliği ve Doğa Ana Hakları Dünya Konferansı 20-22
Nisan 2010 tarihlerinde Bolivya Cochabamba'da gerçekleştirildi.
Hayal kırıklığı yaratan Kopenhag Zirvesi sonrasında çözüm
için umutların bağlandığı İklim Değişikliği ve Doğa Ana Hakları Dünya
Konferansı'na 35 bin kişi katıldı. Toplantıda, doğanın haklarını tanıyan ilk
evrensel deklerasyon oy birliği ile kabul edildi.
Sürdürülebilir kalkınma tarih oldu
Konferansla birlikte, yaklaşık 20 yıl önce Rio'da ortaya
atılan 'sürdürülebilir kalkınma' ve 'koruma kullanma
dengesi' gibi kavramların altının boş olduğu kabul edilmiş oldu.
Konferans, gezegenin yaşamasıyla ilgili mücadelelerin asıl olarak toplumsal
değişime odaklanması gerektiğini, çevreci teknolojilerin tek
başına bir çözüm getiremeyeceğini ortaya koydu.
Dünya canlı bir valıktır
Cochabamba'da yayınlanan Doğa Ana Hakları deklarasyonunda,
dünyanın kendi başına bir canlı varlık olduğu ilk defa bilim insanları, sivil
toplum kuruluşları ve devlet kurumlarının oy birliği ile kabul edildi.
Deklarasyonda, "Doğa Ana"nın yaralı olduğunun ve bu nedenle insanın geleceğinin
tehlike altında olduğunun altı çizildi. Doğanın yaşam hakkını kabul etmeden,
insan hakları ihlallerinin de son bulmayacağı belirtildi.
Konferansta, doğanın yaşama ve var olma; saygı duyulma; kendini insan
tarafından rahatsız edilmeden var etme; su döngüsünü devam ettirme gibi haklara
sahip olduğu kabul edildi. Öte yandan, Birleşmiş Milletler altında doğa hakkı
ihlallerinden sorumlu olacak bir mahkemenin kurulması gerektiği ortaya kondu.
Hak parçalanmaz bütündür
Doğa Derneği Başkanı Dr. Güven Eken konuyla ilgili yaptığı
açıklamada, "Yeryüzündeki tüm haksızlıkların odağı, doğaya yapılan haksızlıktır.
İnsanoğlu, doğa ananın uğradığı haksızlıkları gözden kaçırdığı sürece hiçbir
sorununu çözemeyecek. Kadınlar, çocuklar, azınlıklar, güçsüz ve fakirler
ezilmeye devam edecek. Savaşlar son bulmayacak. Çünkü hak parçalanmaz, bütündür.
Bu nedenle Bolivya'daki toplantı insanlık için dönüm noktası niteliğinde.
Burada, insanlığın doğanın haklarını tanıması için ilk uluslararası girişim
gerçekleştirildi ve tüm dünya için bir umut kaynağı oluştu"
dedi.
|